Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulü ile 133.074,00 TL maddi tazminat ile 3.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden yasal faizi ile beraber davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı ile feri müdahil tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince davalı ve feri müdahilin istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, manevi tazminat talebinin reddine, maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 48.000,00 TL maddi tazminatın 28/09/2012 tarihinden yasal faizi ile beraber davalıdan tahsiline karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı, taraflarca temyiz edilmiştir. Dava, İİK 5. ve TMK 1007. maddelerine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 5. maddesinde; “İcra ve İflas Dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davaları, ancak İdare aleyhine açılabilir. Devletin, zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan görevlilere rücu hakkı saklıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4721 sayılı TMK.'nun 1007. maddesi uyarınca tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı Hazine vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, 4721 sayılı TMK.'nun 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dayandıkları deliller dosyaya celp edilmeden hüküm kurulduğunu, zamanaşımı süresinin ilk derece mahkemesince yanlış değerlendirildiğini, kamu düzeni açısından, zararın öğrenildiği tarih açısından, işlem tarihi yönünden, zararın dava edilebilir hale geldiği tarih yönünden zamanaşımı süresinin dolmadığını, zararın sorumlusunun ve tazminat talebinin somut olarak dava edilebilir hale geldiği T.C Başbakanlık Hazine Müşteşarlığının 21/12/2016 tarih ve 35973 sayılı resmi yazısının esas alınması ve işin esasına girilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Açılan dava TMK 1007. Maddede düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır. İlk derece mahkemesince 18/12/2018 tarihli ön inceleme duruşmasında davanın zamanaşımı sebebiyle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

      -TL maddi ve 20.000.-TL manevi tazminat olmak üzere 151.250.-TL tazminatın, zarar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesini talep etmiş, 16/04/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile (ilave harç yatırılmış) fazlaya dair haklar saklı kalmak üzere tazminat miktarı 239.313.-TL’ye yükseltilmiş ve dava tarihinde tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasını istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, maddi tazminat isteminin kabulü ile 239.313.-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat isteminin şartları bulunmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır....

        Dava, TMK’nın 1007. maddesine göre tapu sicilinin yanlış tutulmasından dolayı zarar görene ödenen maddi tazminatın, rücu yoluyla kusurlu olan davalılardan tahsili istemine ilişkin olup, anılan görevsizlik kararında yazılı olduğunun aksine "TMK 1007 maddeye dayalı tazminat isteminden kaynaklanmamaktadır. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 13/02/2018 tarih ve 208 sayılı kararı ile düzenlenen Antalya Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünün 8....

        Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle: davacının TMK 2. md. kapsamında iyi niyetli olmadığını, taşınmazda orman şerhi olduğunu, zamanaşımı süresinin dolduğunu, tapu iptal işleminin kesinleşmiş bir mahkeme kararına dayandığını, husumet yokluğu sebebiyle red kararı verilmesi gerektiğini, taşınmazın orman vasfı sebebiyle arazi olarak değerlendirilemeyeceğini, kapitalizasyon faiz oranının, objektif değer artış oranının hatalı uygulandığını, faizin hatalı uygulandığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE : Açılan dava TMK 1007. Maddede düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı Maliye Hazinesi'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir....

        Değerlendirme ve Gerekçe : Açılan dava TMK 1007. Maddede düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır. Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/51 E. 2015/136 K. sayılı kararının incelenmesinde; davacı Orman Genel Müdürlüğüne izafeten Yalova Orman İşletme Müdürlüğü tarafından iş bu dosyanın davacıların murisi aleyhine tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davanın kabulü ile Çiftlikköy İlçesi, Dereköy köyü, 450 parsel sayılı taşınmazın malik adına olan tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına Orman vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın 14/10/2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı Maliye Hazinesi'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir....

        Maddesine dayalı, kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan bir dava olmayıp, TMK 1007 maddesine dayalı, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat davası olduğunu belirterek ve husumeti TMK’nın 1007 maddesi gereğince T11ne yönelterek açtığı, ilk derece mahkemesince de davanın TMK’nın 1007 maddesinden kaynaklanan tazminat davası olarak nitelendirildiği, bahse konu her iki davanın dayandığı koşullar, hukuki sebepler ve sorumlu idarenin farklı olduğu, esasen kamulaştırmasız el atma iddiası bulunmadığı gibi, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan eldeki davanın, dava dilekçesindeki açıklamalar ve husumetin yönlendirildiği idare bir kenara bırakılmak suretiyle başka bir dava şeklinde nitelendirilmesinin de mümkün olmadığı ortadadır....

        İleri Sürülen İstinaf Sebepleri : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, kapitalizasyon faiz oranının yanlış uygulandığını, değerlendirme tarihi itibariyle geçerli İlçe Tarım Müdürlüğü verilerinin esas alınması gerektiğini, birim değerinin hatalı hesaplandığını, adil bir tazminat belirlenmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Değerlendirme ve Gerekçe : Açılan dava TMK 1007. Maddede düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır. Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/407 E. 2015/60 karar sayılı kararın incelenmesinde; davacı T8 tarafından iş bu dosyanın davacıları aleyhine tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davanın kabulü ile Karacabey İlçesi, Boğazköy mah. 925 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile tescil harici bırakılmasına karar verildiği, kararın 12/04/2016 tarihinde kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır....

        Asliye hukuk mahkemesinin 2007/196 esas ve 2013/280 karar sayılı ilamı ile tapu iptal edilerek davacıların hisselerinin yolsuz tescil sebebiyle tescil edilmesi ile davacıların mağduriyetlerinin giderilmiş olduğu, davacının başka maddi zararlarının bulunduğu iddiası itibariyle maddi gerçeklik olması gerektiği, maddi zararın ispatlanması gerektiği, oysa maddi zarar olarak ticari işletme veya kat mülkiyetine geçiş ileri sürüldüğü, gayrimenkulün imar durumu itibariyle davacının taleplerinin yerinde olmadığı, 1007 maddeye dayalı olarak manevi tazminat talep edilmemiyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu