Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın yaptığı 319,60 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile ilgili davalıya ödenmesine, 5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 4.080,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 6-Yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, 16/09/2021 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi....

    Bası, 2016, s.71, ARICI K., Türk Sosyal Güvenlik Hukuku, 2015, s.59) Nitekim, 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu'nun 1. maddesinde, "bu Kanun ile Kuruma görev ve yetki veren diğer kanunların hükümlerini uygulamak üzere; kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve mali açıdan özerk, bu Kanunda hüküm bulunmayan durumlarda özel hukuk hükümlerine tabi Sosyal Güvenlik Kurumu kurulduğu; Kurumun, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ilgili kuruluşu olduğu" bildirilmiştir....

      "K A R Ş I O Y" Sosyal güvenlik hakkı temel insan haklarından olup, uluslararası hukuk normları ile 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyet Anayasası'nda güvence altına alınmıştır. Bireyleri toplum içinde iktisadi bakımdan desteklemeyi, muhtaçlığa düşmesini önlemeyi, sosyo–ekonomik ve fizyolojik risklerin sonuçlarına karşı korumayı hedef alan bir haktır (Arıcı, Kadir; Türk Sosyal Güvenlik Hukuku, Ankara 2015, s. 95). Ölüm ise gerçekleşmesi mutlak, ancak ne zaman gerçekleşeceği bilinmeyen tipik bir sosyal güvenlik riskidir (Arıcı, s. 386). Bu risk hak sahibi konumunda olan dul eş ve yetim çocuk yönünden etkili olacaktır. Sigortalının ölümü ile birlikte sağ kalan hak sahibi aile bireyleri gelir kaybına uğrayacak bu nedenle sosyal güvenlik yönünden bir korumaya gereksinim duyacaklardır. İşte bu noktada ölüm sigortası ile risk altında olan hak sahiplerinin sosyal güvenlik hakları koruma altına alınmıştır....

        DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili) KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ İDDİANIN ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları bünyesinde çalıştığı ve 1997 yılında emekli olduğunu, daha sonra başladığı Milli Piyango Seyyar Bayiliğine 2017 yılı içerisinde kendi isteği ile son verdiğini, Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Müdürlüğünün 12/01/2017 tarihli yazısı ile davacının aynı tarihte Esnaf Sicilinden silindiği, müvekkilin maaşından davalı kurum tarafından müvekkili davacıya, Sosyal Güvenlik Destek Primi borç kesintisinin yapılmasıyla davacının borçtan haberdar olmuş ve kuruma yazılı olarak başvurarak, Milli Piyango Seyyar Bayiliği yaptığından gelir vergisinden muaf olduğunu, kurum tarafından çıkarılan SGDP borcunun iptalini ve yaptığı SDGP ödemesinin iadesini kurumdan talep ettiği, bunun üzerine davalı Kurum, 20/04/2017 tarih ve 16760878/49.566.115.0 sayılı yazısı ile aylıklarından ¼ oranında kesinti yapacağını bildirdiği, müvekkilinden...

        Mahkemece, davacının çalıştığı ülkede kazançların ne şekilde vergilendirildiği, davalı işverenin Bulgaristan'da çalışan işçiler için sosyal güvenlik primi ödeyip ödemediği, net ve brüt ücretin ne şekilde belirlendiği hususları; biri sosyal güvenlik hukuku alanında uzman biri de mali müşavir olan bilirkişiler aracılığı ile tespit edilmeli ve gerekirse davacının hüküm altına alınan alacakları yeniden hesaplanmalıdır. Davalının savunması üzerinde yeterince durulmadan eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Kabule göre de; davalının takas- mahsup defii hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi hatalıdır. SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Ancak devam eden uyuşmazlıklar ile tanımlanmamış hukuki durumlara yeni yasa veya düzenleyici kural "derhal yürürlüğe girme" niteliği nedeniyle uygulanacak ve hukuki sonuçlarını doğuracaktır. Bu gibi durumlarda yasaların geriye yürümesi değil ani etkisi söz konusudur. Sosyal güvenlik hukukunun ilgi alanı kamusal olup, otoritesi kamu düzenini ilgilendirmektedir. Bu nedenle sosyal güvenlik hukuku ile ilgili yasalar yürürlüğe girdiği tarihten itibaren derhal hukuksal sonuçlarının doğurur....

            İlgili Yasa'nın 10. maddesinin 5. fıkrası “5510 sayılı Kanun'un 4'üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılmasını gerektirir nitelikte çalışması nedeniyle ilgili mevzuatına göre sosyal güvenlik destek primi ödemesi gereken sigortalıların bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan sosyal güvenlik destek primi borçları ve bu borca bağlı gecikme cezası, gecikme zammı gibi fer’i alacaklar terkin edilir.” hükmüne amirdir....

              Sigortalının ölümü ile birlikte sağ kalan hak sahibi aile bireyleri gelir kaybına uğrayacak bu nedenle sosyal güvenlik yönünden bir korumaya gereksinim duyacaklardır. İşte bu noktada ölüm sigortası ile risk altında olan hak sahiplerinin sosyal güvenlik hakları koruma altına alınmıştır. Ancak Sosyal güvenlik hakkının kullanımı yasa ile sınırlanmış ve belirli koşulların varlığına bağlanmıştır. Sigortalının ölümü ile birlikte sosyal güvenlik hakları koruma altına alınan hak sahiplerinin de ölüm sigortasından yararlanabilmeleri için kanun koyucu tarafından belirli sınırlamalar getirilmiştir....

                Sigortalının ölümü ile birlikte sağ kalan hak sahibi aile bireyleri gelir kaybına uğrayacak bu nedenle sosyal güvenlik yönünden bir korumaya gereksinim duyacaklardır. İşte bu noktada ölüm sigortası ile risk altında olan hak sahiplerinin sosyal güvenlik hakları koruma altına alınmıştır. Ancak Sosyal güvenlik hakkının kullanımı yasa ile sınırlanmış ve belirli koşulların varlığına bağlanmıştır. Sigortalının ölümü ile birlikte sosyal güvenlik hakları koruma altına alınan hak sahiplerinin de ölüm sigortasından yararlanabilmeleri için kanun koyucu tarafından belirli sınırlamalar getirilmiştir....

                  İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 15/12/2021 NUMARASI : 2018/60 ESAS - 2021/429 KARAR DAVA KONUSU : Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları KARAR : Davacı vekili tarafından T3 İle İlgili Tespit Davaları istemiyle açılan davada, davanın kabulüne ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması ve başvurusunun süresinde olduğunun anlaşılması üzerine, Üye Hakim Zühal Haksever tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve ön inceleme aşaması tamamlandıktan sonra, dosyadaki mevcut delil durumu ve yasal hükümlere göre istinaf başvurusunun, duruşma açılmaksızın dosya üzerinde inceleme yapılmak suretiyle karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşılmakla işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

                  UYAP Entegrasyonu