Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklarda her iki tarafın da (Kurum ve sigortalı) aralarında anlaşarak uyuşmazlığı çözüme kavuşturması beklenmeyecektir. ... Sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan davalarda temel kural resen araştırma ilkesidir. Kamu düzeninden sayılan bu davalarda Kurumun tek taraflı yapacağı bir işlemin kesin dava şartı olarak kabul edilmesi neticesinde davanın usulden reddine karar vermek T5 ayrıcalıklı ve özel yapısıyla da örtüşmemektedir. Sigortalı olmak, kişi bakımından salt bir hak değil, aynı zamanda bir yükümlülüktür ve bu nedenle ne kişilerin ne kurumların isteğine bırakılmıştır.....Kuruma başvuru şartının tamamlanabilir dava şartı olmadığının kabulü, uygulamada ikinci bir davanın açılmasını kaçınılmaz hâle getirecek hem adil yargılanma ilkesini hem de usul ekonomisini zedeleyecektir."gerekçesi ile kararın bozulduğu anlaşılmaktadır....

Sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklarda her iki tarafın da (Kurum ve sigortalı) aralarında anlaşarak uyuşmazlığı çözüme kavuşturması beklenmeyecektir. ... Sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan davalarda temel kural resen araştırma ilkesidir. Kamu düzeninden sayılan bu davalarda Kurumun tek taraflı yapacağı bir işlemin kesin dava şartı olarak kabul edilmesi neticesinde davanın usulden reddine karar vermek T5 ayrıcalıklı ve özel yapısıyla da örtüşmemektedir. Sigortalı olmak, kişi bakımından salt bir hak değil, aynı zamanda bir yükümlülüktür ve bu nedenle ne kişilerin ne kurumların isteğine bırakılmıştır.....Kuruma başvuru şartının tamamlanabilir dava şartı olmadığının kabulü, uygulamada ikinci bir davanın açılmasını kaçınılmaz hâle getirecek hem adil yargılanma ilkesini hem de usul ekonomisini zedeleyecektir."gerekçesi ile kararın bozulduğu anlaşılmaktadır....

Kaldı ki davaya konu sosyal güvenlik hakkı, bireylerin geleceğe güvenle bakmalarını sağlayan bir insan hakkıdır. Aynı zamanda sosyal güvenlik, sosyal hukuk devleti içerisinde yer alan ve bu ilkeyi oluşturan temel kavramlardan birisidir. Bu esası göz önüne alan 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası “Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler” başlığı altında “sosyal güvenlik hakkını” düzenlemiş ve 60. madde ile “Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar” hükmünü getirmiştir. Görüldüğü gibi vatandaşlara bu konuda anayasal bir hak tanınırken, Devlete de, onların bu haktan yararlanmasını sağlayacak şartları hazırlama görevi yüklenmiştir. Bu anayasal görevin yerine getirilmesi için getirilen yasal düzenlemeler ve kurulan kurumların görevleri de bu bilinçle değerlendirilmelidir....

Oysa sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklarda her iki tarafın da (Kurum ve sigortalı) aralarında anlaşarak uyuşmazlığı çözüme kavuşturması beklenmeyecektir. ... Kurumun sigortalı olma şartlarını sağlamayan birine de sigortalılık hakkı bahşetmesi mümkün olmadığı gibi bu durumun hukuki olarak tanınması olanaksızdır. Sosyal güvenlik hukukundaki dava şartı olarak Kuruma başvuruda, uyuşmazlığın çözümünde arabuluculuktaki gibi iki taraflı bir süreç işlemeyeceği çözümün Kurumun takdirinde olduğu açıktır. Bu durumda Kurumun tek taraflı işlemi söz konusudur. Sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan davalarda temel kural resen araştırma ilkesidir. Kamu düzeninden sayılan bu davalarda Kurumun tek taraflı yapacağı bir işlemin kesin dava şartı olarak kabul edilmesi neticesinde davanın usulden reddine karar vermek T4 ayrıcalıklı ve özel yapısıyla da örtüşmemektedir....

Bu istisnalardan biri de sosyal sigortalılık suresinin tespiti için açılan hizmet tespiti davalarıdır (Kuru, B.; Hukuk Muhakemeleri Usulü, 2001, C: IV, s. 3654). Bilindiği gibi feragat yalnız mevcut davadan değil, o dava ile istenen haktan da vazgeçme anlamına gelir. Davadan feragat neticesinde feragate konu teşkil eden hak tamamen düşer ve artık bir daha dava konusu yapılamaz. Sosyal güvenlik hakkı niteliği itibariyle ekonomik ve sosyal haklar arasında yer alan bir hak olmakla birlikte, insan haklarına dair bütün milletlerarası belgelerde kabul edilen bir insan hakkıdır. Ekonomik ve sosyal bir hak olarak sosyal güvenlik hakkı devlete bu hakkı hayata geçirmek için gereken tedbirleri almak ve teşkilatı kurmak gibi yükümlülükler yükler (Arıcı, K.; Anayasa Mahkemesi Karaları Işığında Sosyal Güvenlik Hakkı, Sosyal İnsan Hakları Uluslar arası Sempozyumu, Kocaeli, 2015, s. 184- 185.)....

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 04/02/2020 NUMARASI : 2018/376 E., 2020/32 K., DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan) KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin kendi evinde Gürcistan vatandaşı olan Nino Parandize isimli kişiyi istihdam etmek istediğinden Sosyal Güvenlik Bakanlığına 428860 sayılı başvuru formu ile müracaat edildiğini, başvuru neticesinde adı geçen işçiye kimlik numarası ile çalışma izni verilmesinden sonra adı geçen işçinin SGK girişleri yapıldığını ve 5510 Sayılı Kanunun 81.maddesi ile tanınan prim teşvikinden, 4447 Sayılı Kanunun Geçici 10.maddesi ile tanınan teşvikten, Kanunun 50.maddesi ile tanınan diğer teşviklerden faydalandığını, kurumun 06/11/2018 tarihli yazı ile 28/10/2015- 21/06/2017 tarihleri arasında çalıştırılan Nino Parandize isimli işçinin, müvekkilin yanında işe başlamasından daha önceki bir süreçte Türkiye'de sayılı kimlik numarası ile çalıştığının, müvekkilin yanında...

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 06/04/2021 NUMARASI : 2016/380 E., 2021/89 K., DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan) KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin, 01/08/1990 tarihinde davalı Er-Fa Temizlik şirketinde 1,5 yıl süre ile çalıştığını, bu süre zarfında sigorta primlerinin yatırılmadığını belirterek, davacı müvekkilinin sigorta başlangıcının ve davalı şirkette sigortalı geçirdiği sürelerin tespitini talep ve dava etmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ: Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; bu tür davaların, 5510 sayılı Yasa’nın 86/9.maddesi uyarınca 5 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğunu, Bağ-Kur'da SSK'da ve diğer sosyal güvenlik kuruluşlarında kayıtları olan komşu işyeri sahiplerinin veya çalışanlarının bilgisine başvurularak ve tüm deliller toplandıktan sonra deliller takdir edilerek sonuca göre karar verilmesini verilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir....

Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.” hükmü 3. fıkra olarak eklenerek 5510 sayılı Kanun ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan davalarda (hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç) dava açılmadan önce Kuruma başvuru zorunlu hâle getirilmiştir. 25.10.2017 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu 5521 sayılı Kanun'u yürürlükten kaldırarak onun yerini almıştır. 7036 sayılı Kanun'un 4. maddesinde de "...31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna başvurulması zorunludur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Uyuşmazlığın Sosyal Güvenlik Hukukundan kaynaklanmasına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup, Yüksek 10.Hukuk Dairesinin görevi dahilindedir. 11.04.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı kanunla değişik 2797 Sayılı Kanunun 60.maddesi uyarınca görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yüksek 1.Başkanlığa sunulmasına 30.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      GEREKÇE: Dava Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan Alacak istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; Somut olayda, davacı, davalının kurumdan emekli aylığı almakta iken kurumca yapılan araştırma sonucunda Türeyen Özel Eğitim Sağlık Güvenlik Sistem. Tic. San. Ltd. Şti. ünvanlı işyerindeki çalışmalarının fiili olmadığının tespit edildiğini belirterek, davalıya yersiz ödenen 101.986,15 TL'nin tahsilini talep etmiştir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 96....

      UYAP Entegrasyonu