Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 13.11.2015 havale tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 7,41 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümünün tapu kaydının ifrazen iptali ile, 272 ada 4 parsel sayılı taşınmaza eklenmek sureti ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4721 sayılı TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli ilanların yöntemine uygun bir biçimde yapılması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi ve ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması gerekir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 09.10.2003 gün ve 5495-6845 sayılı bozma kararında özetle; "Temyize konu davanın 2001 yılında açıldığı, bu tarihten sonra ... Mahallesinde, 2002 yılında arazi kadastrosu işlemlerine başlandığı ve kadastro tutanakları düzenlendiğinden dava, orman ve arazi kadastrosuna itiraza dönüşmüştür. 3402 Sayılı Yasanın 5, 26, 27 ve 28. maddelerine göre davaya bakma görevi kadastro mahkemesine aittir....

      Öte yandan, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince miktar araştırılması için ilgili yerlere yazılar yazıldığı halde cevapları alınmadan hüküm kurulmasıda doğru değildir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı, ... İlçesi/... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi tarafından hazırlanan 10.06.2015 tarihli rapor ve eki haritada (A) harfiyle işaretli 1.321,49 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak açılan TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir....

          Dava, kayıt miktar fazlası için mülkiyet iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır. 1993 yılında kesinleşen tesis kadastrosu sonucunda 129 ada 358 parsel sayılı ve 99966 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz dava dışı şahıslar adına tespit ve tescil edilmiş, daha sonra satın alma nedeniyle T3 adına 18.9.2013 tarihinde tapuya tescil edilmiştir. Mahkemece, taşınmaz başında fen bilirkişi ve jeodezi ve fotogrametri bilirkişi ve ziraat bilirkişisi katılımı ile keşif yapılmış ve bilirkişiler tarafından düzenlenen raporlar dosyaya ibraz edilmiştir. Yapılan istinaf incelemesi sonucunda, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu, mahallinde yapılan keşif, uygulama, teknik bilirkişilerin raporları ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14....

          Mahkemece, yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunun değişik 4. maddesi uyarınca orman kadastrosunun yapılıp 22.01.2009 - 23.02.2009 tarihleri arasında ilân edilerek 24.02.2009 tarihinde kesinleştiği, davacının zilyetliğe dayanarak 13.04.2009 tarihinde dava açtığı, kişilerin tapuya dayalı olarak 10 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmıştır. Mahkeme kararından sonra Anayasa Mahkemesi tarafından 22.05.2013 tarih ve 2012/108 E. - 2013/64 K. sayılı ilâm ile 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı ..... Kanununun, 5/11/2003 tarihli ve 4999 sayılı ........

            adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir Mahkemece çekişmeli taşınmazda davacı lehine 3402 sayılı Kanun'un 14 ve 17. maddesi ve 4721 sayılı TMK’nın 713. maddesinde yer alan edinme koşullarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli değildir. Dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz, 1957 yılında tamamlanan kadastro çalışmaları sırasında, kır-kadastro harici taşlık niteliği ile tespit harici bırakılmıştır. Böyle bir yerin imar-ihyaya muhtaç yerlerden olduğu kuşkusuz olup imar-ihyanın tamamlandığı tarih ile ekonomik amaca uygun zilyetliğin başladığı tarihin belirlenmesi bakımından en esaslı unsur hava fotoğraflarıdır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tescil ... ile Hazine ve Çerçi Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Şabanözü Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 17.08.2011 gün ve 129/214 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Dava, kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak bırakılan taşınmazın TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri hükümleri uyarınca tescili isteğine ilişkindir. Kadastro dışı bırakma işleminde, taşınmazın geometrik durumu belirlenmediğinden bir tespit işlemi değil ise de, görevlilerce bir yerin tescile tabi olmadığı saptanarak hukuksal durumu belirlenmiş olduğundan yapılan bu işlem, bir kadastro işlemidir....

                Dava, TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17.maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz, 1975 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında, 766 sayılı Yasanın 2. maddesi uyarınca tapulama harici bırakılan yerlerdendir. Bu tür davaların başarıya ulaşabilmesi için taşınmazlar üzerinde sürdürülen imar-ihya işlemlerinin tamamlanmasından sonra en az 20 yıl süre ile kazanma koşullarına uygun olarak zilyet olunması gerekmektedir. Mahkemece, davacı lehine kazanma koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme taşınmazın öncesi ve mevcut niteliğini belirlemekten uzak olduğu gibi hüküm vermeye de yeterli bulunmamaktadır. Bir arazinin kullanım süresi ve niteliği ile üzerinde imar, ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır....

                  Dava; 4721 sayılı TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli ilanların yöntemine uygun bir biçimde yapılması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi ve ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması gerekir. Mahkemece yasal ilanlar yapılmadan yazılı olduğu şekilde davanın esası hakkında karar verilmesi isabetsizdir....

                    UYAP Entegrasyonu