Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mülkiyet hakkının kazanılması ve yolsuz tescil ile ilgili hukuki düzenlemelere gelince; TMK'nın 705. maddesine göre "Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır" hükmü ile mülkiyet hakkının hangi durumlarda iktisap edileceği belirlenmiştir. 18. TMK’nın “İyiniyetli üçüncü kişilere karşı” başlıklı 1023. maddesi ise; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur” hükmüne haiz olup, bu düzenleme ile tapu kütüğüne güven ilkesine dayalı olarak yapılan iyi niyetli iktisap koruma altına alınmıştır....

    Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde; ''...özetle, önceki bozma ilamından yola çıkılmak suretiyle yapılacak değerlendirmede; elbirliği mülkiyeti içerisinde eldeki davadan habersiz oldukları iddiası hayatın olağan akışına aykırı olup, mevcut izale-i şuyu satışı sebebiyle taşınmazı satın alanlar eski hissedarlar olması sebebiyle iyi niyetli üçüncü kişi durumunda olmayacağı için kötüniyetli bu kazanımları korunamayacağından yerel mahkeme kararını temyiz ediyor ve karar bozularak dosyanın yeniden hüküm kurulmak üzere mahkemesine gönderilmesini talep ediyoruz." diyerek kararı temyiz etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir. 2....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.1.2003 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 5.11.2003 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı; ...., ilçesi, ....,köyü 146- 172- 174- 176- 177- 178- 180- 181-186-188-190-191-192-193-194-195-196-197-203-204-205-206-207-209-436-448-451-457-458-459-460-461-469 parsel sayılı taşınmazlarda davalılara ait olan ve murislerinden intikal edecek hisseleri 13.01.1993 tarihinde düzenlenen sözleşme ile satın aldığını ancak davalılar tarafından şimdiye kadar ferağ verilmediğini belirterek, davalılar adına kayıtlı payların tapusunun iptali...

        Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 13.01.2003 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Davada 11.01.1993 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten, bu sözleşmede satımı vaad edilen dava konusu taşınmazların 19.624.200 TL değerinde olduğu yazılıdır. Az yukarıda söylendiği üzere dava 13.01.2003 tarihinde açılmış, mahkemeden hukuki himaye bu tarihte talep edilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesince “müdahalenin men’i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak” harç alınır. Mahkemelerin görev konusunu düzenleyen HUMK.nun 1.maddesi gereğince de görev dava olunan şeyin değerine göre belirtilmiş ise görevli mahkemenin tespitinde davanın açıldığı gündeki değerin esas tutulması gerekir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.1.2003 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 5.11.2003 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı; ...., ilçesi, ...., köyü 146- 172- 176- 180- 181- 190- 174- 178-186-188-191-192-193-194-195-196-197-203-204-205-206-207-209-436-448-451-457-458-459-460-461-462-469 parsel sayılı taşınmazlarda davalılara ait olan ve murislerinden intikal edecek hisseleri 13.01.1993 tarihinde düzenlenen sözleşme ile satın aldığını ancak davalılar tarafından şimdiye kadar ferağ verilmediğini belirterek, davalılar adına kayıtlı payların tapusunun iptali...

            Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 13.01.2003 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Davada 06.01.1993 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten, bu sözleşmede satımı vaad edilen dava konusu taşınmazların 8.950.000 TL değerinde olduğu yazılıdır. Az yukarıda söylendiği üzere dava 13.01.2003 tarihinde açılmış, mahkemeden hukuki himaye bu tarihte talep edilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesince “müdahalenin men’i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak” harç alınır. Mahkemelerin görev konusunu düzenleyen HUMK.nun 1.maddesi gereğince de görev dava olunan şeyin değerine göre belirtilmiş ise görevli mahkemenin tespitinde davanın açıldığı gündeki değerin esas tutulması gerekir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 194 ada ... parsel sayılı ....172,... metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., tapu kaydına dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile çekişmeli 194 ada ... parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümün davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 13.01.2003 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Davada 13.01.1993 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten, bu sözleşmede satımı vaad edilen dava konusu taşınmazların 19.970.000 TL değerinde olduğu yazılıdır. Az yukarıda söylendiği üzere dava 13.01.2003 tarihinde açılmış, mahkemeden hukuki himaye bu tarihte talep edilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesince “müdahalenin men’i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak” harç alınır. Mahkemelerin görev konusunu düzenleyen HUMK.nun 1.maddesi gereğince de görev dava olunan şeyin değerine göre belirtilmiş ise görevli mahkemenin tespitinde davanın açıldığı gündeki değerin esas tutulması gerekir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık 4721 sayılı TMK.nun 194. maddesi gereğince aile konutu olduğu ileri sürülerek tapu iptali, tescil ve tapu kütüğüne taşınmazın aile konutu olduğuna dair şerh konulmasına ilişkin bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay ( 2.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 23.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Söz konusu itiraz, TMKnın 560.maddesine göre, tenkis davası açmak suretiyle olur. Buna göre saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar, miras bırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler. TMKnın 571.maddesinin birinci fıkrasına göre, tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl geçmekle düşer. Ayrıca ilgili kişinin iptal sebebini öğrenmesine bakılmaksızın her hâlde dava hakkı; vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer. Ancak dava açma süresi geçmiş olsa bile, TMKnın 571.maddesinin ikinci fıkrasına göre, tenkis iddiası def'i yoluyla her zaman ileri sürülebilir. Mahkemece, tesciline karar verilen vakfın kurulmasına dair vasiyetname hakkında terditli olarak vasiyetnamenin iptali olmazsa tenkisi için ... 2....

                      UYAP Entegrasyonu