Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının TMK'nın 1007. maddesine dayalı tazminat istemi yönünden davalı T3 yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli ise de; davalı Hazine yönünden davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi hatalı bulunmuştur. Şöyle ki; TMK'nın 1007.maddesine dayalı tazminat istemlerinde, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesindeki (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi) 10 yıllık genel zaman aşımı süresinin uygulanması esastır. Bu sürenin başlangıcı ise, Kadastro Kanunu'nun 12/3.maddesi gereğince hak düşürücü sürenin dolduğu tarihten itibaren başlayacak olup, dosya içerisindeki kadastro tespit tutanaklarına göre, on yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu tarihten itibaren hesaplama yapıldığında dava tarihi itibariyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesindeki zaman aşımı süresinin dolmadığı anlaşılmıştır....

Dava; davacının 12.09.2013 tarihli yargılama oturumunda açıklandığı üzere TMK ‘nın 713/’ maddesindeki “...tapu kütüğünden maliki kim olduğu anlaşılamayan...” hukuki nedenine dayalı mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptal ve tescile ilişkindir. Yerel Mahkemece az yukarıda özetlenen bozma ilamına uyulduğu halde gereği yerine getirilmemiştir. Dava TMK’nın 713/2 “...tapu kütüğünden maliki kim olduğu anlaşılamayan...” hukuki nedenine dayalı olarak açılmış tapu iptal ve tescil davası olduğuna göre, bu tür davalarda tapu kütüğünün tutulmasından devletin sorumlu olması, tapunun gereği gibi tutulamaması sonucunda koşulların oluşması halinde TMK ’nın 1007. maddesi uyarınca zarardan sorumlu olması ve diğer yandan ise aynı kanunun 501. maddesine göre tapu malikinin hiç mirasçı bırakmadan ölmesi halinde ölen gerçek kişinin mirasının devlete kalacak olması halinde başlangıçta davalı olarak ... gösterilmek suretiyle taraf teşkili sağlanabilir....

    Dahili davalı T6 vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kadastro çalışmaları neticesinde yapıları tescil işleminin muhatabının müvekkili Belediye olmadığını, davanın yasal süresi içinde açılmadığından zamanaşımı itirazları olduğunu, Devletin tapu sicilinin tutulmasından doğan zararı tazmin yükümlülüğüne ilişkin TMK m. 1007'de herhangi bir zamanaşımı süresi öngörülmemiş olduğundan genel hükümlere başvurulması gerektiğini, TBK m. 72 uyarınca tazminat istemi, zarar görenin zaratı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her halde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğradığını, ayrıca tapu sicilinin tutulmasından doğan zararın devlet tarafından tazmin cdilebilmesi için, meydana gelen zarar ile tapu sicilinin tutulması arasında nedensellik bağının olması, yani tapu sicilinin tutulmasında meydana gelen yolsuzluk ile tazmini istenen zarar arasında neden-sonuç ilişkinin olması gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.04.2015 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın pasif husumet yokluğundan reddine dair verilen 14.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, dava konusu 132 ada 2 parselin 1760 m2'lik kısmı içerisinde bulunan binanın değerinin arazi değerinden fazla olması nedeniyle TMK 724. maddesine dayalı olarak ... iptali ve tescil, temliken tescil talepleri kabul edilmediği takdirde TMK 723. maddesine dayalı olarak binanın değerinin davalıdan tazmin edilmesini dava ve talep etmiştir....

      Dava TMK 1007 gereği tazminat istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamına göre kamu yararı gerekçesiyle özel kişiler adına oluşmuş tapunun iptal edilmesi sonucu oluşan zararın devletçe karşılanmasının AİHM ve Yargıtay uygulamasıyla benimsendiği, Yargıtay 5....

      Ancak, dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil, bunun mümkün olmaması halinde Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesine göre; "Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz." Zamanın geçmesiyle bir hak ortadan kalkıyorsa buna hak düşürücü süre (sükut-u hak süresi) denir. Kanunda öngörülen 10 yıllık sürenin, hak düşürücü süre olduğu tartışmasızdır. Hak düşürücü süre, tüm def'i ve itirazlardan önce nazara alınır. Bu nedenle, yargılama bitinceye kadar hak düşürücü sürenin geçtiği taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hakim tarafından re'sen de göz önünde tutulur....

        Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki tapu kaydının hatalı oluşması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK.'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Kırıkkale 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/232 E. - 2017/382 K. sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, tapu kaydının hatalı oluşması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK.'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava; 4721 sayılı TMK' nın 1007. Maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkin olup, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin bozma ilamı üzerine hüküm kurulmuştur. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 5. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine 11/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine (TMK. md. 1007) ilişkin olmakla, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 30.01.2019 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 06.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın TMK 1007. maddesindan kaynaklanan sorumluluğa ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 5.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 5. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 05/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu