Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu süre geçtikten sonra tespitten önceki hukuki sebeplere dayanılarak 21/2 madde uyarınca 5 yıllık süre içinde açılan davaların ise asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir. Dairemizin 09.11.2007 tarihli bozma kararında konunun açıklanması bakımından bazı hususlar yazılmış ise de, mahkemece bozmaya yanlış anlam verilmiş, 30 günlük süre içerisinde açılmadığından bahisle davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Oysa, yukarıda vurgulandığı üzere bu süre geçtikten sonra tespitten önceki hukuki sebeplere dayanılarak yasanın 21/2.maddesi uyarınca 5 yıllık süre içinde asliye hukuk mahkemesinde dava açılması olanaklıdır. Kısaca, bu süre içinde açıldığı anlaşılan davanın esasının incelenmesi gerekir. Bu durumda yapılması gereken iş, Dairemizin bozma kararında belirtilen diğer inceleme ve araştırmaları yaparak, işin esası hakkında bir hüküm kurmak olmalıdır. Karar, açıklanan nedenle bozulmalıdır....

    Kural olarak davacının mülkiyet hakkı tapuda satın aldığı çaplı yerin kapsamı ile sınırlı olup, taşınmazı çapa dayalı olarak satın alan kişi taşınmazın yüzölçümünün eksik tespit edildiği iddiası ile dava açamayacaktır. Ancak; satın alanın önceki malikin dava açma hakkını da devraldığının kanıtlanması halinde, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık süre içerisinde dava açılmış olması koşulu ile tespitten önceki nedene dayalı dava olarak nitelendirilmesi gerekir. Somut olayda davacı, tapuda satın aldığı önceki malikin dava hakkına dayandığını açıkça bildirmediği ve ispat da etmediği gibi, önceki malikin de bu yönde açık beyanı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; davacının hakkı, taşınmazın tapudaki miktar ve çapı kapsamı ile sınırlı olup, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak taşınmazın bir kısmının davalıya ait parsel içerisinde kaldığı gerekçesiyle iptal ve tescil isteği ile açtığı davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/3203 KARAR NO : 2023/116 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇORUM 2.SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/1648 ESAS, 2022/1397 KARAR DAVA KONUSU : Tapu Kaydında Düzeltim (Tespitten Önceki Hukuki Sebebe Dayalı Şerh İptali İstemli) KARAR : Çorum 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/1648 esas, 2022/1397 karar sayılı dava dosyasında verilen tapu kaydında düzeltim (tespitten önceki hukuki sebebe dayalı şerh iptali istemli) talebinin kabulüne karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Çorum-Merkez-Gülabibey Mah.- Ada 3727- Parsel 537 de kayıtlı taşınmaz kaydında müvekkilin murisi evvelinin sehven "Maviş : Mehmet Şakir Kızı" olarak yazılan kaydının, doğrusu olan " Emine : Mehmet Şakir karısı" olarak düzeltilmesine karar verilmesini...

      Dava dilekçesi içeriğine göre davacı, tespitten sonra başlayan zilyetliğe dayalı olarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmış olup, kadastro tespitinin kesinleşmesi ile birlikte tapuya tescil edilen taşınmazların mülkiyetinin, kural olarak zilyetlikle kazanılması mümkün bulunmadığı gibi, mera olarak sınırlandırılan ve özel siciline kaydolan taşınmazlar da aynı şekilde zilyetlikle kazanılamaz, bu taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğe değer verilemez; bir an için davanın tespitten önceki nedenlere dayalı olarak açıldığı düşünülse dahi, kadastro tespitinin kesinleştiği 1963 yılından eldeki davanın açıldığı 2016 yılına kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen ve dava şartı olan 10 yıllık hak düşürücü sürenin de geçmiş olması nedeniyle açılan davanın dinlenme olanağının da bulunmadığı anlaşılmaktadır....

      Bu dava ise 14/06/2010 tarihinde açılmıştır. 4342 sayılı Yasanın 21/2 maddesi ile tahsis kararlarında belirtilen haklara tahsislerin kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl geçtikten sonra tespitten önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz edilemeyeceği ve bunlara karşı dava açılamayacağı düzenlenmiştir. Bu süre hak düşürücü süre niteliğinde olup, mahkemece re’sen gözönünde tutulur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tespitten önceki hukuki sebebe dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli Daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 06/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİTTEN ÖNCEKİ HUKUKİ SEBEPLERE DAYALI Taraflar arasındaki davadan dolayı Torul Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 08.06.2016 gün ve 2014/188 Esas - 2016/132 Karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 21.09.2020 gün ve 775 Esas - 3253 Karar sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Karar düzeltme dilekçesinde yazılı nedenler HUMK'nun 440. maddesinde gösterilen dört halden hiçbirine uymamaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİTTEN ÖNCEKİ HUKUKİ SEBEPLERE DAYALI Taraflar arasındaki davadan dolayı Tire 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 27.05.2016 gün ve 2016/177 Esas - 2016/292 Karar sayılı hükmün düzeltilerek onanmasına ilişkin olan 28.10.2020 gün ve 1633 Esas - 4927 Karar sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Karar düzeltme dilekçesinde yazılı nedenler HUMK'nun 440. maddesinde gösterilen dört halden hiçbirine uymamaktadır....

              Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenine dayanarak hem tespitten önceki hem de tespitten sonraki sebeplere dayalı olarak dava açmıştır. Taşınmazın tespit sırasında hakkında kadastro tespit tutanağının düzenlenmemiş olması, öncesinde var olan zilyetliği kesmeyeceği gibi gerek Kadastro Kanunu'nda ve gerekse de diğer yasalarımızda, hakkında tutanak düzenlenmeyen taşınmazlar yönünden tespit öncesi hakka dayanılarak dava açma hakkını süreyle sınırlayan bir düzenleme de bulunmamaktadır. Kadastro tutanağı düzenlenip kesinleşen yerlerde dahi 3402 sayılı Yasa'nın 12. maddesinin 3. fıkrasında öngörülen 10 yıllık süre içerisinde dava açılabildiğine ve yasada tescil harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi sebeplere dayanılarak dava açma hakkını sınırlayan bir süre de öngörülmediğine göre mahkemenin bu yöndeki kabulünde isabet bulunmamaktadır....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 02.11.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29.01.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun olduğu gibi özellikle davaya konu taşınmaz tutanağının kesinleşme tarihinden davanın açıldığı tarihe kadar 10 yılı aşkın süre geçmiş olduğundan tespitten önceki hukuki nedene dayalı eldeki davanın 3402 sayılı yasanın 12/3 maddesi gereğince dinlenme olanağı bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 01.06.2007 tarihinde...

                  UYAP Entegrasyonu