Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, 26.10.1999 Tarihinde Yumurtalık Ziraat odasına kayıt yaptırdığını, bu tarihten itibaren tarımsal faaliyette bulunmaya başladığını, 16.07.1998 tarihinde Ceyhan Toprak Mahsulleri Ofisine buğday sattığını, satışa istinaden bağkur primi kesildiği 01.08.1998 tarihinde Tarım Sigortalılığının başlatıldığını, 31.12.1998 tarihinde kurum tarafından sonlandırıldığını, davacının 01.01.2007- 30.06.2010 tarihleri arası Bağ-Kur mecburi sigortalılığının oluştuğunu, davacının 01.01.1999- 31.12.2006 ve 01.07.2010- 31.12.2013 tarihleri arasında tarımsal faaliyetlerine devam ettiğinden bu tarihlerde bağkur primlerini ödemek için kuruma başvurduğunu, müracaatın kabul edilerek bahsi geçen dönem primlerini ödemesi ve 58 yaşını doldurması halinde emekli olacağının söylendiğini, davacıdan taksitler halinde bağkur primlerin tahsil edildiğini, davacının bu dönem bağkur sigortalı olması nedeniyle sağlık yardımlarından faydalandığını, 30.09.2016 tarihinde yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin talebinin kurumun...

Tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışanların sigortalılığını düzenleyen 13.02.2011 gün ve 6111 sayılı Kanunun 51. maddesi ile eklenen 5510 sayılı Kanunun Ek 5. maddesinin dördüncü fıkrasında; “ Tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışanlar, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar. Bunlar hakkında bu Kanunun kısa vadeli sigorta kolları bakımından yalnızca kazası ve meslek hastalığı sigortası, uzun vadeli sigorta kolları yönünden malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanır. ” düzenlemesi yer almaktadır. 6111 sayılı Kanunun 51. maddesi ile eklenen 5510 sayılı Kanuna Ek 5. madde, 6111 sayılı Kanunun 51. maddesi uyarınca 01.03.2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir....

    Hukuk Dairelerinin muhtelif kararlarında geçtiği üzere, tespit davaları mahkemelerce titizlikle incelenip, yeri açılış ve kapanış tarihleri, çalışıldığı iddia edilen dönemlere ilişkin vergi dairesi kayıtları v.b. bir takım belgelerin araştırılması, işe giriş bildirgesi varsa geçerli olup olmadığının tespiti iddia edilen dönemde yeri çalışmasının olduğunun hiçbir kuşku ve duraksamaya mahal bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması gerektiğini, -Dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, davacının hizmet süresini tescil edilmesini gerektirecek bir işlem olmadığını, yukarıda da belirtilen düzenlemeler gereği iddianın kabul edilmesi mümkün olmadığını, kurumun aleyhine ikame olunan dava sonucu verilen karar, bu haliyle Kurumun hak ve menfaatlerine uygun olmadığından istinaf itirazında bulunmuştur. GEREKÇE: İşbu dava Bağ-Kur Sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir....

    Somut olayda, dosya kapsamında yer alan olay yeri tespit tutanağı, sevk pusulaları ve tanık anlatımları birlikte değerlendirildiğinde her ne kadar davalı ... Müdürlüğünce Kooperatif üyesi dava dışı ... ve ...'a hakedişler ödenmiş ise de olayın işyerinde ve işin görülmesi sırasında meydana geldiği ve dolayısıyla kazası olduğu sabittir. Mahkemece, davanın kabulü ile olayın kazası olduğunun tespiti ile davacılar murisinin kazası tarihinde sigortalılığının tespitine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile olayın 506 sayılı Yasa kapsamında kazası olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde davacılara iadesine, 12/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Taraflar arasındaki sigortalılık süresinin tespiti istemine ilişkin davada Osmaniye 1.Asliye Hukuk(İş)ve Kadirli 1.Asliye Hukuk (İş) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava,Bağkur Sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir. Osmaniye 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi'nce, davacının dava konusu yapılan ve çalışmalarının geçtiği iddia edilen nakliyecilik işinin Kadirli ilçe sınırlarında bulunduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Kadirli 1.Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi ise, emeklilik işlemlerini yapan ... şubesi olduğu, gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Davaya konu somut olayda; davacı, ...'ın davalı kurumun......

        Fıkrasının “Ancak; kazası veya meslek hastalıkları sonucu ölümlerde bu Kanun uyarınca hak sahiplerine yapılacak her türlü yardım ve ödemeler için, kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde kasdı veya kusuru bulunup da aynı kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine Kurumca rücu edilemez.” hükmü gereği bu eksikliğin sonuca etkisinin bulunmamasına göre, davacı vekili ile davalıların vekillerinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 08.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 24/12/2019 NUMARASI : 2019/144 ESAS- 2019/539 KARAR DAVA KONUSU : Bağ-Kur Sigortalılığının Tespiti KARAR : Davacı vekili tarafından Bağ-Kur Sigortalılığının Tespiti istemiyle açılan davada, davanın reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması ve başvurusunun süresinde olduğunun anlaşılması üzerine, Üye Hakim Zühal Haksever tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve ön inceleme aşaması tamamlandıktan sonra, dosyadaki mevcut delil durumu ve yasal hükümlere göre istinaf başvurusunun, duruşma açılmaksızın dosya üzerinde inceleme yapılmak suretiyle karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşılmakla işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

          Dosyadaki yazılara, kanuni gerektirici sebeplere, davanın yasal dayanağını oluşturan ve işverenin kazası veya meslek hastalığından sorumluluğunu düzenleyen 5510 sayılı Kanunun 21/1’inci maddesinde; sigortalıya veya hak sahiplerine yapılan ya da ileride yapılması gereken harcama ve ödemeler yönünden herhangi bir sınır öngörülmemişken; bağlanan gelirler yönünden, gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamına, sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere hükmedilebileceği öngörülmüş olmasına, yapılan tazminat hesabında; Ülkemize özgü ve güncel verileri içeren tablosunun bakiye ömrün belirlenmesinde nazara alınmamasının, iskonto oranının % 5 yerine % 10 olarak uygulanmasının, meslekte kazanma güç kaybı oranının % 60’ın altında kaldığı durumlarda, sigortalının işgöremezlik oranına bağlı olarak emsallerine göre fazla efor harcamak suretiyle de olsa, çalışmasını sürdürüp yaşlılık aylığına hak kazanması mümkün bulunduğundan, 60 yaş...

            Dosyadaki yazılara, kanuni gerektirici sebeplere, davanın yasal dayanağını oluşturan ve işverenin kazası veya meslek hastalığından sorumluluğunu düzenleyen 5510 sayılı Kanunun 21/1’inci maddesinde; sigortalıya veya hak sahiplerine yapılan ya da ileride yapılması gereken harcama ve ödemeler yönünden herhangi bir sınır öngörülmemişken; bağlanan gelirler yönünden, gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamına, sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere hükmedilebileceği öngörülmüş olmasına, yapılan tazminat hesabında; Ülkemize özgü ve güncel verileri içeren tablosunun bakiye ömrün belirlenmesinde nazara alınmamasının, iskonto oranının % 5 yerine % 10 olarak uygulanmasının, meslekte kazanma güç kaybı oranının % 60’ın altında kaldığı durumlarda, sigortalının işgöremezlik oranına bağlı olarak emsallerine göre fazla efor harcamak suretiyle de olsa, çalışmasını sürdürüp yaşlılık aylığına hak kazanması mümkün bulunduğundan, 60 yaş...

              Dosyadaki yazılara, kanuni gerektirici sebeplere, davanın yasal dayanağını oluşturan ve işverenin kazası veya meslek hastalığından sorumluluğunu düzenleyen 5510 sayılı Kanunun 21/1’inci maddesinde; sigortalıya veya hak sahiplerine yapılan ya da ileride yapılması gereken harcama ve ödemeler yönünden herhangi bir sınır öngörülmemişken; bağlanan gelirler yönünden, gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamına, sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere hükmedilebileceği öngörülmüş olmasına, yapılan tazminat hesabında; Ülkemize özgü ve güncel verileri içeren tablosunun bakiye ömrün belirlenmesinde nazara alınmamasının, iskonto oranının % 5 yerine % 10 olarak uygulanmasının, meslekte kazanma güç kaybı oranının % 60’ın altında kaldığı durumlarda, sigortalının işgöremezlik oranına bağlı olarak emsallerine göre fazla efor harcamak suretiyle de olsa, çalışmasını sürdürüp yaşlılık aylığına hak kazanması mümkün bulunduğundan, 60 yaş...

                UYAP Entegrasyonu