Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

/Özekes, M.: Medeni Usul Hukuku, Ankara 2011, s.297). 6102 sayılı TTK'nın 598/2 maddesinde " (1)Esas sermaye paylarının geçişlerinin tescil edilmesi için, şirket müdürleri tarafından ticaret siciline başvurulur. (2) Başvurunun otuz gün içinde yapılmaması hâlinde, ayrılan ortak, adının bu paylarla ilgili olarak silinmesi için ticaret siciline başvurabilir. Bunun üzerine sicil müdürü, şirkete, iktisap edenin adının bildirilmesi için süre verir. (3) Sicil kaydına güvenen iyiniyetli kişinin güveni korunur." hükmüne yer verilmiştir. Limited şirket ortaklık payının miras yoluyla mirasçılara intikal etmesi durumunda TTK'nun 520'nci maddesinde yer alan pay devrine ilişkin şartlar aranmadan pay devri gerçekleşmektedir. Diğer ortakların muvafakati aranmaksızın lehine ortaklık payı tesis edilen şahıs (miras yoluyla intikal) ortak sıfatına haiz olur....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın, icra takiplerine vaki itirazları nedeniyle, alacağının ticari bir alacak olduğu gerekçesi ile dava şartı bulunduğunu gözeterek arabuluculuğa müracaat ettiğini, İstanbul Arabuluculuk Bürosu' nun .... Büro Dosya, ... Arabuluculuk Dosya numarası ile arabuluculuk görüşmeleri yapıldığını, davacının görüşmelerdeki beyanında alacağın şirket ortaklık ilişkisinden kaynaklı kar paylarına ilişkin olduğunu beyan ettiğini, icra takiplerinde borcun sebebinin belirtilmediğini, alacağın likit olmadığını, takip taleplerinde kar paylarına ilişkin talepte bulunulduğu hususunda herhangi bir kayıt olmadığını, 13. 11. 2019 tarihinde anlaşamamaya dair tutanak tanzim edildiğini, dava dilekçesinde, .... Endüstri Tekstil Mak. San ve Tic....

      şirket muhasebesinin müvekkili haricindeki diğer iki ortağın kişisel inisiyatifleri üzerinden tutulması ve müvekkilinin hiçbir şekilde söz sahibi yapılmadığını, şirket ortaklarının harcamalarının orantılı olmadığını, ortaklar kurulu toplantısının yapılmadığını, bu konularla alakalı olarak müvekkilinin en doğal hakkı olan şirket işleyişine ilişkin sözlü olarak yaptığı başvuruların cevapsız bırakıldığını, müvekkilinin haklı sebeplerle davalı şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesi, ortaklıktan çıkma payının tespitiyle şirket mal varlığından ödenmesi ve şirket reel karının tespit edilerek müvekkili hissesine düşen kısmının ödenmesinin gerektiğini, ortaklıktan çıkma payı belirlenirken şirketin karar tarihine en yakın tarihteki gerçek mal varlığı şirket rayiç payı değerlendirilerek buna göre belirlenmesinin gerektiğini, bu malvarlığına şirketin marka isminin de dahil edilmesinin gerektiğini, TTK'nun 638/2 gereğince mahkeme istem üzerine dava süresince davacının ortaklıktan doğan hak ve...

      ./2007 tarihinde davalı şirketi kurduklarını, gerçekte ortaklık paylarının eşit olmasına rağmen resmiyette davacıya % 5, davalıya % 95 pay verildiğini, davacının şirket kuruluşunda taşınmaz satışı yaparak % 50 sermaye koyduğunu, sonradan kalan % 45 payın devrini talep etmelerine rağmen bu devrin yapılmadığını, kâr payının dağıtılmadığını, kâr payı dağıtılmamasına rağmen davalı ...’in aynı dönemde bir çok değerli taşınmaz satın aldığını, şirket hesabından kendi nam ve hesabına paralar çektiğini, bu durumun aslen şirketin kâr payı dağıttığına delil olduğunu, davalı müdür ...'...

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2018/696 Esas KARAR NO : 2021/841 DAVA: Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ: 11/06/2018 KARAR TARİHİ: 27/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının----- başında ticaret yatırım yapmak amacıyla---- geldiğini, davacı ile kardeşi ---- unvanlı şirketi ----- yapmak amacıyla araştırmalara başladığını, bu süreçte ---- tanıştıklarını,---- yaşadığını ve buraya gelen---- yatırım konusunda yardımcı olduklarını söylediğini, --- aynı iş yerinde faaliyet yürüttüğü -----şirketinde mali müşavir ve muhasebeci olarak görevlendirdiğini, vekil olarak yetkilendirdiğini, kendisi ve şirketi adına idari ve mali işlemleri takip yetkisi verdiğini, davalı -------- isimli iş yerinin getirisinin yüksek olduğunun söylendiğini, davalı -----------hazırladığını ve ----olduğunu...

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2019/441 Esas KARAR NO:2022/867 DAVA :Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ:12/07/2019 KARAR TARİHİ:26/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkette her yıl yapılması gereken olağan genel kurul toplantısı yapılmadığından müvekkil şirketin mali durumu ve faaliyetleri ile ilgili bilgi alamadığını, ve yapılan işleri inceleyemediğini, uzun yıllardır kar dağıtımı yapılamadığını, müvekkili davalı tarafından çeşitli itkamlara maruz kalmış, haksız şekilde suçlandığını, bu olaylar neticesinde ortaklık ilişkisi bir yana müvekkili ile davalı arasında husumet oluştuğunu, tamamen davalı şirketin kötü niyetinden ibaret olduğunu, davalı şirketin müvekkili hakkında gerçek dışı iddialar üreterek garabe yaratmaya çalışması hukuka ve hakkaniyete açıkça aykırı olduğunu, davalı şirket...

            Şti’ne dönüştürüldüğünü, davalı şirketin ilk olarak kollektif şirket olarak güven esasına dayanılarak kurulduğunu, müvekkilinin şirket kurulduğundan itibaren sermaye ödeme yükümlülüğünü yerine getirmesine rağmen şirketin işleri ve işleyişinden diğer ortaklar tarafından uzak tutulduğunu, şirket haklarından yararlandırılmadığını, müvekkilinin davalı şirketten 2018 - 2019 - 2020 - 2021 - 2022 yıllarına ilişkin kar payı alacağı olduğunu, şirket hesaplarını inceleme ve hesapları kontrol etme hakkından mahrum bırakıldığını, müvekkilinin Selçuk Noterliğinin 27.07.2011 tarihli ve 5061 yevmiye numarasıyla geçmiş yıllar da dâhil olmak üzere kar payı alacağının kendisine ödenmesi amacıyla ihtarname gönderildiğini, ihtarnamenin 01.08.2011 tarihinde şirket çalışanlarından ...’a teslim edildiğini, ihtarnameye rağmen müvekkiline şirket karından hakkı olan payın ödenmediğini, müvekkilin davalı şirketten dava konusu 2017-2016-2015-2014-2013 yıllarına ilişkin kar payı alacağı için İzmir 5....

              Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 05.12.2012 tarih ve 2011/496-2012/237 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, emekli gümrük müşaviri olan davacının %1 ortağı bulunduğu davalı şirketin ortaklık hesabından başka şirketin yapacağı tüm gümrük işlemlerinde şirketi imza ile temsil edeceğinden, şirket ile davacı arasında imzalanan 24.06.2010 tarihli ortaklık sözleşmesinin 4. md. uyarınca aylık 4.000,00 TL ortaklık payı ücretinden bir kısmının ödendiğini, bakiye alacağın tahsili talebiyle girişilen ilamsız icra takibinin, davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, %40'tan aşağı olmamak üzere...

                Somut olayda davacı, davalı şirket ortağı olduğunu, davalı şirketin kar payı dağıtmadığını, SPK uyarınca kar payı dağıtılmamasından davalı şirketin sorumlu tutulması gerektiğini ileri sürerek kar payının tahsili isteminde bulunmuştur. Dosyadaki ana sözleşmeden davalı anonim şirketin halka açık bir anonim şirket olmadığı, nama yazılı hisseleri bulunduğu, dolayısıyla SPK hükümlerinin uygulanmayacağı anlaşılmaktadır. Davalı şirket genel kurulunca alınmış kar payı dağıtımı kararı bulunmadığı için mahkemeden genel kurulun yerine geçerek kar payı dağıtımı kararı vermesi istenemez....

                  Bir davanın ticari dava olup olmadığı, TTK'nın 4. maddesinde gösterilen ilkelere göre belirlenmelidir. Ticari davalar kendi aralarında, mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere ikiye ayrılır. Mutlak ticari davalarda tarafların sıfatlarına ve dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığına bakılmazken Kanun o davayı ticari dava olarak tanımladığı için ticari dava sayılır. Mutlak ticari davalar ,TTK nın 4/1/a-f bentleri arasında sayıldığı gibi, Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra ve İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiştir. Buna karşılık tarafları tacir olan ve her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olan davalara ise nispi ticari dava denir. Yani bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de tarafların tacir olması gereklidir....

                    UYAP Entegrasyonu