Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıda açıklandığı üzere, 4342 sayılı mera kanununun 21/2 madde uyarınca 30 günlük süre geçtikten sonra tespitten önceki hukuki sebeplere dayanılarak 5 yıllık süre içinde asliye hukuk mahkemesinde dava açılabileceği düzenlenmiştir. Mera komisyon kararı 18.11.2004 tarihinde kesinleşmiş, dava 26.09.2008 tarihinde 5 yıllık süre içinde açılmıştır. Bu nedenle mahkemece işin esası incelenerek sonucu doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamamış, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 09.12.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Yukarıda açıklandığı üzere, 4342 sayılı mera kanununun 21/2 madde uyarınca 30 günlük süre geçtikten sonra tespitten önceki hukuki sebeplere dayanılarak 5 yıllık süre içinde asliye hukuk mahkemesinde dava açılabileceği düzenlenmiştir. Mera komisyon kararı 18.11.2004 tarihinde kesinleşmiş, davada 23.09.2008 tarihinde, 5 yıllık süre içinde açılmıştır. Bu nedenle mahkemece işin esası incelenerek sonucu doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamamış, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 09.12.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      nin temyiz itirazları önceki tarihli bozma ilamı ile reddedildiği gibi son kararla da adı geçenin aleyhine yeni bir durum yaratılmadığına göre hükmü temyizde hukuki yararı bulunmayan davacı ... vekili'nin temyiz inceleme isteğinin REDDİNE, 29.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        ın temyiz itirazlarına gelince; Adı geçenler tarafından 29 ada 11 ve 25 parsel sayılı taşınmazların maliklerinden, bir kısım yerleri tespitten sonra satın aldıklarını ve satın aldıkları bölümlerin kendilerinin zilyet ve tasarrufunda olduğunu öne sürerek davaya müdahil olmuşlardır. (davacı ...'ın hem tespitten önce hem de tespitten sonra satın almaya dayalı davası olup tespitten önceki sebeplere dayalı temyizi 2 nolu bentte ayrıca değerlendirilmiştir.) Mahkemece taleplerin tespitten sonraki sebep olması nedeniyle ... Mahkemesinin görevi dahilinde bulunmadığı, genel mahkemelerde dava açabilecekleri gerekçesiyle hükmün 2 ve 5 nolu fıkrasında müdahillerin taleplerinin reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere adı geçenler ... tespitinden sonra yapılan harici satışlara dayalı olarak satın aldıkları taşınmaz bölümlerinin adlarına tescili istemiyle davaya katılmışlardır. Hal böyle olunca; talepleri yönüyle "......

          Davacı, kadastro tespitinden önceki sebeplere dayalı olarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesi uyarınca, kadastro tespitlerinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra, tespitten önceki nedenlere dayanılarak tespite karşı dava açılamaz. Sözü edilen süre, hak düşürücü olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda; çekişmeli taşınmazın kadastro tespiti 01.09.2000 tarihinde kesinleşmiş dava ise, 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 28.05.2013 tarihinde açılmıştır. Hal böyle olunca; davanın bu nedenle reddine karar vermek gerekirken yazılı gerekçelerle esastan reddine karar verilmesi isabetsiz ise de; verilen karar sonucu itibariyle doğru olduğundan, hükmün gerekçesinin açıklanan şekilde düzeltilmesine ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 08.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davacı tespitten önceki hukuki nedene dayalı olarak dava açmış, tespitin kesinleştiği ....09.1998 günü ile dava tarihi olan 28.01.2013 günü arasında 3402 sayılı Kanun'un .../.... maddesinde öngörülen ... yıllık hak düşürücü süre dolmuştur. Tespitten sonra güncellemeye karşı da davacı, şerh sahibinden satın aldığını iddia ve ispat etmemiş olduğuna göre, davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken 6292 sayılı Yasa gereğince satış işleminin gerçekleştiği ve mülkiyet hakkının bulunduğu durumda zilyetlik hakkının tartışılamayacağı gerekçesi ile red karar verilmesi yanılgılı ise de, bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden sonucu itibariyle doğru olan hükmün gerekçesi açıklanan şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 27.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Diğer taraftan, mahkemece, dava konusu taşınmazın Hazine adına tespit edildiği, tespitten sonra davalı ... tarafından bedeli mukabilinde satın alındığı, davalının tespitten önceki tarihte zilyetlikle kazanım koşullarının davacı lehine oluştuğunu bir vatandaş olarak bilmesinin mümkün bulunmadığı, bu nedenle davalının iyi niyetli olarak taşınmazı iktisap ettiği gerekçe gösterilmek suretiyle karar verilmiştir. Ne var ki; mahkemece, taşınmazın kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, tespit tarihinden önce zilyetlikle kazanım koşullarının davacı taraf lehine oluşup oluşmadığı, taşınmazın tamamında ya da bir bölümünde tespit tarihinde zilyetlikle kazanım koşulları davacı taraf lehine mevcut ise bu durumda taşınmazı tespitten sonra satın alan davalı ...'un iyi niyetli olup olmadığı hususlarında yeterli araştırma ve inceleme yapılmamış, bu hususta mahalli bilirkişi ve tanıkların beyanları alınmaksızın karar verilmiştir....

                HUKUK DAİRESİ Dava, tespitten önceki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin iken yargılama sırasında ıslahla, 4721 sayılı TMK' nın 713/2. maddesinden kaynaklanan olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasına dönüştürülmüş olmakla; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 30.01.2019 tarih ve 2019/1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Belirtilen nedenle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 02.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/10/2022 NUMARASI : 2022/99 2022/418 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Mut 2....

                  Davacı, tapu kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, asli müdahiller ise irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenlerine dayanarak hem tespitten önceki hem de tespitten sonraki sebeplere dayalı olarak dava açmışlardır. Taşınmazın tespit sırasında hakkında ... tespit tutanağının düzenlenmemiş olması, öncesinde var olan zilyetliği kesmeyeceği gibi gerek ... Kanunu'nda ve gerekse de diğer yasalarımızda, hakkında tutanak düzenlenmeyen taşınmazlar yönünden tespit öncesi hakka dayanarak dava açma hakkını süreyle sınırlayan bir düzenleme de bulunmamaktadır. ... tutanağı düzenlenip kesinleşen yerlerde dahi 3402 sayılı Yasa'nın 12. maddesinin 3. fıkrasında öngörülen 10 yıllık süre içerisinde dava açılabildiğine ve Yasa'da tescil harici bırakılan yerler hakkında ... öncesi sebeplere dayanarak dava açma hakkını sınırlayan bir süre de öngörülmediğine göre mahkemenin bu yöndeki kabulünde isabet bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, öncelikle ......

                    UYAP Entegrasyonu