Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, boşanma nedeniyle eşinin maddi desteğini yitirdiği anlaşıldığından davacı kadın lehine maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdir edilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçeyle maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle davacının maddi tazminat talebinin reddine yönelik istinaf isteminin kabulü ile, maddi tazminat talebinin reddine ilişkin hükmün kaldırılmasına, HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca maddi tazminat konusunda yeniden karar verilerek davacı lehine TMK 174/1 maddesi kapsamında 15.000 TL maddi tazminat takdirine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerekmiştir....

İleri Sürülen İstinaf Sebepleri : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının orman kadastrosuna itiraz etmediğini, TMK 2. md. kapsamında iyi niyetli olmadığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu, zararın oluşmadığını, taşınmazın orman vasfı sebebiyle arazi olarak değerlendirilemeyeceğini, ağaçlık alan ve açıklık alan ayrımı yapılmadan % 5 oranında düşük kapitalizasyon faiz oranı uygulandığını, % 30 oranında objektif değer artış oranının yüksek olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, faizin dava tarihinden itibaren uygulanmaması gerektiğini, belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Değerlendirme ve Gerekçe : Asıl dava TMK'nın 1007. maddesinde düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davası, birleşen dava ise tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir....

Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Boşanma davası içinde talep edilen ve hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminat (TMK m.174/1-2) boşanma hükmünün kesinleşmesi ile ödenebilir hale gelir. Faizin başlangıç tarihinin de bu tarih (boşanma hükmünün kesinleştiği tarih) olması gerekir. Davacı kadın yararına hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminata karar tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru olmamıştır....

    Davalı-karşı davacı erkeğin davası terditli olarak açıldığına göre, davalı-karşı davacı erkeğin özel boşanma sebeplerine dayalı talepleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 2- Davalı-karşı davacı erkeğin maddi tazminat istemi boşanmanın eki (TMK m. 174/1) niteliğinde olmayıp, ev eşyalarının bedeli ve para alacağına ilişkin maddi tazminat niteliğinde olup, nispi harca tabidir. Davanın başında yatırılan başvurma harcı dava dilekçesindeki bütün talepleri kapsar. O halde, davalı-karşı davacı erkeğe maddi tazminat isteği ile ilgili olarak nispi harcı tamamlaması için süre verilmesi (Harçlar Kanunu m. 30-32), tamamladığı takdirde görev hususu da düşünülerek davanın esası hakkında karar verilmesi, harcın tamamlanmaması halinde Harçlar Kanunu'nun 30-32. maddeleri uyarınca işlem yapılması gerekirken, isteğin Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi kapsamında kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi ve kadın lehine hükmedilen tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava, Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlüğe girdikten sonra 30.09.2014 tarihinde açılmış, davalı kadın cevap dilekçesinde maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası taleplerinden bahsetmemişken ilk defa ön inceleme duruşmasında maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) ile yoksulluk nafakası (TMK m. 175) taleplerinde bulunmuştur....

        -TL manevi tazminat talebinde bulunmuş, aile mahkemesince davalı-karşı davacının maddi tazminat talebinin tefriki ile ayrı esasa kaydına karar verilmiş ve ayrılan davada görevsizlik kararı verilmiştir. Gaziantep 2. Aile Mahkemesinin 12.05.2014 tarihli celsesinde davalı-karşı davacı vekili maddi tazminat taleplerinin evlilik öncesinde yapılan ve halen ödenen kredi ve masraflara ilişkin olduğunu beyan etmiştir. Davalı-karşı davacı kadının maddi tazminat talebi boşanmanın eki niteliğinde (TMK m. 174/1) değildir. Davacının talebinin, Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usûllerine Dair 4787 sayılı Kanunun 4/1. maddesinde sözü edilen aile hukukundan kaynaklanan dava ve işlerden olmadığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Gaziantep 6....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin usulsüz tebliğ edildiğini, dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, kusurun davacıda olduğunu belirterek tarafların boşanmalarına, davacının nafaka, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, çocuğun velayetinin davalı babaya verilmesini talep etmiştir....

          GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 1997 yılında evlendiklerini, 3 çocukları bulunduğunu, Konya'da yaşamaya başladıktan sonra hayvancılık ile uğraştıklarını, 2014 yılında davalının inekleri satarak evi terk ettiğini ve o tarihten beri ayrı yaşadıklarını, tedbir nafakası davası açtığını belirterek TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, velayetin tarafına verilmesine, 10.000 TL maddi-20.000 TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

          Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma davasının yapılan yargılaması sonucu mahkemece; davacı kadın lehine 30.000,00 TL maddi tazminat (TMK m.174/1), 400,00 TL yoksulluk nafakası (TMK m. 175) ve velayetleri davacı anneye bırakılan ortak çocuklar yararına 400,00'er TL iştirak nafakasına (TMK m. 182/2) hükmedilmiş, verilen bu kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 23.11.2016 tarih 2015/20547 Esas - 2016/15133 Karar sayılı ilamı ile, davacı kadın lehine hükmolunan maddi tazminat ve yoksulluk nafakası ile ortak çocuklar yararına hükmolunan iştirak nafakalarının az olduğu gerekçesiyle hüküm bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda verilen ikinci kararla, davacı kadın lehine 80.000,00 TL maddi tazminat ile "iş bu karar kesinleştikten sonra" aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakası ve ortak çocuklar yararına aylık 1.500,00 'er TL iştirak nafakasına karar verilmiştir....

            Hâl böyle iken davacı kadına da kusur atfedilmesi, bu hatalı kusur tespitine bağlı olarak ve kocanın tazminat ve nafaka ödeyecek gücü olmadığından bahisle davacı kadının maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) ile yoksulluk nafakası isteklerinin reddedilmesi doğru değildir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeplerle kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA,…’’ karar verilmiştir. Direnme Kararı: 8....

              UYAP Entegrasyonu