- MUHALEFET ŞERHİ - Hukuk sistemimizde taşınmaz mülkiyeti edinmek ancak tapu sicili ile mümkündür. Tapu sicili herkese açıktır. İlgili herkes, tapu kütüğündeki ilgili sayfa ve belgelerin kendisine gösterilmesini veya bunların örneklerinin verilmesini tapu memurundan isteyebilir. Tapu kütüğüne yapılmış her tescil, bir ayni hakkı karşılar. Geçerli bir tescil, sicil dışı meydana gelen bir değişiklik sonucu sonradan yolsuz tescil haline gelebilir. Bu durumda bile iyi niyetli üçüncü kişiler bakımından, tescilin olumlu hükmü uygulanır. Yani, iyi niyetli üçüncü kişilerin böyle bir tescile güvenerek kazandıkları ayni haklar korunur.(...m.1023) Üçüncü kişinin yolsuz kayda dayanarak ayni hak kazanımının korunabilmesi için tescilin yolsuzluğunu bilmemesi veya bilebilecek durumda olmaması gerekir. Bu bağlamda, üçüncü kişilerin Medeni Kanun’un 3. maddesi çerçevesinde iyiniyetli olması esastır....
Bu nedenledir ki, bir tapu kaydının dayanağı idari bir işlem ise, bu idari işlem idari yargı yerinde iptal edilmediği sürece sicile yönelik tapu iptal ve tescil davalarının dinlenme olanağı bulunmadığı gibi, iptal gerçekleşmediği sürece tapu kayıt malikinin mülkiyet hakkı sahibi olduğu açıktır. Ancak, tapu kaydının dayanağı olan idari işlemin idari yargı yerinde iptaliyle sicil kaydı illetten mücerret yani dayanaksız hale gelecek ve kayıt yolsuz tescil durumuna düşecektir. Öte yandan, idari işlemin idari yargı yerinde iptali ile sicil kayıtları kendiliğinden eski haline dönmeyeceğinden, bu konuda açılacak tapu iptal ve tescil davası ile yolsuz tescil öncesi duruma dönülmesi sağlanabilecektir....
İddianın içeriğinden ve ileri sürülüş biçiminden davanın, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemi olduğu açıktır. 1- Uyuşmazlık, HMK'nun 33. maddesi gereğince yapılan hukuki nitelendirme sonucunda İİK'nun 94. maddesi uyarınca açılan yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, dava dilekçesinde borçlu T11 adına tescilini talep ettiğini beyan etmiştir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesinde " taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır." Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebin bulunması zorunludur....
maddeleri gereğince ikinci kadastronun yolsuz (T.M.Y.’nın 1025. md.) ve bütün sonuçlarıyla hükümsüz olması nedeniyle malikine mülkiyet ... kazandırmayacağı ve T.M.Y.’nın 1026. (E.M.Y. 934 - İsviçre 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet ... kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.'nın 1023....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, 5335 sayılı kanunun 32.maddesinin 1.fıkrası gereği 09.11.2006 tarih 26341 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “......
Bu nedenlerle tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanmayan ve hakkın yolsuz olarak tescil edildiğini bilen davalıların kazanımlarının korunamayacağı kanaatine varılarak tapu iptal ve tescil talebinin kabulüne, davalıların iyniyetli olmadıkları anlaşıldığından aleyhlerine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesine, yönelik karar verilmiştir....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, arazi toplulaştırma işlemi sonucu davalı adına tescil edilen tapu kaydının mülkiyet iddiasına dayalı olarak iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde bugüne kadar orman kadastro çalışmalarının yapılmadığı anlaşılmıştır. Yörede, 3083 Sayılı Yasa ve 24.09.1979 gün 7/18231 sayılı tüzük hükümlerine göre yapılan ve 24/09/2004-08/10/2004 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşen arazi toplulaştırma ve borçlandırma yoluyla yapılan arazi dağıtımı işlemi vardır. Bu işlem sonucunda dava konusu parsel, 3083 Sayılı Yasanın 11. maddesi gereğince davalı adına tahsis edilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İmar Uygulaması Nedeniyle Mükerrer Kayıt Oluşturduğu İddiasıyla Yolsuz Tescile Dayalı Tapu İptali Ve Tescil İLK DERECE MAHKEMESİ : Sarayönü Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, imar uygulamasıyla mükerrer kayıt oluşturulduğu iddiasıyla yolsuz tescil nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olup, kadastral parselden kaynaklı uyuşmazlık bulunmadığına göre, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 26.01.2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı ile hazırlanan, 28.01.2022 tarihli ve 31733 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (7.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 03.10.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Bu inceleme yapılırken; bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişinin bu tescile dayanamayacağı (TMK 1024/1), böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimsenin, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebileceği (TMK 1024/3), tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımının korunacağı (TMK 1023/1) ve iyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları ayni hakların ve her türlü tazminat isteminin saklı olduğu (TMK 1025/2) düzenlemeleri gözetilecek ispat hukuku anlamında da bazı karinelerden yararlanılması gerekecektir. Hukukumuzda tapuya itimat prensibiyle, kişilerin satın aldığı şeylerin ileride kendilerinden alınabileceği endişesi taşımamaları, dolayısıyla toplum düzenini sağlamak düşüncesiyle getirilmiş ve satın alan kişinin iyi niyetinin korunması amaçlanmıştır....
İlk dava çap kaydına bağlı TMK.683. maddesine dayalı elatmanın önlenmesi talebine ilişkindir. Karşılık dava TMK. 713/1 maddesine dayalı tespit öncesi sebebe bağlı tapu iptal tescile yöneliktir. Kural olarak çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi davalarındaki müdahalenin belirlenmesi tapu fen memuru yetki ve yeteneğine haiz uzman bilirkişiye düzenlettirilecek ölçekli kroki ile saptanır. TMK.713/1 maddesine dayalı tescil ya da tapu iptali ve tescil davalarında ise davacı iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir. Ancak, her iki dava türünde de emlakçı bilirkişinin dinlenmesine gerek yoktur. Bir başka anlatımla emlakçı bilirkişiler kamulaştırma ya da kamulaştırmasız elatmanın önlenmesi davalarında dinlenmektedir. Taşınmazın harca esas değerinin mahalli bilirkişi beyanı ile belirlenmesi gerekir....