Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, Tarım Bağ-Kur sigortalılığının başlangıç tarihinin 1997 yılı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak ilâmında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne, davacının “01.10.1997-31.12.1997 ile 01.09.2001-31.12.2001 tarihleri arasında Tarım Bağkur sigortalısı olduğunun tespitine” karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

    un 15/06/1999-10/07/1999 tarihleri arasında 24 gün 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığının bulunduğu, 31/03/2003 tarihli Soruşturma raporu ile murisin 03/05/2000 tarihindeki bir günlük sigortalılığının tespit edilerek aynı tarihte kazası neticesinde vefat ettiğinin kabul edildiği, ölüm tarihinde bekar olduğu, davacıların 13/02/2013 tarihinde oğullarının kazası sonucunda vefatından dolayı ölüm aylığı talebinde bulundukları ve Kurum tarafından geçimlerinin oğulları tarafından sağlanmadığı gerekçesiyle taleplerinin reddedildiği anlaşılmaktadır. 506 sayılı Yasanın 69. maddesinde anne ve babaya ölüm aylığı bağlanmasının koşulları düzenlenmiş olup davacıların oğlu ...'un ölüm tarihi olan 03/05/2000 tarihinde yürürlükte bulunan hükme göre, anne ve babaya aylık bağlanabilmesi için ölüm tarihinde anne ve babanın geçiminin ölen sigortalı tarafından sağlandığının tespit edilmesi gerekmektedir....

      Dava; davacının 01/01/1989 tarihinden itibaren esnaf bağ-kur sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. 01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasanın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasanın 24. maddesi değiştirilecek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir...

      Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Sağlık Bakanlığı ile Kurumun birlikte çıkaracağı yönetmelikle düzenlenir.”...

        HMK'nın 26. maddesi; "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azma karar verebilir. Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır." hükümlerini içermektedir. Somut olayda, davacının talebinin sadece Bağ-Kur sigortalılığının 25.10.1988 tarihi itibariyle başladığının tespitinden ibaret olmasına rağmen talebi aşılarak Tarım Bağ-Kur sigortalılığının da tespitine karar verilmiş olması hatalıdır. Ayrıca davalı Kurum tarafından zaten 25.10.1988-05.03.2009 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı kabul edilen davacının aynı tarihlerde sigortalı olduğunun tespitine karar verilmesinde de hukuki yararı bulunmamaktadır. Davacının Bağ-Kur sigortalılığının başlangıç tarihi davalı Kurum tarafından 25.10.1988 tarihi olarak kabul edilmekte olup uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmaktadır....

          Davacının maluliyet aylığı talebinde bulunduğu tarihte yürürlükte bulunan 5510 sayılı Yasanın 25. maddesinde “Sigortalının veya işverenin talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60'ını, (c) bendi kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün en az % 60'ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalı, malûl sayılır....

            bu Yasanın yürürlük tarihinden itibaren başlayacağı; hizmet sözleşmesine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan tarımsal faaliyette bulunanların hak ve yükümlülüğünün ise tarımsal faaliyetlerinin yasayla kurulu ilgili meslek kuruluşlarınca veya kendilerince, bir yıl içinde bildirilmesi halinde kaydedildiği tarihten başlayacağı; ticari kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usulde gelir vergisi yükümlüsü olanların, anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortaklarının, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin tüm ortaklarının, bu Yasanın yürürlük tarihi ile 04.10.2000 tarihi arasında geçen vergi yükümlülüğü süreleri bulunmak kaydıyla, Yasanın yürürlük tarihinden itibaren 6 ay içinde talepte bulunmaları halinde, vergi yükümlülük sürelerinin tamamı için 80/2- a maddesine göre talep tarihindeki prime esas kazancının %32’si üzerinden borçlanma tutarının hesaplanıp sigortalıya...

            Diğer yandan, sigortalıya bağlanacak gelir ve hükmedilecek tazminatın miktarını doğrudan etkilemesi nedeniyle, işçide oluşan meslekte güç kayıp oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin kesin olarak saptanması gerekir. 5510 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde meslek hastalığının, 4 ncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 nci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, (b) bendi kapsamındaki sigortalı bakımından ise kendisi tarafından öğrenmeden sonraki üç işgünü içinde kazası ve meslek hastalığı bildirgesi Kurum'a bildirilmesinin zorunlu olduğu, meslek hastalığı ile ilgili bildirimler üzerine gerekli soruşturmaların, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık müfettişleri vasıtasıyla yaptırılabileceği, hangi hallerin meslek hastalığı sayılacağı, kazası ve meslek hastalığı bildirgesinin şekli ve içeriği, verilme usûlü ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esasların, Kurum...

              UYUŞMAZLIK KONUSU : 1479 sayılı yasa kapsamında zorunlu Bağkur sigortalılık süresinin tespiti taraflar arasında uyuşmazlık konusudur....

              Mahkemece, ölümün meslek hastalığından kaynaklanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 506 sayılı Yasanın 109.maddesi çerçevesinde Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundan alınan rapora ilgililerce itiraz olunması halinde, Adli Tıp Kurumundan rapor alınarak hiç bir kuşku ve duraksamaya yol açmayacak biçimde ölümün meslek hastalığından kaynaklanıp kaynaklanmadığının saptanmasından sonra davacının manevi tazminatının belirlenmesi gerekir. Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; Tıbbi Konsey ve Yüksek Sağlık Kurulu kararlarına göre davacının murisinin ölümünün meslek hastalığından kaynaklanmadığına karar verilmiş ise de 1964-1991 yılları arasında madende çalışan murisin meslek hastalığı nedeniyle 1992 yılında % 11 ve 2005 yılında % 31 oranında maluliyetinin tespit edilmesi karşısında davacının murisinin ölümünün meslek hastalığından kaynaklanıp kaynaklanmadığının hiçbir kuşku ve duraksamaya yol açmayacak biçimde belirlenmesi gerekir. Yapılacak ; Adli Tıp 3....

                UYAP Entegrasyonu