Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekilleri yönünden verilen dilekçelerle istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....

    in miras payları oranında mahkemece verilen 21.03.2014 tarih ve 2013/100 Değişik İş sayılı ilamında gösterilen mirasçıları adlarına, 2 payının muris “... oğlu ...”'in miras payları oranında mahkemece verilen 21.03.2014 tarih ve 2014/6 Değişik İş sayılı ilamında gösterilen mirasçıları adlarına, kadastro tutanaklarının tüm nevileri ile birlikte, yenileme tutanağı da nazara alınmak suretiyle tapuya tesciline, yenileme tutanağının tespit gibi tescil işlemi yapılmak üzere Tapu Müdürlüğü'ne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 21.06.2018 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Mahkemece, davacının eda davası açması gerekirken tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 33. maddesine göre, olayları izah taraflara, hukuki nitelendirme ise hakime aittir. Her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde istemini tespit davası olarak nitelendirmiş ise de, dava dilekçesinin içeriğinden anlaşıldığı üzere davacının istemi ileride açacağı eda davasına esas olmak kaydıyla delil tespiti niteliğindedir. Şu durumda mahkemece hukuki niteleme bu şekilde yapılmalı, mahkeme esas kaydı kapatılarak, mahkemenin değişik esasına kaydedilmeli ve delil tespiti şeklinde yapılan değerlendirme sonucunda değişik dosyası üzerinden karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile eldeki davanın ''tespit davası'' olarak kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, trafik kazası sonucu yaralanan sigortalıya yapılan sağlık harcamaları için davacıya kurum tarafından gönderilen borç bildirimi nedeniyle açılan menfi tespit davasıdır. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı, 06.07.2011 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanan sigortalıya yapılan sağlık yardımlarından 6111 sayılı Yasanın 59. maddesi ile değişik 2918 sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında sorumlu olmadığının tespitini istemiştir....

          Sulh Ceza Hakimliğinin 2018/1679 Değişik sayılı kararı celbedilmiş, incelenmesinde içerisinde 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2018/4924 Değişik İş karar nolu 24/07/2018 tarihli kararı olduğu ve İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 27/06/2016 tarih ve 2018/1679 Değişik İş Sayılı kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından itirazın iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı tarafından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İstanbul Çalışma ve İş Kurumu İl Müd. hasım gösterilerek teftiş kurulu denetmenleri tarafından düzenlenen 29/01/2018- 681- PRG-01- 9672- PRG-01 tarih ve sayılı tefitş raporunun iptali istemiyle dava açılmışsa da bu davalarla ilgili SGK mahkemeleri görevli olmayıp İstanbul İş Mahkemeleri görevli olduğundan bölümü nedeniyle dosyanın İstanbul İş Mahkemelerine tevzi edilmek üzere tevzi bürosuna gönderilmesine, Esasımızın bu şekilde kapatılmasına dair karar vermek gerekip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Büyükşehir Belediye Başkanlığının fiili kullanımındadır." açıklamasının iptali ile yerine "İş bu taşınmaz bahçe ve üzerindeki binalar ... Belediye Başkanlığının fiili kullanımındadır. Taşınmaz üzerindeki binanın 130,06 m2'lik kısmı orman sınırları içerisinde kalmaktadır" açıklamasının yazılmasına, taşınmazın diğer hususlarda tespit gibi ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümleri gereğince 1940 yılında yapılan orman tahdidi ile tespit tarihinden önce yapılıp kesinleşen 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması ile 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 13/11/2017 gününde oy birliği ile karar verildi....

            SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 01/07/2016 kabul tarihli ve 6723 sayılı Kanunun 21. maddesiyle değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın görevli Yargıtay Hukuk İş bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine 11/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİT, TESCİL Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; kadastroda tespit harici bırakılan yerin köy tüzel kişiliği adına tespit ve tescili istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 14.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 30.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Şöyle ki; Anayasa Mahkemesi'nin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan16/07/2020 tarih 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunu'nun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak kamulaştırma bedelinin derhal ödenmesi gerektiğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; 4 nolu bendindeki (7139 S.K.'...

                  Şöyle ki; Anayasa Mahkemesi'nin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan16/07/2020 tarih 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunu'nun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak kamulaştırma bedelinin derhal ödenmesi gerektiğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; 4 nolu bendindeki (7139 S.K....

                    UYAP Entegrasyonu