Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

maddesinin (g) bendinde “6831 Sayılı Kanuna göre orman sayılan alanlar ile 17/10/1983 tarih ve 2924 sayılı kanun gereğince Orman Bakanlığı emrinde bulunan taşınmaz mallar” hükmü bulunduğu yine, 2886 Sayılı Devlet İhale Yasasının 74. maddesi ile bu maddeye göre çıkartılan yönetmeliğin 58/e maddesine göre orman alanlarının satışının yasaklandığından, çekişmeli taşınmazın 07.10.1994 tarihinde bedeli karşılığında gerçek kişiye satılması işlemi yasaya aykırı ve böyle bir işlem gereği gerçek kişi adına oluşturulan tapu kaydı da yolsuz tescil niteliğindedir. Medeni Yasa mülkiyet hakkının doğumunu nedene (illete) bağlı bir hukuksal işlem olarak kabul etmiştir. Medeni Yasanın sistemine göre; tescilin geçerli olabilmesi ve mülkiyet hakkının doğması için geçerli bir hukuksal nedene dayanması zorunludur....

    maddesinin (g) bendinde “6831 Sayılı Kanuna göre orman sayılan alanlar ile 17/10/1983 tarih ve 2924 sayılı kanun gereğince Orman Bakanlığı emrinde bulunan taşınmaz mallar” hükmü bulunduğu yine, 2886 Sayılı Devlet İhale Yasasının 74. maddesi ile bu maddeye göre çıkartılan yönetmeliğin 58/e maddesine göre orman alanlarının satışının yasaklandığından, çekişmeli taşınmazın 07.10.1994 tarihinde bedeli karşılığında gerçek kişiye satılması işlemi yasaya aykırı ve böyle bir işlem gereği gerçek kişi adına oluşturulan tapu kaydı da yolsuz tescil niteliğindedir. Medeni Yasa mülkiyet hakkının doğumunu nedene (illete) bağlı bir hukuksal işlem olarak kabul etmiştir. Medeni Yasanın sistemine göre; tescilin geçerli olabilmesi ve mülkiyet hakkının doğması için geçerli bir hukuksal nedene dayanması zorunludur....

      Yasa maddesindeki bu tanımdan anlaşılacağı üzere gerçek hak durumuna uymayan tescil, yolsuz tescildir. Yolsuz tescil durumu, tescilin kurucu unsurlarından biri veya birkaçının eksik olması nedeniyle başlangıçtan itibaren söz konusu olabileceği gibi sakat bir terkin veya tadil yüzünden sonradan da oluşabilir. Belirtilmelidir ki, yolsuz tescil bir üst kavramdır. Tapu kütüğünde yapılan tescil veya terkin işlemleri geçerli bir hukuki sebebe dayanmıyorsa veya tasarrufta bulunan kişi tasarruf yetkisine sahip değilse ya da bir ayni hak sicil dışı (tescilden önce) kazanılmış ve fakat tapuda açıklayıcı tescil yapılmamışsa, taşınmaz üzerindeki ayni hakların gerçek durumu ile tapu sicilindeki kayıtlar birbirine uymaz. İşte bu gibi durumlarda tescil işlemi gerçek malik ve gerçek hakkın kapsamını göstermez. Bu tür bir tescil yolsuzluğu nedeniyle sonuç doğurmaz ve ayni hakkı zedelenen kişi TMK'nun 1025.maddesine dayanarak tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir....

        Öte yandan TMK’nın 1022. maddesine göre taşınmaz mülkiyetinin kazanılması sicile tescil koşuluna bağlı olup, ayni haklar kütüğe tescil ile doğar, sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır. (TMK 1022/1 m.) Kurulması kanunen tescile tabi ayni haklar, tescil edilmedikçe varlık kazanamaz.(TMK 1021/1 m.) Değinilen yasa hükümlerinde öngörüldüğü üzere, hukukumuzda ayni hakkın doğumu veya kaldırılması tescil işleminin yapılmış olmasına bağlıdır. Başka bir değişle, hak tescil edilmedikçe ayni hak niteliğini kazanamaz; mülkiyetin nakledildiğinden söz edilemez. Somut olaya gelince, dava konusu taşınmazların davacı ... adına kayıtlı iken elektronik sicilde yapılan işlem ile davalı ... adına kaydedildiği, satış işleminin sadece elektronik sicilde yapıldığı, kütüğe yazım yapılmadığı, tapu arşivinde bu satış işlemine ait ıslak imzalı fiziki belge bulunmadığı, taşınmazların kütükte halen davacı ... adına kayıtlı bulunduğu açıktır....

