Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/607 KARAR NO : 2021/540 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TİREBOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06.02.2020 NUMARASI : 2019/317 ESAS - 2020/38 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere KARAR : Taraflar arasında görülen "Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) davasının yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

Dava konusu 599, 609, 723 ve 804 parseller tapulama yoluyla Ali ve Nefiye adına 30.11.1963 tarihinde tespit edilmiş ve tutanak 14.07.1970 tarihinde kesinleşmiş ve tapu maliklerinin ölü oldukları beyanlar hanesinde açıklanmıştır. Taşınmazlar halen ½ 'şer oranda Şakir oğlu Ali ile Şakir kızı Nefiye adına kayıtlıdır. Davacılar vekili, TMK.nun 713/2. maddesi hükmüne dayanarak istekte bulunmuştur. Dava konusu taşınmaz tespit tarihinden önce 12.12.1962 tarihinde davacıların miras bırakanı ...’e hibe edilmiştir. Tutanağın kesinleştiği 14.07.1970 tarihinden 23.11.2009 dava tarihine kadar tespitten önceki sebep bakımından 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. fıkrasında açıklanan 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş bulunmaktadır. Mahkemenin bu yöne ilişkin gerekçesi doğru ise de, davacılar tespitten sonra kendileri ve miras bırakanlarının taşınmaza zilyet olduğunu, tapu kaydının hukuki değerini yitirdiğini de ileri sürmüşlerdir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, kadastro sonucu kesinleşen ve tespitten önceki zilyetliğe dayalı tapu iptali ile tescil istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 8.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 8.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 19.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Bu durumda dava, kadastrodan önceki sebeplere dayalı olarak 3. kişilere karşı açılan tapu iptali ve tescil davasıdır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca tereke adına olan davaların tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması veya tüm mirasçıların açılan davaya muvafakatlerinin sağlanması ya da terekeye temsilci tayin edilerek davanın sürdürülmesi zorunludur. Taraf koşulu; 6100 sayılı HMK’nın 114/1-d maddesi gereğince dava şartı olup, mahkemelerce re’sen gözetilecektir (HMK 115/1). Tüm mirasçıların davaya katılmaları veya muvafakat vermeleri sağlanmadan ya da terekeye temsilci atanmadan davacının tek başına genel mahkemede dava açıp bu davayı sürdürme yetkisi bulunmadığı halde; mahkemece, kök muris ... ...'in mirasçılarından ... ve ....'in muvafakatleri sağlanmaksızın karar verilmiştir....

        Saptanan bu durumlar karşısında İbrahim Halil’in tapu kütüğünde maliki kim olduğu anlaşılamayan kişi olarak değerlendirilmesi ve kabul edilmesi olanağı bulunmamaktadır. Öte yandan mahkemece 766 sayılı Tapulama Kanununun 31/2 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. fıkralarında yazılı 10 yıllık hak düşürücü süre bakımından davanın reddine karar verilmiş olması kadastro tespitinin yapılıp kesinleştiği 20.04.1965 tarihinden önceki hukuki sebep bakımından doğru ise de, tespitten sonra başlayan süre açısından davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Çünkü sözü edilen Tapulama Kanununun 31/2 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. fıkraları kadastrodan sonra uygulanan madde ve fıkralar olmayıp kadastrodan önceki hukuki sebepler bakımından uygulanmaları söz konusudur....

          İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda: Eldeki davada davacının tespitten önceki sebeplere(taşınmaz satış vaadi sözleşmesine) dayanarak dava açtığı, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin davadan önce kesinleşmiş olup taşınmazın tapu siciline tescil edildiği, kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin 01/11/2010 tarihinde dolduğu, bu nedenle dava tarihi itibari ile yasada belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, hak düşürücü sürenin mahkeme tarafından yargılamanın her aşamasında resen nazara alınacağı, bu haliyle hak düşürücü süre geçtiği için kesinleşen kadastro tespitine ve tapu kayıtlarına kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayalı olarak dava açılamayacağı anlaşıldığından davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine yönelik karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Kadastro Öncesi Nedenlere Dayalı Tapu İptali Ve Tescil istemine ilişkindir....

          Temyiz Nedenleri Davacı temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip, kadastro sırasında hata yapıldığını, ayni hakların hakdüşürücü süreye tabi olmadığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi; “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir. 3.3....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu Kaydı Ve Mülkiyet Hakkına dayalı Tapu Kaydının İptali Ve Tescili K A R A R Dava tespitten öncesi sebeplere dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olmakla, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Davanın açıklanan bu niteliğine göre dosyanın Yargıtay (16.) Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 12.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, 1956 tarihinde yapılan kadastro tespitinden sonraki 09.09.1981 tarihli sözleşme ile haricen satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Tespitten önceki nedene dayanılmaktadır. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun ....01.2014 gün ve ... sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay .... Hukuk Dariesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın Yargıtay .... Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.04.2014 gününde oybirilğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, tespitten önceki sebebe dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescili istemine ilişkin olduğu, mahkemece taşınmazın orman olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, bu haliyle orman araştırması zorunlu olmakla; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu