XVII No.2 (2020). s: 665 vd., Aydın, Ufuk (2017), Yargıtay'ın İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Kararlarının Değerlendirilmesi Semineri 2015-İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Derneği, ...: On İki Levha Yayıncılık, s. 557- 868). 6. Maddi hukukta iş kazası ve meslek hastalığı kavramının iki boyutu ele alınmaktadır: İlk olarak ikili ilişkinin tarafları arasında meselenin iş hukuku ve iş sözleşmesi boyutudur. İkinci olarak ise denetleme ve gözetleme yükümlülüğü çerçevesinde sosyal güvenlik hukuku bakımından konu ele alınmaktadır. Türk hukukunda TBK, İş Kanunu, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu başta olmak üzere pek çok hukuki düzenlemede işçinin, işveren tarafından korunması ve gözetilmesine ilişkin hükümler kabul edilmiştir. İş Sağlığı ve İş Güvenliği hükümlerinin de doğrudan uygulanan kurallar olduğu unutulmamalıdır. 7....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU İLE İLGİLİ TESPİT DAVALARI -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; toplu yapı yönetimi ile ilgili tespit istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 18.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 18.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,27.2.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu hükme aykırı sözleşme hükümleri Kuruma karşı geçersizdir.” hükmü düzenlenmiştir. 5510 sayılı Kanun, işyerinin devrinin niteliğini tüm unsurlarıyla ayrıntılı olarak tanımlamamış; ancak sosyal güvenlik alacakları yönünden devrin sonuçlarını ele almıştır. Sosyal Güvenlik Hukuku anlamında bir işyerinin devrinden bahsedebilmek için; o işyerinin sigortalıları ile yeni bir işverenin emrine geçmiş bulunması şartı aranır. Zira Sosyal Güvenlik Hukuku yönünden bir işyerinden söz edilebilmesi için, o işyerinde bir çalışanın bulunması gereklidir. Çalışan sigortalıları ile birlikte ve faal bir şekilde olmaksızın bir işyerinin tesisat, makine, bina gibi unsurlarının devredilmesi, ya da daha sarih bir ifadeyle, satılması, işyeri devri olarak değerlendirilemez . İşyerinin devrinde ve intikalinde, gerçekte işyeri değil; yalnızca o işyerinin işvereni değişmektedir....
İşsizlik sigortası (4447 sayılı) kanunu'nun 52/b (Değişik: 25/6/2003 – 4904/29 md.) maddesindeki " İşsizlik ödeneği aldığı sürede gelir getirici bir işte çalıştığı veya herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan yaşlılık aylığı aldığı tespit edilen," ler hükmü gereğince işsizlik ödeneginden yararlanilmasının sözkonusu olamayacağı hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda dava, davalının ...kurumundan İşsizlik ödeneği almakta iken, "GELİR GETİRİCİ İŞTE ÇALIŞIYOR" olma nedeni ile işsizlik ödeneği fazla ödenmesinin iadesi yönünde, davacı tarafın davalı ... aleyhine ... 9. ... Müdürlüğünde 2012/10700 esas sayılı takip dosyası ile ... takibi yaptığı, borçlunun ödeme emrine ve yenileme emrine itirazı nedeni ile takibin durduğu ve takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olarak,4447 sayılı kanunu'nun 52/b maddesi gereğince eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Sosyal Güvenlik Hukukundan kaynaklanan davaların görüleceği İş Mahkemelerinin Hakimler ve Savcılık ......
ün kazalının yolcu olarak bulunduğu taksinin şeridine girmesi sebebiyle dosyadan temin edilen kusur raporunda % 100 kusurlu olduğunun tespit edildiği, Alman Emeklilik Sigortası tarafından geçiş parası, hastaneye yatarak oluşan tedavi giderleri, emeklilik sigortasına katılım payı, rehabilitasyon bedeli gibi alacakların temerrüt tarihinden itibaren uygulanacak reeskont faiziyle birlikte Kurum zararı olarak talep edildiği, mahkemece reeskont faizi ile birlikte davalılardan sigorta şirketleri yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, yukarıda belirtilen açıklamalar kapsamında Türk Sosyal Güvenlik Hukukuna göre davanın yasal dayanağı tespit edilerek, talep edilen alacakların Türk Sosyal Güvenlik Hukuku kapsamında rucuan talep edilebilir alacaklar olup olmadığı belirlenmeli, 6111 sayılı Kanunun geçici 1.maddesi kapsamında irdeleme yapılmalı, davalılar ..., ... Sigorta A.Ş.'...
Belirtmek gerekir ki 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanununun “Bildirim ve sosyal güvenlik yükümlülüğü” başlıklı 22 nci maddesinde; “Yabancı çalıştıran işverenler ile süresiz veya bağımsız çalışma izni bulunan yabancılar, çalışma izninin veya çalışma izni muafiyeti kapsamında çalışmanın başlaması ve sona ermesi durumu ile çalışma izni veya çalışma izni muafiyetinin iptalini gerektirecek hâlleri on beş gün içinde Bakanlığa bildirmekle yükümlü oldukları, Çalışma izni veya çalışma izni muafiyeti alan yabancılar ile yabancı çalıştıran işverenler, sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan yükümlülüklerini kanuni süresi içinde 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümlerine göre yerine getirecekleri, Türkiye’nin taraf olduğu sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümlerinin saklı olduğu” öngörülmüştür. 6. 5510 sayılı Kanun'un "sigortalı sayılmayanlar" başlıklı 6. maddesinde "Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri saklı kalmak kaydıyla; yabancı bir ülkede...
Mahkemenin, 02.10.2007 tarihli yazısı, posta masrafları ile tebliğ giderlerinin yazılmaması ve mehilin kesin olduğunun belirtilmemiş olması nedeniyle, kesin mehil ihtarı usulsüz olduğu gibi; asıl olarak, sosyal güvenlik hakkı, kaynağını Anayasanın 60. maddesinden alan temel nitelikte bir hak olup, bu sebeple sosyal güvenlik hukuku kamu hukuku disiplini içinde yer alan idare hukukunun bir dalıdır ve hakimin bakmakta olduğu davanın çözümü için gerekli bütün delillere kendiliğinden başvurması gerekir. Bu husus Türk yargı sisteminde, hukuk hakiminin davayı kendiliğinden inceleyerek çözüme kavuşturamayacağı ve delillerin taraflarca hazırlanması gerektiğine dair kuralın istisnasını teşkil eder....
sahip bulunduğu, Sosyal Güvenlik Kurumu görevlilerince boşanan eşlerin fiilen yaşadıklarının tespit edilmesinin kişinin maddi ve manevi varlığının gelişimini engellendiği” hususları belirtilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU İLE İLGİLİ TESPİT DAVALARI YRG.GELİŞ TARİHİ: -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; protokolden kaynaklanan çekişmenin giderilmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,29.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesinin 2016/11736 Esas 2018/1939 Karar nolu ilamı ile “davacının talebini genişletmesi için usulüne uygun harcı yatırılmış bir ıslah dilekçesi ile mümkün iken bu kanunun gereklerine uyulmadan karar verilmesi bozmayı gerektirdiği” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir. 4.Bozma sonrası mahkemece bozmaya uyulmuş ve davacının 25/07/2003-05/01/2005 tarihleri arası döneme ilişkin ıslah talebinin reddine karar verilmiş ve kararın temyizi üzerine çoğunluk görüşü ile karar onanmıştır. 5.Sosyal Güvenlik Hakkının niteliği: Anayasa’nın 60. maddesi uyarınca “Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar”. Belirtmek gerekir ki; Sosyal devlet olmanın bir gereği ve sonucu, sosyal güvenlik hakkının tüm bireylere sağlanması ve güvence altına alınmasıdır. Sosyal güvenlik hakkı vazgeçilmez bir anayasal haktır ve kamu düzenindendir....