Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, 25.10.2011 gününde verilen dilekçe ile TMK 501 ve 594 maddelerine dayalı olarak tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, 52 ada 9 parsel sayılı taşınmazın ... oğlu ... kızı ... adına kayıtlı olduğunu ancak ... oğlu ... ve ... kızı ...’ın mirasçılarının tespit edilemediğini, TMK 501 ve TMK 594. maddeleri gereğince Hazinenin ... oğlu ... ve ... kızı ...’ın adına kayıtlı 52 ada 9 parsel sayılı taşınmazların TMK 501 ve 594. maddeleri gereğince Hazine adına tescil edilmesini istemiştir....

    Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

      DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil V.. Ü.. ile F.. Ü.. ve Muhmet Kutlay Yazar aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 02.05.2013 gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı F.. Ü.. vekili ve davalı M. K. mirasçıları G.....

        Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre satış vaadine dayalı olarak tescilin istenebilmesi için ifa olanağının bulunması gerektiği, dava konusu taşınmazların tapu kayıtları üzerinde elkoymaya dair ceza mahkemesi kararı nedeniyle tedbir bulunduğundan, tapu iptali ve tescil istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve tescil ... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Araklı Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 16.07.2009 gün ve 510/140 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacılar vekili, 132 ada 4 sayılı parselin ortak miras bırakanları (babaları) ...’den kaldığını, kadastro çalışmaları sırasında yalnızca davalılar adına paylı mülkiyet şeklinde tespit ve tescil edildiğini belirterek, vekil edenlerinin payı oranında tapu kaydının iptaliyle adlarına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir....

            Bilindiği gibi, Türk Medeni Kanununda ayni haklar için söz konusu olan teknik anlamdaki tescil kurumunun yanı sıra bazı kişisel hakların(TMK m.1009), tasarruf yetkisini kısıtlaması(TMK m.1010) ve geçici tescilin tapu kütüğüne şerh edilmesi imkanı kabul edilmiştir(TMK.m.1011). Bu hakların tapuya tescili ise farklı yöntemlere tabidir. Geçici tescil şerhi Türk Medeni Kanununun 1011 ve 1016. maddelerinde düzenlenmiştir. Tapu sicilinin temel amacı taşınmaza ilişkin bütün ayni hak ilişkilerini yansıtmaktır. Bu amaca erişmek için her tescilin maddi bakımdan mevcut bir hakka dayanması ve sicilde tescil gerçekleşmemiş ise bir ayni hakkın varlığının kabul edilmemesi gerekir. Ancak, tapu sicilinde var olan bir hakkın terkin edilmeden sona ermesi mümkün olduğu gibi bir hakkın sicil dışı kazanımı da söz konusu olabilir. Ancak, iyiniyetli hak iktisap eden kişilerin hakları da kanunen korunmaktadır(TMK m.1023)....

              Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK. nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. Uyuşmazlık konusu 344 sayılı parsel 5.8.1997 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında 101 ada 344 sayılı parsel ile tespit edilmiş, 8.4.1999 tarihinde kadastro tutanağının kesinleşmesiyle ...kızı ... adına tapu kaydı oluşmuştur. Davacı, ... dava dilekçesinde; dava konusu taşınmaz üzerinde elma ağaçları diktiğini, 35– 40 yıldan beri zilyet ve tasarrufunda bulunduğunu açıklayarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davanın açıldığı 28.11.2008 tarihinden sonra yargılama sırasında 5.5.2009 tarihinde 101 ada 344 parsel sayılı taşınmaz maliki ... tarafından tapuda yaptığı satış ve devirle dava konusu yeri ... kızı ...’ya devretmiştir. Davacı vekili, HUMK.nun 186. maddesi uyarınca seçimlik hakkını mülkiyet hakkı yönünde kullanmıştır....

                Mahkemece, davalılardan ..., ..., ... ve ...hakkında açılan tapu iptali ve tescil davasının kabulü ile davalılar ... (... kızı), ...ve ...'nın paylarının tümüyle iptali ile davacı adına tesciline, ... hakkında açılan davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş olup; hüküm, davalı ... vekili ve davalı ...Kayyımı Av. ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK'nin 713/2. maddesi uyarınca açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Bilindiği üzere ve kural olarak TMK'nin 713/2. maddesine dayalı olarak açılan davalarda kayyımın yeri bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla, kayıt malikine kayyım tayin edilerek bu tür davaların yürütülmesi mümkün değildir. Şöyleki; kayıt malikinin mirasçılarının bilinmesi halinde davaya dahil edilerek mirasçılar aleyhine yargılamaya devam edilmesi, aksi halde gerek tapu sicilinin tutulmasından sorumlu olması ve gerekse TMK'nin 501. maddesi hükmü uyarınca son mirasçı sıfatıyla Hazine aleyhine yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması gereklidir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptal, Tescil ve Katkı Payı Alacağı ... ile ... aralarındaki tapu iptal, tescil ve katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne dair ......

                    Dosya incelenerek gereği görüşüldü: Davacı ... ve arkadaşları vekili, çekişmeli bir kısım payları davalılar adına kayıtlı 123 (öncesi 102) parsel sayılı taşınmazın kayıt maliki ve müştereklerinden harici satış senetleriyle bir kısım bölümlerinin satın alındığını, akabinde zilyetliğinin ardı ardına satışlarla müvekkilleri tarafından devralındığını, halen nizalı bölümlerinin vekil edenleri zilyetliğinde olduğunu, eklemeli zilyetliğin 70 yılı aştığını, taşınmazın kayıt malikleri veya mirasçıları tarafından kullanılmadığı gibi, zilyetliklerine de müdahale edilmediğini, belirterek tapu iptali ve tescilini, öte yandan kayıt maliklerinin ölümünden sonra TMK 713/2 maddesinde belirlenen sürenin fazlasıyla dolduğunu, açıklayarak, nizalı taşınmazın davalılar üzerindeki tapu kayıtlarının TMK 713/2 maddesine göre iptali ile vekil edenlerinin zilyetliğinde bulunan kısımların adlarına tesciline karar verilmesini, bu talepleri kabul edilmediği takdirde davacıların öncelikle alım hakları olduğundan kullanımlarının...

                      UYAP Entegrasyonu