Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan tazminat davaları da bu tür davalardandır. Bu davalara, tüm mirasçılar tarafından mecburi dava arkadaşı olarak devam edilir. Somut olayda, müteveffa davacının ... ve ... dışındaki mirasçılarının da davaya dahil edilmesi veya mirasçılarından alınan vekaletname ibraz edilmesi ve taraf teşkilinin sağlanması suretiyle yargılamaya devam edilmesi gerekirken yalnızca vekil vasıtasıyla kendilerini temsil ettiren bir kısım mirasçılar hakkında hüküm kurulması isabetli olmamıştır. O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 22/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Aylık ve Gelirlerin Birleşmesine ilişkin olarak; 5510 sayılı Kanunun 54/1-c bendi, “Malûllük, yaşlılık, ölüm sigortaları ve vazife malûllüğü ile kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık veya gelirlerden yüksek olanın tamamı, az olanın yarısı, eşitliği halinde ise kazası ve meslek hastalığından bağlanan gelirin tümü, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığının yarısı bağlanır.”, son fıkrasında ise; “Birinci fıkradaki sıralamaya göre yapılacak değerlendirmeler sonucunda, bir kişide ikiden fazla gelir veya aylık birleştiği takdirde, bu gelir ve aylıklardan en fazla ödemeye imkân veren iki dosya üzerinden gelir veya aylık bağlanır, diğer dosya veya dosyalardaki gelir ve aylık hakları durum değişikliği veya diğer bir dosyadan gelir veya aylığa hak kazanıldığı tarihe kadar düşer.” düzenlemesini içermektedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, l.12.2003- 1.3.2004 tarihleri arası bağkur sigortalılığının iptaline, 1.3.2004- 7.6.2005 tarihleri arası bağkur sigortalısı olduğunun tespiti ile bu süre için prim borcu tahakkukuna ilişkin kurum işleminin iptaline, 1.7.2005 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi....

        Bu hallerden birine girmeyen sigorta olayı kazası sayılamaz. Sayılan bu hallerin birlikte gerçekleşme koşulu bulunmayıp, herhangi birinin gerçekleşmiş olması gerekli ve yeterlidir. İş kazası nedeniyle sosyal sigorta yardımlarının yapılabilmesi öncelikle Kurumun zararlandırıcı sigorta olayının kazası olduğunu kabul etmesine bağlıdır. İş kazası olgusu Kurumca kabul edilmezse somut olayda olduğu gibi sigortalının ya da hak sahiplerinin olayın kazası olduğunu dava yolu ile tespit ettirmesi gerekmektedir. İş kazasını meslek hastalığından ayıran en önemli husus kazasının ani meydana gelen bir olay olmasıdır. Ani olayın gerçekleşmesinden sonraki bir vakitte sigortalıda bedenen veya ruhen zararlar meydana gelebilmektedir. Burada önemli olan husus meydana gelen zarar ile ani olay arasında illiyet bağının olup olmadığı meselesidir. Kanunda kazası tanımlanırken dıştan gelen bir etkinin varlığından bahsedilmemiştir....

        Yapılacak ; davacıya meslek hastalığını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca meslek hastalığı olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “meslek hastalığının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca meslek hastalığı olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacının Kuruma müracaat ederek kazası/meslek hastalığı sigorta kolundan gelir bağlanması için önel vermek ve ayrıca davacı sigortalının sürekli göremezlik oranının tespit edilip edilmediğini Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan sormak, Kurumdan gelecek belgelere göre sürekli göremezlik oranına ilişkin çelişki oluşması halinde yukarıda açıklanan usüle göre resen tespit etmek ve sürekli göremezlik oranı kesinleştikten sonra dosyadaki tüm delilleri bir bütün halinde değerlendirerek bir karar verilmekten ibarettir....

          "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi YARGITAY İLAMI Yargıtay 7.Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 12.02.2016 tarih ve 2016/1 sayılı kararında belirtilen işlerle sınırlıdır. İnceleme konusu karar, Bağkur sigortalılığının tespiti talebine ilişkin olup, belirgin şekilde Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu kararı gereği Dairemizin inceleme kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay (10.)Hukuk Dairesinin bölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı dava dosyasının Yargıtay (10.)Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 03/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 16/06/2021 NUMARASI : 2020/271 ESAS, 2021/308 KARAR DAVA KONUSU : İş (Bağ-Kur Sigortalılığının Tespiti) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 20.01.2009- 25.01.2019 tarihleri arasında zorunlu tarım bağkur sigortalısı iken Bafra Ziraat odası muafiyet belgesi nedeni ile hizmetlinin iptal edildiğini, davacının muafiyetten haber olmadığını beyan ettiğini, zira muafiyetten haberi olsa idi bütün primleri ödemezdim demekte olduğunu, davacının doğduğundan beri köyde çiftçilikle uğraştığını, davacının resmen ve fiilen çiftçi olmasına rağmen hizmetlerini iptal edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, 6552 sayılı yasa kapsamında kuruma yaptıkları müracaata olumsuz cevap verildiğini, bu nedenlerle davacının kurumca iptal edilen hizmetleri yönünden kurum işleminin iptali ile iptal edilen bağkur sigortalıklarının geçerli sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

            İş kazasından veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerinin işverene yöneltilmesi gerekir. İşveren, hizmet akdine dayanarak işçi çalıştıran gerçek veya tüzelkişilerdir. İşyerinde sağlığı ve güvenliği tedbirlerini almak zorunda olan işveren, işçiyi gözetme borcu olarak tanımlanan bu borcunu yerine getirmemesi nedeniyle meydana gelen kazası ve meslek hastalığından sorumludur. İşçinin işgörme edimini yerine getirdiği işyerinin Kurum kayıtlarında adına tescil edildiği kişi kural olarak işveren olarak kabul edilebilir ise de gerçek işverenin başkası olduğu belirlenir ise husumetin gerçek işveren olarak tanımlanabilecek bu gerçek veya tüzelkişilere yöneltilmesi gerekir....

              İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 05/11/2020 NUMARASI : 2019/269 E., 2020/163 K., DAVA KONUSU : Tespit (İş Kazası Veya Meslek Hastalığından Kaynaklanan) KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin davalı işverenlere ait şirketin Libya'da Üniversite binası yapımında tesisat ustası olarak çalışmakta iken 27.09.2009 tarihinde çalıştığı binada montaj işi yaparken kafasının üzerine düşmesi nedeniyle geçirdiği elim kazası nedeniyle beyinde kan pıhtılaşması oluştuğunu, uzun süre Libyada hastanede tedavi altında kaldığını ve 2 defa ameliyat geçirdiğini daha sonra da Özel İncek FTR Hastanesinde de iki ay kadar tedavi gördüğünü belirterek dava konusu 27.09.2009 tarihinde meydana gelen kazanın kazası olduğunun tespitine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ: Davalı T4 Tic....

              İş kazası nedeniyle sosyal sigorta yardımlarının yapılabilmesi öncelikle Kurumun zararlandırıcı sigorta olayının kazası olduğunu kabul etmesine bağlıdır. İş kazası olgusu Kurumca kabul edilmezse somut olayda olduğu gibi sigortalının ya da hak sahiplerinin olayın kazası olduğunu dava yolu ile tespit ettirmesi gerekmektedir. İş kazasını meslek hastalığından ayıran en önemli husus kazasının ani meydana gelen bir olay olmasıdır. Ani olayın gerçekleşmesinden sonraki bir vakitte sigortalıda bedenen veya ruhen zararlar meydana gelebilmektedir. Burada önemli olan husus meydana gelen zarar ile ani olay arasında illiyet bağının olup olmadığı meselesidir. Kanunda kazası tanımlanırken dıştan gelen bir etkinin varlığından bahsedilmemiştir. Bu nedenle sigortalının kalp krizi veya beyin kanaması geçirmesi ile intihar etmesi de kazası kapsamında değerlendirilmektedir....

                UYAP Entegrasyonu