WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenine dayanarak hem tespitten önceki hem de tespitten sonraki sebeplere dayalı olarak dava açmıştır. Taşınmazın tespit sırasında hakkında kadastro tespit tutanağının düzenlenmemiş olması, öncesinde var olan zilyetliği kesmeyeceği gibi gerek Kadastro Kanunu'nda ve gerekse de diğer yasalarımızda, hakkında tutanak düzenlenmeyen taşınmazlar yönünden tespit öncesi hakka dayanılarak dava açma hakkını süreyle sınırlayan bir düzenleme de bulunmamaktadır. Kadastro tutanağı düzenlenip kesinleşen yerlerde dahi 3402 sayılı Yasa'nın 12. maddesinin 3. fıkrasında öngörülen 10 yıllık süre içerisinde dava açılabildiğine ve yasada tescil harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi sebeplere dayanılarak dava açma hakkını sınırlayan bir süre de öngörülmediğine göre mahkemenin bu yöndeki kabulünde isabet bulunmamaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİTTEN ÖNCEKİ HUKUKİ SEBEPLERE DAYALI Taraflar arasındaki davadan dolayı Torul Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 08.06.2016 gün ve 2014/188 Esas - 2016/132 Karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 21.09.2020 gün ve 775 Esas - 3253 Karar sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Karar düzeltme dilekçesinde yazılı nedenler HUMK'nun 440. maddesinde gösterilen dört halden hiçbirine uymamaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİTTEN ÖNCEKİ HUKUKİ SEBEPLERE DAYALI Taraflar arasındaki davadan dolayı Tire 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 27.05.2016 gün ve 2016/177 Esas - 2016/292 Karar sayılı hükmün düzeltilerek onanmasına ilişkin olan 28.10.2020 gün ve 1633 Esas - 4927 Karar sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Karar düzeltme dilekçesinde yazılı nedenler HUMK'nun 440. maddesinde gösterilen dört halden hiçbirine uymamaktadır....

        Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 05/02/2015 NUMARASI : 2014/122-2015/54 Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.02.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında düzeltim(Tespitten önceki hukuki sebebe dayalı şerh iptali istemli) istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 02.11.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29.01.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun olduğu gibi özellikle davaya konu taşınmaz tutanağının kesinleşme tarihinden davanın açıldığı tarihe kadar 10 yılı aşkın süre geçmiş olduğundan tespitten önceki hukuki nedene dayalı eldeki davanın 3402 sayılı yasanın 12/3 maddesi gereğince dinlenme olanağı bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 01.06.2007 tarihinde...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ..., Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında tespitten önceki kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava; kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK'nın 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddeleri gereğince açılan, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir....

              HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı Tapu İptali Ve Tescil istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2022 tarihinden itibaren geçerli 1047 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 14. Hukuk Dairesi iş bölümünün 24. maddesinde; "6292 sayılı Kanun gereğince şerh sahibi veya üçüncü şahsa yapılan satış işleminin ve bunun sonucu meydana gelen tapu kaydının yolsuz şekilde oluştuğu iddiasına dayalı genel mahkemelerde açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'ne aittir. HMK 352/1 maddesinde ''Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir.'' hükmü öngörülmüştür....

              Şu halde, davacının dayandığı harici satın alma senedi tespit tarihinden sonra 19.11.1976 tarihinde düzenlendiğine göre, davacının kadastro tespitinden önceki hukuki sebeplere değil, tespitten sonra ve fakat tutanağın kesinleşmesinden önceki hukuki sebeplere dayanarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğunun kabulü gerekir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde açıklanan on yıllık hak düşürücü süre, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak açılan tapu iptali ve tescil davalarında söz konusu olup, somut olayda bu maddenin uygulanma olanağı bulunmamaktadır....

                Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak 4721 sayılı TMK'nın 713/1. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri gereğince açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkin olup, Mahkemece, çekişmeli taşınmazın yol olarak tespit harici bırakıldığı 24.7.2007 tarihinden davanın açıldığı 05.11.2010 tarihine kadar 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresi ile koşullarının davacı yararına gerçekleşmediği kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenine dayanarak, hem tespitten önceki hem de tespitten sonraki sebeplere dayalı olarak dava açmış olup, komşu taşınmazlarla ilgili olarak kadastro tespit tutanaklarının düzenlenmesi, tespit harici bırakılan taşınmaz üzerinde usulüne uygun olarak sürdürülen zilyetliği kesintiye uğratmaz. Dolayısıyla davacı, kadastro tespiti öncesinden beri sürdürdüğü zilyetliğine dayanarak adına tescil talebinde bulunabilir....

                  ./.... maddesinde "Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz." hükmü getirilmiştir. Somut olayda; dosya kapsamından kadastro tespitinin 1963 yılında yapıldığı, tespite itiraz sonucu hükmen 1995 yılında davalılar adına tescil edildiği; davacıların ise taşınmazı 1975 yılında davalıların murisinden satın aldıkları iddiası ile dava açtıkları anlaşılmaktadır. Diğer bir anlatımla davacılar tespitten önceki bir hakka dayanmayıp, aksine tespit tarihinden sonraki sebeplere dayalı olarak dava açmışlardır. Bu durumda 3402 sayılı Yasa'nın .../... maddesinde öngörülen ... yıllık sürenin uygulama olanağı bulunmamaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu