Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çoğunluk görüşü aşağıda ayrıntılı gerekçeleri ile açıklanacağı üzere sosyal güvenlik hakkının vazgeçilmez temel hak olmasına, kamu düzeninden bulunmasına, resen araştırma ilkesine, çalışma olgusunun hukuki fiil olmasına, ispat hukuku ilkelerine uygun değildir. II. Sosyal Güvenlik Hukukunun Niteliği: 6. Herkes kişiliğine bağlı, dokunulmaz devredilmez, vazgeçilmez, temel hak ve hürriyetlere sahiptir.”. Sosyal güvenlik hakkı, bireylerin geleceğe güvenle bakmalarını sağlayan bir insan hakkıdır. Aynı zamanda “sosyal güvenlik, sosyal hukuk devleti içerisinde yer alan ve bu ilkeyi oluşturan temel kavramlardan birisidir”. Bu esası göz önüne alan anayasa koyucu “Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler” başlığı altında sosyal güvenlik hakkını da düzenlemiş ve 60’ncı madde ile “Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar” hükmünü getirmiştir....

    Çoğunluk görüşü aşağıda ayrıntılı gerekçeleri ile açıklanacağı üzere sosyal güvenlik hakkının vazgeçilmez temel hak olmasına, kamu düzeninden bulunmasına, resen araştırma ilkesine, çalışma olgusunun hukuki fiil olmasına, ispat hukuku ilkelerine uygun değildir. II. Sosyal Güvenlik Hukukunun Niteliği: 6. Herkes kişiliğine bağlı, dokunulmaz devredilmez, vazgeçilmez, temel hak ve hürriyetlere sahiptir.”. Sosyal güvenlik hakkı, bireylerin geleceğe güvenle bakmalarını sağlayan bir insan hakkıdır. Aynı zamanda “sosyal güvenlik, sosyal hukuk devleti içerisinde yer alan ve bu ilkeyi oluşturan temel kavramlardan birisidir”. Bu esası göz önüne alan anayasa koyucu “Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler” başlığı altında sosyal güvenlik hakkını da düzenlemiş ve 60’ncı madde ile “Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar” hükmünü getirmiştir....

      İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2022 NUMARASI : 2020/92- 2022/100 DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : Bursa 13. İş Mahkemesinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı kararına karşı davacılar tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili, dava dilekçesinde özetle; davacıların murisi İzzettin DOĞAN'ın, davalıya ait iş yerinde 2010 yılı Haziran ayından, 14/07/2010 tarihine kadar çalıştığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı şirket vekili, cevap dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davalıya ait iş yerinde 14/07/2010- 27/09/2010 tarihleri arasında çalışmış olan murisin tüm çalışmalarının SGK'na bildirildiğini, bu tarihler dışında herhangi bir çalışması olmadığını belirtmek sureti ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      :Sosyal Güvenlik Hukuku, B.15, İstanbul 2014, s.417-432) 5510 sayılı Kanun'da iş kazası sayılan hallerden (b) bendi dışında kazanın yapılan işle ilgisini aramamaktadır....

        Sosyal Güvenlik kurumlarının görevi Sosyal Sigorta kanunları çerçevesinde kapsama aldıktan kişileri koruma garantisini sağlamaktır, Sigorta hukukunda amaç, yüksek standartta Sosyal Güvenlik sağlayan bir sistemin otuşturulmasıdır......yasanın aradığı koşullan yerine getiren .... sigortalının ona uygun hakkını alması zorunludur... ..böylece Sosyal Güvenlik sağlayarak, kişileri yaşadıktan toplum İçinde insan onuruna yaraşır şekilde ve onu başkalarına muhtaç etmeyecek, asgari bir hayat standartı sağlanmak istenmiştir, aksinin düşünülmesi, 1982 anayasasının 62.md.de belirtilen Sosyal Güvenliğin bir insan hakkı olduğuna ilişkin İlkeye de aykırılık oluşturur." Şeklindeki kararın da Sosyal Güvenlik Kurumuna sigortalılık şartları ile Sigortanın takibi konusunda sorumluluk yüklemektedir....

        Bilindiği üzere, sosyal güvenlik hakkı temel insan haklarından olup, uluslararası hukuk normları ile Anayasada güvence altına alınmıştır. Bireyleri toplum içinde iktisadi bakımdan desteklemeyi, muhtaçlığa düşmesini önlemeyi, sosyo – ekonomik ve fizyolojik risklerin sonuçlarına karşı korumayı hedef alan bir haktır. (K. Arıcı, Türk Sosyal Güvenlik Hukuku, Ankara 2015, s.95). Ölüm ise gerçekleşmesi mutlak, ancak ne zaman gerçekleşeceği bilinmeyen tipik bir sosyal güvenlik riskidir. (K. Arıcı, Türk Sosyal Güvenlik Hukuku, Ankara 2015, s.386). Bu risk hak sahibi konumunda olan dul eş ve yetim çocuk yönünden etkili olacaktır. Sigortalının ölümü ile birlikte sağ kalan hak sahibi aile bireyleri gelir kaybına uğrayacak bu nedenle sosyal güvenlik yönünden bir korumaya gereksinim duyacaklardır. İşte bu noktada ölüm sigortası ile risk altında olan hak sahiplerinin sosyal güvenlik hakları koruma altına alınmıştır....

          Önceden doğmuş olmaları yeni düzenlemelerden etkilenmeyecekleri anlamına gelmemektedir (Sözer, A.N.: Kanunların Önceye Etki Yasağı Sosyal Sigortalar Hukuku Bakımından Bir Değerlendirme, Journal of Yaşar University, Cilt 8, Ocak 2013, s. 2529). 5. Sigortalı Lehine Yorum İlkesi ve Sosyal Güvenlik Hakkı: İş ve Sosyal Güvenlik Hukukunun temel ilkelerinden birisi de, işçi-sigortalı lehine yorum ilkesidir. İş hukukunun temel prensipleri arasında yer alan işçinin korunması ilkesinin bir sonucu olan işçi lehine yorum ilkesi, sosyal güvenlik hukukunda kendini sigortalı lehine yorum şeklinde göstermektedir. Sosyal güvenlik hukukunda genel amaç, bu haktan olabildiğince fazla kesimin yararlanabilmesi yani kapsamının genişletilmesidir. Diğer bir ifadeyle bu hukukun uygulanmasında esas alınacak temel ilkelerden birisi de şartlar elverdiği ölçüde sigortalı lehine yorum yapılmasıdır....

            İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte, esas olarak iş ve sosyal güvenlik hukuku uygulamasından kaynaklanan bireysel ve toplu hak uyuşmazlıklarını çözen özel mahkemeler olup, bu kapsamda Sosyal Güvenlik Kurumu'nun prim ve diğer alacaklarının hesaplanması, sigortalı olma hakkının kazanılması ya da kaybedilmesi, gelir/aylık bağlanması, işçilik alacaklarının belirlenmesi gibi kendi içinde bütünlük ve uzmanlık gerektiren konular görev alanına girmektedir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106. maddesi ile mülga 1479 sayılı Kanunun 70. maddesinde ve 506 sayılı Kanunun 134. maddesinde, bu Kanunların uygulamasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde görüleceği, 5510 sayılı Kanun’un 101. maddesinde de, aksine hüküm bulunmayan hallerde, 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir....

              , yürürlükteki kanunları uygulamakla yükümlü olan yargı organlarınca görev sınırları içersinde, sosyal güvenlik hukuku ve onun ilkeleri kapsamında madde hükmü ele alınmalıdır....

                Sosyal güvenliksosyal risk” olarak adlandırılan bazı durumların bireyler üzerinde yarattığı etkileri giderme düşüncesi üzerine kuruludur (Güzel, A./ Okur,A.R./ Caniklioğlu, N.: Sosyal Güvenlik Hukuku, 16. Baskı, İstanbul, 2016, s. 3). Sosyal riskleri gidermeye çalışan sosyal güvenlik kavramı sosyal güvenlik politikalarının ve sistemlerinin gelişim ve genişlemesine etken olmuş, bu gelişme ve genişleme sosyal güvenlik politikalarının ve sistemlerinin finansmanının düzenli ve güvenceli gelir kaynaklarından giderilmesini gerekli kılmıştır (Balcı, M./ Yılmaz, H.: Sosyal Sigorta Prim Alacaklarının Takip ve Tahsili, Ankara, 2014, s. 19). Türk sosyal sigortalar sistemi, sosyal güvenlik politikalarının ve sistemlerinin finansmanını ağırlıklı olarak prim rejimine dayandırmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu