paralel olarak imalatlarda kullanılan malzemelerde oluşan fiyat farklarından kaynaklı olarak 1.080.532 TL'lik zarar talebi konusunda, a....
denkleştirme alacağı aksi taktirde tenkis talebine ilişkin olduğu, somut olayda davanın niteliği, dosyada mevcut kayıt ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde, hukuki korumanın ölçülü ve orantılı olması gerektiği, bu aşamada ihtiyati tedbirin koşullarının ve yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığı, ihtiyati tedbir isteminin uyuşmazlık konusu üzerinde verilebileceği, davanın niteliğinin mirasın denkleştirilmesinden kaynaklı alacak olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, ara karar davacı vekilince istinaf edilmiştir....
Bilindiği üzere TMK nun 613 maddesinde, altsoyun tamamının mirası reddetmesi halinde, bunların payının sağ kalan eşe geçeceği düzenlenmiştir. Somut olayda, muris T4'nın vefatı ile çocuklarının tamamı az yukarıda izah edildiği üzere mirası reddetmiş, buna göre TMK 613 maddesi uyarınca reddedenlerin miras payları sağ kalan eş Havva Sarıca'ya geçmekle adı geçen tek mirasçı haline gelmiştir. Bu halde TMK.nun 613. maddesi uyarınca reddeden mirasçının-inceleme konusu dosyada Zehure Tumpçu'nun miras payının davacıya geçmesi mümkün değildir. Miras kendilerine geçmemiş olanların ise mirası reddetmeleri söz konusu olamaz. Mirasın ret hakkı mirasın daha önce mirasçı olmayanlara geçmesi halinde doğar. Bu sebeple davacının mirasçılık sıfatı bulunmadığından mirasın gerçek reddine ilişkin talebin aktif husumete ilişkin dava şartı yokluğundan reddi sonuç itibarıyla yerinde bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
(Yargıtay 2.HD 2017/5989- 2018/12811E.K) Somut olay incelendiğinde; davalı-k.davacı kadına ait SGK kayıtları ve ilaç listeleri getirtilerek davalı-k.davacı kadının Mahkeme tarafından 10/10/2019 tarihinde Elazığ Ruh ve Sinin Hastalıkları Hastanesine sevk edildiği, "aktif pisokolojik pataloji saptanmadığı" şeklinde rapor tanzim edildiği, akabinde Fırat Üniversitesi Adli Tıp Kurumuna sevk edildiği, 10/03/2020 tarihli ATK raporu ile "rahatsızlığının koca ve altsoyun sağlığı için ağır bir tehlike oluşturmadığı ve hastalığının tedavi edilebilir bir hastalık olduğu" nun mütaala edildiği, dosya içerisine alınan kayıtlar ve ATK raporu ile TMK 149/2 ve 150/2 uyarınca davalı-k.davacı kadının rahatsızlığının, davacı-k. davalı kocanın ve altsoyunun sağlığı bakımından ağır tehlike oluşturan bir hastalık olmadığı anlaşılmakla evliliğin iptali şartlarının oluşmadığı, davacı-k.davalının evliliğin iptali ve tazminata ilişkin davasının reddi kararının yerinde olduğu, Anlaşılmakla, karar usul ve uygun bulunmakla...
(Yargıtay 2.HD 2017/5989- 2018/12811E.K) Somut olay incelendiğinde; davalı-k.davacı kadına ait SGK kayıtları ve ilaç listeleri getirtilerek davalı-k.davacı kadının Mahkeme tarafından 10/10/2019 tarihinde Elazığ Ruh ve Sinin Hastalıkları Hastanesine sevk edildiği, "aktif pisokolojik pataloji saptanmadığı" şeklinde rapor tanzim edildiği, akabinde Fırat Üniversitesi Adli Tıp Kurumuna sevk edildiği, 10/03/2020 tarihli ATK raporu ile "rahatsızlığının koca ve altsoyun sağlığı için ağır bir tehlike oluşturmadığı ve hastalığının tedavi edilebilir bir hastalık olduğu" nun mütaala edildiği, dosya içerisine alınan kayıtlar ve ATK raporu ile TMK 149/2 ve 150/2 uyarınca davalı-k.davacı kadının rahatsızlığının, davacı-k. davalı kocanın ve altsoyunun sağlığı bakımından ağır tehlike oluşturan bir hastalık olmadığı anlaşılmakla evliliğin iptali şartlarının oluşmadığı, davacı-k.davalının evliliğin iptali ve tazminata ilişkin davasının reddi kararının yerinde olduğu, Anlaşılmakla, karar usul ve uygun bulunmakla...
Maddesine göre, altsoyun tamamının mirası reddetmesi halinde bunların payı sağ kalan eşe geçeceğinden davacı murisin tek mirasçısının eşi T2 olduğu anlaşılmıştır. Bu kişi de vekili aracılığıyla davaya devam etmiş olup, taraf teşkilinde eksiklik bulunmamaktadır. Davacı tarafça ilk ihale yeri ve saatinde işkurun toplantısı ve sınavı olduğu, bu nedenle ihaleye katılmak isteyenlerin katılamadığı ileri sürülmüş ise de bu hususta ispat yükü davacıda olup bu iddiayı ispatlar her hangi bir delile dayanılmamış olduğundan buna dair ihalenin feshi talebi yerinde görülmemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 19.09.2017 TARİHLİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece "1- Davacının davasının KABULÜNE, Davalının % 50 kusurlu olduğu anlaşılmakla, davacının davalıdan bağlanan gelirden kaynaklı isteyebileceği alacağının 38.809,32 TL, ödenen geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı isteyebileceği alacağının 26.578,62 TL, yapılan masraflardan kaynaklı isteyebileceği alacağının 1.521,99 TL olduğu anlaşılmakla birlikte taleple bağlı kalınarak; Hak sahibine bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı alacak olarak 7.500,00 TL'nin gelirin onay tarihinden itibaren, Hak sahibine ödenen geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı alacak olarak 2.250,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren, Kurum tarafından yapılan masraflardan kaynaklı alacak olarak 250,00 TL'nin sarf tarihlerinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine" karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Eldeki dosyada; Her ne kadar dava adı tevziden alacak (Cari Hesap veya Ticari Kredi Sözleşmesi kaynaklı) olarak belirtilmiş ise de ; mahkeme hakimliğince dosyanın incelenmesi neticesinde dosyanın Cari Hesap veya Ticari Kredi Sözleşmesi kaynaklı olmadığı, bu gerekçeyle dosyanın genel tevziye gönderilmesi gerektiği , davanın UYAP sistemi üzerinden açıldığı ve dava açarken dava adının alacak (Cari Hesap veya Ticari Kredi Sözleşmesi kaynaklı) olarak seçilmesi sebebiyle sehven mahkememize tevzi edildiği görülmekle, bu çerçevede işbu dosyanın genel esasa tevzi edilmek üzere idari bir kararla esasın kapatılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Dava kaçak elektrik kullanımından kaynaklı tahakkuk ettirilen borçtan kaynaklı kısmi menfi tespit istemine ilişkindir, Mahkememizin ... tarihli celsesinde davanın davacı tarafından takip edilmediğinden bahisle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 150/5. maddesinde: “ İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. " düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 aylık yasal süre içersinde yenilenmediği anlaşılmakla davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuşttur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- HMK.'...
SONUÇ : Hükmün 1. bendinin son paragrafı tamamen silinerek yerine '' sigortalının geçici iş göremezlik döneminde yapılan ödemelerden kaynaklı 90.00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren ve sigortalı için yapılan masraftan kaynaklı 10.00 TL'nin sarf tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine'' yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 27.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....