          Esnaf ve Sanatkarları Kredi ve Kefalet Koop. ile davalı ... mirasçılarından alınmasına, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 01.11.2022 gününde oy çokluğuyla karar verildi. - MUHALEFET ŞERHİ - Hukuk sistemimizde taşınmaz mülkiyeti edinmek ancak tapu sicili ile mümkündür. Tapu sicili herkese açıktır. İlgili herkes, tapu kütüğündeki ilgili sayfa ve belgelerin kendisine gösterilmesini veya bunların örneklerinin verilmesini tapu memurundan isteyebilir. Tapu kütüğüne yapılmış her tescil, bir ayni hakkı karşılar. Geçerli bir tescil, sicil dışı meydana gelen bir değişiklik sonucu sonradan yolsuz tescil haline gelebilir. Bu durumda bile iyi niyetli üçüncü kişiler bakımından, tescilin olumlu hükmü uygulanır. Yani, iyi niyetli üçüncü kişilerin böyle bir tescile güvenerek kazandıkları ayni haklar korunur (...m.1023)....

            Hukuk Dairesinin 2014/9967 Esas 2015/10601 Karar numaralı kararında da belirtildiği üzere; "Dava, yukarıda açıklanan iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle çekişme konusu taşınmazdaki tescilin illetten yoksun olduğu, bu nedenle yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup mülkiyet değişikliğine neden olan dava, yukarıda açıklanan iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle çekişme konusu taşınmazdaki tescilin illetten yoksun olduğu, bu nedenle yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup mülkiyet değişikliğine neden olacak tapu iptal ve tescil istekli davaların kural olarak kayıt malikine ya da maliklerine karşı açılması gerekeceği kuşkusuzdur. Bu tür davaların Tapu Müdürlüğü aleyhine açılıp görülmesi mümkün değildir....

            Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2/B madde iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1948 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1975 yılında 1744 Sayılı Yasaya göre yapılarak dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi 31.05.1979 tarihinde kesinleşmiştir. Çekişmeli 72 parsel 1972 yılında yapılan kısmi kadastro sahasında kalmaktadır....

              Çünkü TMK m.1024 uyarınca bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmişse bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişilerin yolsuz olan bu tescile dayanma olanağı yoktur. 14.02.1951 tarihli ve 1949/17-1951/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında ifade edilen ve TMK m.3’de de yansımasını bulan ayrık durum hariç kayıt malikinin mülkiyeti kötü niyetle kazandığı ileri sürülmüşse bunu ispat etmek ileri süren kişiye düşer. Somut uyuşmazlıkta, kayıt maliki .’un mülkiyeti kazandıktan sonra bazı bağımsız bölümleri başka kişilere tapuda satmış olması ve davalı .’ın davacıların mirasbırakanından ayrıca para talep etmesi davalı .’nin kötüniyetli olduğunu göstermez. Kısaca, kayıt maliki .’un TMK m.1024 anlamında kötüniyeti dosya kapsamıyla kanıtlanamamıştır. Belirtilen nedenlerle davacıların mülkiyet aktarımına yönelik temyiz itirazları yerinde bulunmamaktadır....

                Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı .... vekilinin esasa ilişkin temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddine.Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği üzere; 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.”, 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler uyarınca ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “tapu iptali ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 12.02.2013 gün ve 2012/3 E., 2013/65 K. sayılı kararın temyizen incelenmesinin davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 21.11.2013 gün ve 2013/12719 E., 2013/16456 K. sayılı kararı ile, "…Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, 5335 sayılı Yasa'nın 32/1. maddesinin iptal edildiği, ancak iptal kararlarının geriye yürümeyeceği, tamamlanmış hukuki işlemlere uygulanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 36106/6 parsel sayılı taşınmazın, TCDD tarafından ihale ile davalıya temlik edildiği, bu şekilde sicil kaydının oluştuğu ve daha sonradan ihalenin feshedildiği anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu