Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(E.M.Y. 934 - İsviçre 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet ... kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.'nın 1023....

    Medeni Kanunu’nun (TMK) 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022. maddesinin birinci fıkrasında ise “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.” hükmü düzenlenmiştir. Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur. 2....

      Değinilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur. Öte yandan; Tapu Sicili Tüzüğünün 5. maddesine göre, “Tapu sicili, Devletin sorumluluğu altında, tescil ve açıklık ilkelerine göre taşınmazlar ile üzerindeki hakların durumlarını göstermek üzere tutulan sicildir.”, 16. maddesine göre, “ Kanunlarda veya bu Tüzükte belirlenen istisnalar dışında, yazılı istem olmadıkça tapu sicili üzerinde işlem yapılamaz. İstem, tescili bozucu veya hükümsüz kılıcı kayıt ve şarta bağlanamaz. Müdürlüklere her türlü tapu işlemi için yapılacak istemde, başvuru istem belgesi düzenlenir....

      E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İlk derece mahkemesince ; dava, muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemi olarak kabul edilerek, davanın, davacı yönünden reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, maddi vakıayı bildimek taraflara hukuki nitelendirme yaparak, olay çözümlemek hakime aittir. İddianın içeriğinden ve ileri sürülüş biçiminden davanın, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemi olduğu açıktır. 1- Uyuşmazlık, HMK m.33 gereğince yapılan hukuki nitelendirme sonucunda İİK'nun 94. maddesi uyarınca açılan yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, 05/06/2018 tarihli ön inceleme duruşmasında borçlu Nevin Akarçay adına tescilini talep ettiğini beyan etmiştir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesinde " taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur....

      Eldeki dava yolsuz tescil iddiasına dayalı bir tapu iptali ve tescil davasıdır. Yolsuz tescilde terkin ve değiştirme TMK.'nın 1025.maddesinde düzenlenmiştir. Anılan madde şöyledir: "Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden ayni hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları ayni haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır." Madde metninden açıkça anlaşıldığı üzere ayni hakkı yolsuz olarak terkin edilmiş veya değiştirilmiş kimse bu yanlışlığın düzeltilebilmesi amacıyla dava açabilecektir.Yalnız maddenin 2. Fıkrası bu kurala bir istisna getirmiş olup yolsuz tescil bulunmasına rağmen iyiniyetle bu tescile dayanarak hak kazananların haklarının korunacağı belirtilmiştir....

      Dava, 2/B iddiasına dayalı tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1945 yılında 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda dava konusu taşınmaz orman sınırları içinde, 1994 yılında yapılan ve kesinleşen aplikasyon işlemi sırasında kısmen 2/B alanında bırakılmış, 1970 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise taşınmazın, daha önce yapılan orman kadastrosu sınırları içinde olduğu gözönünde bulundurulmadan, hata sonucu ikinci defa kadastrosu yapılarak kişiler adlarına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....

        Arsa niteliğinde ve 2674 m2 yüzölçümünde, tapuda paylı olarak davalı gerçek kişiler adına kayıtlı olan çekişmeli parsel, genel kadastro sırasında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle gerçek kişiler adına tesbit edilen, ... Yönetiminin itirazının reddiyle tesbit gibi tescile ilişkin Kadastro Mahkemesinin 24.12.1986 gün ve 1975/180-438 sayılı hükmüne göre ... ... adına tescil edilip mirasçılarına geçen ... Köyü 45 ve ... ... (Tashih ile Özal) adına tescil edilen aynı köy 46 sayılı parselin 2981 Sayılı Yasa hükümlerine göre ifrazıyla oluşmuş, 46 sayılı parselden gelen payları nedeniyle davalılar murisi adına tescil edilmiştir. Kesinleşmiş orman kadastro haritasının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman orman bilirkişi raporuyla, dava konusu taşınmazın ......

          Taraflar arasında görülen davada; Davacı vekili, 1958 yılında yapılan tapulama çalışması ile ...... kişiliği adına “bayram yeri” vasfı ile tespit edilen 445 parsel sayılı taşınmazın, davalı belediyenin 14/11/2006 tarih 727 sayılı meclis kararıyla ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 79. maddesine dayanılarak belediye adına yolsuz şekilde tescil edildiğini, bu taşınmazın ifrazı ile dava konusu 4281 parsel sayılı taşınmazın oluştuğunu, anılan kanun maddesine göre belediyelere mülkiyet hakkı verilmeyip yalnızca tasarruf hakkı verildiğini, bu vasıftaki yerlerin imar planı kapsamına alınmasıyla TMK 999. maddesinde belirtilen tescili gereken ayni hak doğmuş olacağından tapuda hazine adına tescili gerektiğini, 4281 parsel sayılı taşınmazın 18.000 m2’lik kısmının davalı belediyenin tahsisi ile okul olarak kullanıldığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir....

            Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli 176 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman olarak HAZİNE adına tecsiline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından, temyiz edilmiştir Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosuna dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 17/04/1981 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu sırasında davaya konu yer orman sınırları içinde gösterilmiş, 1988 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise taşınmazın, daha önce yapılan orman kadastrosu sınırları içinde olduğu gözönünde bulundurulmadan, hata sonucu ikinci kere kadastrosu yapılarak kişiler adlarına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....

              Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 3116 sayılı Yasaya göre 1951 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 3402 sayılı Yasaya göre 1990 yılında yapılıp aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır. Yörede genel arazi kadastro çalışmaları 29.09.1993 tarihinde yapılıp 09.06.1994 ila 08.07.1994 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşmiş ve dava konusu taşınmaz davalı adına tapu siciline tescil edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu