İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 16/03/2021 NUMARASI : 2020/65E - 2021/110K DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : Antalya 2. İş Mahkemesinin 2016/374 Esas, 2017/161 Karar sayılı kararı, Dairemizin 16.01.2020 gün ve 2020/123 Esas, 2020/82 Karar sayılı ilamı ile; HMK'nın 353/1- a-4 maddesi gereğince ortadan kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiş, Dairemiz kararı gereğince ilk derece mahkemesince yeniden yargılama yapılarak verilen karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla yapılan inceleme sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; davacı şirketin perakende gıda sektöründe faaliyet gösteren anonim şirket yapılanmasında bir firma olduğunu, şirketin 2 4711 01 01 1161983 007 17 67 sicil nuramalı işyerinde faaliyet gösteren mağazası için 6111 sayılı Kanun ile 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu'na eklenen Geçici 10....
Nurgül Emine Barın, Türk Sosyal Güvenlik Hukuku’nda Sigortalı Lehine Yorum İlkesi. Internatıonal Conference On Eurasıan Economıes 2016 s: 236 vd). 6. Belirtmek gerekir ki yararlanıcının herhangi bir maddi katkısı bulunmayan sosyal yardımlar ile hizmetler ve yararlanıcının maddi katkısı bulunan sosyal sigortalar olarak ikiye ayrılan sosyal güvenlik, özünde hukuki koşulları gerçekleştiğinde bu araçlardan gelecek parasal karşılığı/ödenceyi talep hakkı olarak tanımlanabilir. Sosyal güvenlik ödenceleri parasal bir karşılığa tekabül ettiği için, anayasal mülkiyet hakkının temel ölçütü olan ekonomik bir değer teşkil etmektedir. Bu yönüyle, sosyal güvenlik hakkı değil ama içinde bulunulan sosyal güvenlik pozisyonundan kaynaklanan maddi talepler mülkiyet hakkı kapsamında korunmaktadır....
Çoğunluk görüşüne aşağıda açıklanan gerekçeler ve özellikle sosyal güvenlik hakkının vazgeçilmez hak ve kamu düzeninden olması, resen araştırma ilkesinin geçerli olması, bordronun 4857 sayılı İş Kanunu, 6098 sayılı TBK ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümleri ile 6100 sayılı HMK hükümlerine göre senet niteliğinin bulunmaması karşısında katılınmamıştır. 3. Sosyal Güvenlik Hakkının niteliği: Anayasa’nın 60. Maddesi uyarınca “Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar”. Belirtmek gerekir ki; Sosyal devlet olmanın bir gereği ve sonucu, sosyal güvenlik hakkının tüm bireylere sağlanması ve güvence altına alınmasıdır. Sosyal güvenlik hakkı vazgeçilmez bir anayasal haktır ve kamu düzenindendir. Hizmet tespiti, prime esas kazancın tespiti ve buna bağlı olarak yaşlılık aylığı, bir sosyal güvenlik hakkıdır....
İlk derece mahkemesinin hizmetin tespiti ile prime esas kazancın tespiti isteminin kabulüne dair kararının istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince “sigorta primine esas kazanç yönünden yazılı delil veya yazılı delil başlangıcı niteliğinde delil bulunmadığı” gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kaldırılarak prime esas kazanç tespiti yönünden davanın reddine karar verilmiştir. 3. Kararın temyizi üzerine ise çoğunluk görüşü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. 4. Çoğunluk görüşüne aşağıda açıklanan gerekçeler ve özellikle sosyal güvenlik hakkının vazgeçilmez hak ve kamu düzeninden olması, resen araştırma ilkesinin geçerli olması, bordronun 4857 sayılı İş Kanunu, 6098 sayılı TBK ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümleri ile 6100 sayılı HMK hükümlerine göre senet niteliğinin bulunmaması karşısında katılınmamıştır. 5. Sosyal Güvenlik Hakkının niteliği: Anayasa’nın 60....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1865 KARAR NO : 2022/2341 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ŞİRVAN ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ TARİHİ : 18/04/2022 NUMARASI : 2018/696 ESAS, 2022/222 KARAR DAVA KONUSU : TESPİT (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü. I....
Fransız sosyal güvenlik sistemine tabi olarak 01.09.2013 tarihi itibariyle emekli olduğu ortadadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık. yfcfvrırı Fransa'dan yaşlılık aylığı almaya başladığı tarihten itibaren Türkiye'den kısmi sözleşme aylığına hak kazanıp kazanmadığı noktasındadır. Ülkemizin imzaladığı ikili sosyal güvenlik sözleşmelerinde, sözleşme imzalanan ülkelerde sigortalı çalışan kişilerin bu çalışma süreleri aylığa hak kazanmada birlikte dikkate alınması gerekmektedir. Yani aylığa hak kazanıldığında, aylık her iki ülkede geçen çalışmalar dikkate alınarak hesaplanmakta, akit taraflar bu şekilde hesaplanan aylığın kendi ülkesinde geçen çalışma gün sayısına tekabül eden kısmını (kısmi aylık olarak) aylık olarak almaktadır. Sosyal güvenlik sözleşmeleri, her iki akit taraf vatandaşlarını hak ve yükümlülük bakımından eşit işlem görmesine ilişkin hükümler içermektedir....
Davanın yasal dayanağını dava konusu dönemde yürürlükte bulunan mülga 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun (506 sayılı Kanun) 79. maddesi oluşturmaktadır. 16. Prim, sosyal sigortalarda sosyal riskleri ve Kurumun yönetim giderleri karşılığı olarak sigortalı ve/veya işverenden prime esas kazançlarının belirli bir oranında alınan miktardır (Arıcı K.:Türk Sosyal Güvenlik Hukuku, Ankara 2015, s.206). Diğer bir anlatımla sosyal sigortalar primleri, Kanunun kendilerine karşı güvence sağladığı sosyal risklerden birinin gerçekleşmesi hâlinde yapılacak sigorta yardımları ile Kurum yönetim giderlerinin karşılığı olarak alınan parayı ifade eder (Güzel/Okur/Caniklioğlu: Sosyal Güvenlik Hukuku, İstanbul 2016, s. 222). 17....
Sosyal güvenlik mevzuatı açısından ise gerek mülga 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu gerekse 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu kapsamında sigortalı olabilmek üç temel koşula bağlanmıştır. Bu koşullar; hizmet akdi ile çalışma, işin işverene ait işyerinde yapılması ve mülga 506 sayılı Kanun’un 3. ve aynı yöndeki 5510 sayılı Kanun’un ise 6. maddesi kapsamında olmamak olarak sıralanabilir. 506 sayılı Kanun’un 3. maddesi sigortalı sayılmayanları; diğer bir ifade ile anılan Kanun kapsamına alınmayanları sıralamaktadır. Buna göre mülga 506 sayılı Kanun’un “Sigortalı Sayılmayanlar” başlıklı 3. maddesi uyarınca: “Aşağıda yazılı kimseler bu Kanunun uygulanmasında sigortalı sayılmazlar. D) (Değişik: 11/8/1977 - 2100/1 md.)...
Nurgül Emine Barın, Türk Sosyal Güvenlik Hukuku’nda Sigortalı Lehine Yorum İlkesi. Internatıonal Conference On EurasıanEconomıes 2016 s: 236 vd). 6.Belirtmek gerekir ki yararlanıcının herhangi bir maddi katkısı bulunmayan sosyal yardımlar ile hizmetler ve yararlanıcının maddi katkısı bulunan sosyal sigortalar olarak ikiye ayrılan sosyal güvenlik, özünde hukuki koşulları gerçekleştiğinde bu araçlardan gelecek parasal karşılığı/ödenceyi talep hakkı olarak tanımlanabilir. Sosyal güvenlik ödenceleri parasal bir karşılığa tekabül ettiği için, anayasal mülkiyet hakkının temel ölçütü olan ekonomik bir değer teşkil etmektedir. Bu yönüyle, sosyal güvenlik hakkı değil ama içinde bulunulan sosyal güvenlik pozisyonundan kaynaklanan maddi talepler mülkiyet hakkı kapsamında korunmaktadır....
Büyükşehir Belediyesi Başkanlığıyla ilgisinin bulunup bulunmadığı tespit edilemediğinden, ilgili sosyal güvenlik merkezine yazı yazılarak, söz konusu işyeri ile ilgili varsa ihale makamı ya da asıl işveren-alt işveren bilgilerinin sorulması, 4-... Büyükşehir Belediyesi ... Başkanlığı'na yazı yazılarak, 2009, 2010 ve 2011 yıllarında, davacının yüklenici firma bünyesinde çalışmasının olup olmadığının sorularak, çalışması varsa yüklenici firma bilgilerinin ve ilgili hizmet alım sözleşmesi örneklerinin gönderilmesinin istenilmesi ile alınacak cevabi yazı ve evrakların dosyaya eklendikten sonra gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26.01.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....