Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunup - bulunmadığının tespit edilmesinden sonra varsa davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz. Oluşan zararın kapsamı belirlenirken ise, tarafların zararın oluşumuna hangi oranda etki ettikleri yani müterafik (bölüşük) kusurlarının olup - olmadığı belirlenerek, davacının zararın artmasında kusuru varsa, tazminat miktarı 6098 s. TBK’nun 52. maddesine göre indirilmeli veya tamamen ortadan kaldırılmalıdır. 4271 s. TMK'nun 737 ve 730. maddelerinden doğan sorumluluk kusura bağlı bir sorumluluk olmadığından, davalının kusursuz olması tazminat miktarının düşürülmesine etkili olamaz. Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. TMK m. 683 deki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir. Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nın "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir....

Komşuluk hukukundan kaynaklı yükümlülüklere aykırılıktan kaynaklı zararın tazminine karar verebilmek için, hukuka aykırı kusurlu eylem sonucu oluşan zarar ve hukuka aykırı kusurlu eylem ile zarar arasında illiyet bağının olması gerekir. Oluşan zararın kapsamı belirlenirken ise, tarafların zararın oluşumuna hangi oranda etki ettikleri yani müterafik (bölüşük) kusurlarının olup olmadığı belirlenerek davacının zararın artmasında kusuru varsa, tazminat miktarı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 52. maddesine göre indirilmeli veya tamamen ortadan kaldırılmalıdır. TMK'nın 730 ve 737. maddelerinden doğan sorumluluk kusura bağlı bir sorumluluk olmadığından, davalının kusursuz olması tazminat miktarının düşürülmesinde etkili olamaz....

Dava komşuluk hukukundan kaynaklanan duvarın sıva, mantolama ve çatı oluğunun yapılması için izin verilmesi, zararın tazmini istemine ilişkin olup bu tür davaların TMK'nun 737.maddesi gereğince komşuluk hukuku hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. Uyuşmazlığın niteliği gereği davaya bakmakla görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Yerel mahkemenin görevsizlik kararı ve gerekçesi usul ve yasaya uygun olup doğru görülmekle davalı vekilinin istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri yerinde görülmediğinden reddi gerekir. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.'nun 353/1- b/1. maddesi gereğince esastan reddine kesin olarak karar verilmesi gerektiği kanısına varılarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25/07/2014 tarihinde verilen dilekçeyle tazminat talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28/06/2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. KARAR Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.10.2012 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan el atmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir. Davalı vekili, davacının evini imara aykırı yapması nedeni ile dava dilekçesinde belirttiği hususların meydana geldiğini, davacı ve eşi ile davalının sürekli tartıştığından çekilen saç perdenin yıkımı halinde her iki tarafın komşuluk ilişkilerine zarar vereceğini beyanla davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının davasının kabulüne ve ... İlçesi ......

      Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında mahkemece öncelikle taraflara ait taşınmazların tapu kayıtları ile çap ve krokileri getirtilmeli, bir yapı inşa edilerek davacının ışığına, güneşine, havasına, manzarasına mani olunmuşsa, binanın imar, varsa tadilat projesi, ruhsatı merciinden istenmelidir. Taşınmazlar üzerinde yapılacak keşfin öncesinde, kadastro mühendisi veya tapu fen memuru bilirkişi yanında davanın niteliğine, tarafların iddia ve savunmalarına göre, en uygun ihtisas grubu ve meslek erbabından bilirkişi veya bilirkişiler seçilmelidir....

      Maddesine göre de "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz." Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan müdahalenin meni ve kal davasıdır. TMK'nın 683.maddesindeki, ''Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir.'' hükmü ile, mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737.maddeleri ile de, taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir....

      Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.11.2013 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili ve bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.08.2007 gününde verilen dilekçe ile Türk Medeni Kanunun 737. maddesi gereğince sıva ve boya yapımı için davalı parselin kullanılmasına izin verilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, davacıya sıva ve boya yapım için izin verilmesine, Türk Medeni Kanunun 737/son maddesi gereğince davalı tarafa 600.00 YTL. denkleştirme bedelinin verilmesine dair verilen 07.11.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan iyileştirme amaçlı faaliyetlerin icrasına geçici izin verilmesi istemiyle açılmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

          UYAP Entegrasyonu