Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.12.2015 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 1.350.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    (Muhalif) K A R Ş I O Y Dava, satış suretiyle ortaklığın giderilmesi davasına (TMK. md. 699; HMK. md. 4/1-b) konu edilen paylı mülkiyete (TMK. md. 688) tabi taşınmaz üzerindeki muhtesatın aidiyetinin tespitine karar verilmesine ilişkindir. Burada “muhtesat” deyimi ile anlatılmak istenen; taşınmazın dikey ve yatay kapsamında (TMK. md. 718) kalan, bir şekilde taşınmazla bağı bulunan ve taşınmaz değerini arttırıcı nitelikteki ekonomik bir değer taşıyan sonradan meydana getirilmiş maddi unsurlardır. Bunlar taşınmazın üstünde olabileceği gibi, altında da olabilir. Yine, muhtesat ./. eşya olarak “bütünleyici parça (TMK. md. 684)” veya “eklenti (TMK. md. 686)” niteliğinde de olabilir....

      Burada öncelikle paylı mülkiyet rejiminin niteliği, ardında da hapis hakkının hukuki mahiyeti üzerinde durulması gerekmektedir. Türk Medeni Kanununun 688. maddesinde paylı mülkiyet “birden çok kimsenin maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla malik olmaları” şeklinde ifade edilmiştir. Bu tanıma göre, paylı mülkiyetin söz konusu olabilmesi için; birden fazla kişinin bir mala paylı malik bulunması ve bu malın malikleri arasında maddi olarak paylaşılmış olunmaması gerekir. Paylı mülkiyette, mülkiyet hakkına sahip birden ziyade kişi olmasına rağmen eşya üzerinde tek bir mülkiyet hakkı vardır. Eşya üzerindeki bu tek mülkiyet hakkı, malikler arasında bir paylı mülkiyet birliği meydana getirir. Her paydaş, mülkiyet hakkının belli bir payına sahip olur. Her pay diğerinden bağımsız ayrıca tasarrufi işlemlere konu olabileceği için kanun bazı istisnalar hariç payları taşınmaz hükmüne tabi tutmuştur....

        Hâl böyle olunca, yukarıdaki ilkeler doğrultusunda araştırma yapılması, tüm paydaşları kapsar biçimde fiili kullanma biçimi veya harici taksim olgusu bulunup bulunmadığının belirlenmesi, fiili kullanma biçimi veya harici taksim yoksa davacının kullanabileceği başka bir yer olup olmadığının araştırılması, uyuşmazlığın paylı mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.12.2013 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 1.100.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, 02.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2662 KARAR NO : 2023/1869 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : POLATLI SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/04/2022 NUMARASI : 2019/524 ESAS - 2022/471 KARAR DAVA KONUSU : Ortaklığın Giderilmesi (Paylı Mülkiyette) KARAR : Sulh Hukuk Mahkemesince yukarıda tarih ve numarası yazılı Ortaklığın Giderilmesi (Paylı Mülkiyette) davasında verilen karara yönelik, davalı T26 vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla; dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara ili, Polatlı ilçesi, Kuşçu Mahallesi 313 ada 6 parsel, Ankara ili Polatlı İlçesi Kuşçu Mahallesi 314 ara 3 parsel üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep ve dava etmiştir. Taraflar adına davetiyelerin usulüne uygun şekilde tebliği olunduğu, davalılar tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/235 KARAR NO : 2021/372 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BULANIK SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/04/2020 NUMARASI : 2019/146ESAS 2020/96KARAR DAVA KONUSU : Ortaklığın Giderilmesi (Paylı Mülkiyette) KARAR : Yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Muş ili, Bulanık İlçesi, Zafer Mahallesi 411 ada 39 parsel sayılı taşınmazda davacı ve davalının paylı malik olduğunu, fiilen aralarında taksim yaptıklarını ancak sınır konusunda anlaşamadıklarını, taşınmazın aynen taksimini, mümkün olmadığında satış yoluyla giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava dilekçesi davalıya 29.08.2019 tarihinde bizzat tebliğ edilmiş, davalı davaya cevap vermemiştir....

          Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz. Aynen bölünerek paylaştırmanın (taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Paydaşlar arasında anlaşma olmaması halinde hakim kendiliğinden bazı taşınmazları bir kısım paydaşlara, kalanı ise diğer paydaşlara verilmesi şekilde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez..." (Yargıtay 14 H.D. 11.02.2019 tarih 2016/4353 Esas, 2019/1131 Karar) Ortaklığın giderilmesinin istenemeyeceği haller, Türk Medeni Kanunu’nun 698. maddesinde düzenlenmiştir. Maddede “Hukukî bir işlem gereğince veya paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması sebebiyle paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü bulunmadıkça, paydaşlardan her biri malın paylaşılmasını isteyebilir. Paylaşmayı isteme hakkı, hukukî bir işlemle en çok on yıllık süre ile sınırlandırılabilir....

          Mahkemece, dava konusu taşınmazlar paylı mülkiyete tabi olup borçlu davalı...'ün 1/8 oranında bağımsız payı bulunduğundan davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Elbirliği mülkiyetinde borçlu ortağın alacaklısı icra hakimliğinden İİK'nun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Paylı mülkiyette ise, borçlu paydaşın alacaklısı, borçlunun bağımsız payının haczini ve satışını isteyebileceğinden İİK'nun 121. maddesi uyarınca icra mahkemesinden aldığı yetki belgesine dayanarak taşınmazın paydaşlığının giderilmesini istemesi yasa koyucunun amacına uygun değildir....

            Davacı vekili, İcra İflas Kanununun 121. maddesi gereğince aldığı yetki belgesine dayanarak davalı borçlu ...’nun borcundan dolayı borçlunun murisinden intikal eden 3313 ada 2 parsel sayılı taşınmaz ile 3313 ada 3 parsel sayılı taşınmazda bulunan 7 nolu bağımsız bölüm üzerindeki ortaklığının satış yoluyla giderilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile ortaklığın satış sureti ile giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Elbirliği mülkiyetinde borçlu ortağın alacaklısı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Paylı mülkiyette ise, borçlu paydaşın alacaklısı, borçlunun bağımsız payının haczini ve satışını isteyebileceğinden yetki belgesine dayanarak taşınmazın paydaşlığının giderilmesini istemesi yasa koyucunun amacına uygun değildir....

              Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre dava konusu 688 sayılı taşınmaz elbirliği mülkiyetine tabi olması nedeniyle taksim sözleşmesi geçerli olduğundan davacı vekilinin bu taşınmaza yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekilinin 101, 255, 690 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili temyiz itirazlarına gelince; Davaya konusu taşınmazlar, taraflar adına paylı mülkiyet olarak tapuya kayıtlı olup pay oranları bellidir. Dosyaya ibraz edilen taksim sözleşmesinin geçerli olduğunun kabul edilebilmesi için TMK'nın 676 ve devamı maddeleri uyarınca dava konusu taşınmazların muris adına kayıtlı ya da elbirliği mülkiyetine konu bir taşınmaz olmalıdır. Öte yandan paylı mülkiyette ortaklığın devamına ilişkin sözleşmenin TMK'nın 698/2. maddesi uyarınca resmi şekilde yapılması gerekir....

                UYAP Entegrasyonu