WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ile davalı ... aralarındaki kurum kararına itiraz davası hakkında Amasya İş Mahkemesinden verilen 25.01.2008 gün ve 264-34 sayılı hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. K A R A R Yargıtay 21.ci Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı, özel Kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı taktirde, "Yargıtay Kanunu" nun 14'ncü maddesiyle sınırlıdır. Anılan madde hükmünde ise, Dairemizin hasren 506 ve 1479 sayılı Yasalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak İş Mahkemelerinden verilen hüküm ve kararları inceleyeceği öngörülmüştür. İnceleme konusu karar, grev ve lokavt kanunundan kaynaklanan ilişkin olup belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay 9....

    Zira, Toplu İş Sözleşmesi ile işçi ve işveren 4857 sayılı İş Kanunu uygulanmasa bile, anılan yasa kapsamına girmiştir. Bunun dışında 4857 sayılı İş Kanunu'nun 4. maddesinde hava taşıma işlerinin yapıldığı işyerlerinde çalışanların kanun kapsamına girmeyeceği açıklandıktan sonra, aynı maddede, havacılığın bütün yer tesislerinde yürütülen işlerinde, çalışanların 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında oldukları açıkça belirtilmiştir. Sonuç olarak ister taşıma, ister yer hizmeti olsun, yukarıda açıklanan ilkelere göre hava işlerinde, 4857 sayılı İş Kanunu, 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu'nun uygulandığı uyuşmazlıklarda, mahkemesi görevli olacaktır. Diğer durumlarda ise mahkemesi değil, genel mahkemeler yetkili ve görevli olacaklardır....

      Dosya içeriğine göre, davalı şirkete ait işyerinde elektrik teknisyeni olan ve bakım elemanı olarak çalışan davacı işçinin, işyerinde yapılan yasal grevde grev dışı personel olarak belirlendiği, 16.06.2008 tarihinde bir makinede çıkan arızaya müdahale etmesi istenen davacının grev nedeniyle müdahale etmeyeceğini belirtmesi üzerine sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/11. maddesi uyarınca feshedildiği anlaşılmaktadır. 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu'nun 39. maddesi; "Hiçbir surette üretim veya satışa yönelik olmamak kaydı ile niteliği bakımından sürekli olmasında teknik zorunluluk bulunan işlerde faaliyetin devamlılığını; işyeri güvenliğinin, makine ve demirbaş eşyasının, gereçlerinin, hammadde, yarı mamul ve mamul maddelerin bozulmamasını; hayvan ve bitkilerin korunmasını sağlayacak sayıda işçi kanuni grev ve lokavt sırasında çalışmaya, işveren de bunları çalıştırmaya mecburdur" hükmünü taşımaktadır....

        Kanuni lokavt, 6356 sayılı Kanun'un 59. maddesinin ikinci fıkrasında “Toplu sözleşmesinin yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması ve işçi sendikası tarafından grev kararı alınması hâlinde bu Kanun hükümlerine uygun olarak yapılan lokavt” şeklinde tanımlanmıştır. Şu halde, kanuni lokavt için, öncelikle, bir toplu sözleşmesi bağıtlamak amacıyla sendikanın yetki belgesi alması, daha sonra yetkili sendika ile işyeri veya işletme arasında aynı Kanunun 46 ve devamı maddeleri gereğince toplu sözleşmesi görüşmeleri yapılması, görüşmeler sırasındaki uyuşmazlık üzerine arabuluculuk aşamasından geçilmesi ve buna rağmen uyuşmazlığın giderilememesi sebebiyle bu durumun tutanak altına alınması gerekmektedir....

          Kanun’un “Kanuni grev ve lokavt kararının alınması ve uygulamaya konulması” kenar başlıklı 60 ncı maddesinin ilgili kısmı da şöyledir: “(1) Grev kararı, 50 nci maddenin beşinci fıkrasında belirtilen uyuşmazlık tutanağının tebliği tarihinden itibaren altmış gün içinde alınabilir ve bu süre içerisinde altı ... günü önceden karşı tarafa bildirilecek tarihte uygulamaya konulabilir. Bu süre içerisinde, grev kararının alınmaması veya uygulanacağı tarihin karşı tarafa bildirilmemesi hâlinde toplu ... sözleşmesi yapma yetkisi düşer. (2) Uyuşmazlığın tarafı olan işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren, grev kararının kendisine tebliğinden itibaren altmış gün içinde lokavt kararı alabilir ve bu süre içerisinde altı ... günü önceden karşı tarafa bildirilecek tarihte uygulamaya koyabilir. (3) Grev ve lokavt kararları, kararı alan tarafça işyeri veya işyerlerinde derhâl ilan edilir. (4) Bildirilen tarihte başlamayan grev ... veya lokavt düşer....

            Anayasa'nın "Grev Hakkı ve Lokavt" başlıklı 54.maddesinin 1.fıkrasında, Toplu İş Sözleşmesinin yapılması sırasında, uyuşmazlık çıkması halinde işçilerin grev hakkına sahip olduğu, bu hakkın kullanılmasının ve işverenin lokavta başvurmasının usul ve şartları ile kapsam ve istisnalarının yasayla düzenleneceği, 4.fıkrasında da grev ve lokavtın yasaklanabileceği haller ve işyerlerinin yasayla düzenleneceği hükme bağlanmıştır. 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Yasası'nın 31.maddesinde, savaş halinde, genel veya kısmi seferberlik süresince grev ve lokavt yapılamayacağı; yangın, su baskını, toprak ve çığ kayması ve depremlerin verdiği ve genel hayatı felce uğratan felaket hallerinde Bakanlar Kurulu'nun, bu hallerin vuku bulduğu yerlere inhisar etmek ve bu hallerin devamı süresince yürürlükte kalmak üzere, gerekli gördüğü işyerleri veya işkollarında grev ve lokavtın yasak edildiğine dair karar alabileceği, yasağın kaldırılmasının...

              İş Mahkemesi 2015/417 esas sayılı dosyası ile yetki tespitine itiraz edildiğini, dava açtığını, bu süreçte sendikanın müvekkili şirkette toplu sözleşmesi yapma yetkisi bulunmadığı ve toplu pazarlıkta grev ve lokavt aşamasına gelinmediği halde, davacı ve bazı diğer çalışanlar 09, 10 ve 11 Eylül tarihlerinde bıraktıklarını, üretimi tamamen durdurarak müvekkili şirketin faaliyetlerini yürütmesini engellediklerini, bunun üzerine müvekkil şirket tarafından noter vasıtası ile işyerinde tespit yaptırıldığını, yapılan inceleme sonucunda işyerinde bırakarak üretimi durduran işçilerin tespit edildiğini ve tespit sırasında da defalarca işlerinin başlarına dönmeleri için uyarıldıkları halde grev yaptıklarından bahisle uyarılara uymadıklarını, davacı da 09 Eylül 2015 tarihinde 08.00–16.00 vardiyasında görevli olduğu halde, haksız olarak saat 14:30 itibariyle işi haksız olarak bıraktığını işveren tarafından defalarca uyarılmasına rağmen işinin başına dönmediğini ve görme borcunu yerine getirmediğini...

                İş Mahkemesi 2015/417 esas sayılı dosyası ile yetki tespitine itiraz edildiğini, dava açtığını, bu süreçte sendikanın müvekkili şirkette toplu sözleşmesi yapma yetkisi bulunmadığı ve toplu pazarlıkta grev ve lokavt aşamasına gelinmediği halde, davacı ve bazı diğer çalışanlar 09, 10 ve 11 Eylül tarihlerinde bıraktıklarını, üretimi tamamen durdurarak müvekkili şirketin faaliyetlerini yürütmesini engellediklerini, bunun üzerine müvekkil şirket tarafından noter vasıtası ile işyerinde tespit yaptırıldığını, yapılan inceleme sonucunda işyerinde bırakarak üretimi durduran işçilerin tespit edildiğini ve tespit sırasında da defalarca işlerinin başlarına dönmeleri için uyarıldıkları halde grev yaptıklarından bahisle uyarılara uymadıklarını, davacı da 09 Eylül 2015 tarihinde 08.00–16.00 vardiyasında görevli olduğu halde, haksız olarak saat 14:30 itibariyle işi haksız olarak bıraktığını işveren tarafından defalarca uyarılmasına rağmen işinin başına dönmediğini ve görme borcunu yerine getirmediğini...

                  İş Mahkemesi 2015/417 esas sayılı dosyası ile yetki tespitine itiraz edildiğini, dava açtığını, bu süreçte sendikanın müvekkili şirkette toplu sözleşmesi yapma yetkisi bulunmadığı ve toplu pazarlıkta grev ve lokavt aşamasına gelinmediği halde, davacı ve bazı diğer çalışanlar 09, 10 ve 11 Eylül tarihlerinde bıraktıklarını, üretimi tamamen durdurarak müvekkili şirketin faaliyetlerini yürütmesini engellediklerini, bunun üzerine müvekkil şirket tarafından noter vasıtası ile işyerinde tespit yaptırıldığını, yapılan inceleme sonucunda işyerinde bırakarak üretimi durduran işçilerin tespit edildiğini ve tespit sırasında da defalarca işlerinin başlarına dönmeleri için uyarıldıkları halde grev yaptıklarından bahisle uyarılara uymadıklarını, davacı da 09 Eylül 2015 tarihinde 08.00–16.00 vardiyasında görevli olduğu halde, haksız olarak saat 14:30 itibariyle işi haksız olarak bıraktığını işveren tarafından defalarca uyarılmasına rağmen işinin başına dönmediğini ve görme borcunu yerine getirmediğini...

                    E) Gerekçe: Taraflar arasında, Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu'nun 13. ve 15. maddeleri uyarınca açılan olumlu yetki tespitine itiraz davasında yetkili mahkeme konusunda uyuşmazlık vardır. Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu Yetki itirazı başlıklı 15.Maddesinde “Kendilerine 13 ve 14 üncü maddeler uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren, taraflardan birinin veya her ikisinin gerekli yetkiyi haiz olmadıkları veya kendisinin çoğunluğu bulunduğu yolundaki itirazını sebeplerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ tarihinden itibaren altı günü içinde işyerinin bağlı olduğu bölge müdürlüğünün bulunduğu yerdeki davalarına bakmakla görevli mahkemeye yapabilir. Toplu sözleşmesi birden fazla bölge müdürlüğünün yetki alanına giren işyerlerini kapsadığı hallerde itiraz ...’daki mahkemesine yapılır....

                      UYAP Entegrasyonu