Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Göğüs hastalıkları uzmanlarından oluşan üç kişilik heyetten rapor aldığı, Bu raporda ölümün meslek hastalığından kaynaklanmadığı ancak muriste mevcut meslek hastalığının ölümüne etkisinin %25 oranında olduğuna dair görüş bildirildiği, yerel mahkemenin son kararında bu raporu hükmüne esas aldığı anlaşılmaktadır. İş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan tazminat davalarında, davacı tarafın istemlerinin kabul yahut kısmen kabul edilebilmesi için gereken ilk şart tazminat istemine dayanak yapılan hadisenin kazası veya meslek hastalığı olmasıdır. Yukarıda yapılan açıklamalara, Adli Tıp Kurumu raporlarına ve tüm dosya kapsamına göre davacılar murisinin ölümünün meslek hastalığından kaynaklandığı ispat edilemediğine göre, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

    Mahkemece, “...rücu davalılarının kazası ve meslek hastalığından kaynaklanması gerektiği... ilişkisi olmadan ortaya çıkan kazalardan dolayı açılacak rücu davalarına bakmanın genel mahkemelerin görevi olduğu... somut olayda kazası olmayan bir kaza meydana geldiği...” gerekçeleriyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir....

      Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir. (3) İş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile bunlarla ilgili tespit, itiraz ve rücu davaları hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz." Yukarıda belirtildiği üzere; kazası ve meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında arabuluculuk dava şartı da yoktur. Mahkemece yanlış değerlendirme ile dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi yerinde değildir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında davacı vekilinin istinaf başvurusu kabul edilmeli ve yukarıda yazılı sebeplerden dolayı eksikliklerin tamamlanması amacıyla kararın kaldırılarak diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin dosyanın 6100 Sayılı H.M.K'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince mahkemesine iade edilmesine karar vermek gerekmiş, açıklanan sebeplerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle; davacının ölüm aylığı aldığı ve bu kapsamda davacı hakkında 5510 sayılı Yasa'nın 54’üncü maddesinin “c” bedinde yer alan “Malûllük, yaşlılık, ölüm sigortaları ve vazife malûllüğü ile kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık veya gelirlerden yüksek olanın tamamı, az olanın yarısı, eşitliği halinde ise kazası ve meslek hastalığından bağlanan gelirin tümü, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığının yarısı bağlanır.” hükmünün infazda gözetilmesinin mümkün bulunmasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 07.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Anılan maddede; işçiyle veren veya işveren vekili arasında aktinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının İş Mahkemelerinde çözümleneceği hükmü öngörülmüştür. Maddede belirtildiği üzere, İş Mahkemesinin görevli olması için şu iki unsurun birlikte gerçekleşmesi koşuldur. a)Uyuşmazlığın tarafları işçi ve işveren (ya da işveren vekili) olmalıdır. b)Uyuşmazlık sözleşmesinden veya İş Kanunundan kaynaklanmalıdır. İş kazasından veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerinin işverene yöneltilmesi gerekir. İşveren, hizmet akdine dayanarak işçi çalıştıran gerçek veya tüzelkişilerdir. İşyerinde sağlığı ve güvenliği tedbirlerini almak zorunda olan işveren, işçiyi gözetme borcu olarak tanımlanan bu borcunu yerine getirmemesi nedeniyle meydana gelen kazası ve meslek hastalığından sorumludur....

          İş kazasından veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerinin işverene yöneltilmesi gerekir. İşveren, hizmet akdine dayanarak işçi çalıştıran gerçek veya tüzelkişilerdir. İşyerinde sağlığı ve güvenliği tedbirlerini almak zorunda olan işveren, işçiyi gözetme borcu olarak tanımlanan bu borcunu yerine getirmemesi nedeniyle meydana gelen kazası ve meslek hastalığından sorumludur. İşçinin görme edimini yerine getirdiği işyerinin Kurum kayıtlarında adına tescil edildiği kişi kural olarak işveren olarak kabul edilebilir ise de gerçek işverenin başkası olduğu belirlenir ise husumetin gerçek işveren olarak tanımlanabilecek bu gerçek veya tüzelkişilere yöneltilmesi gerekir....

            Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle; davacının ölüm aylığı aldığı ve bu kapsamda davacı hakkında 5510 sayılı Yasa'nın 54’üncü maddesinin “c” bedinde yer alan “Malûllük, yaşlılık, ölüm sigortaları ve vazife malûllüğü ile kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık veya gelirlerden yüksek olanın tamamı, az olanın yarısı, eşitliği halinde ise kazası ve meslek hastalığından bağlanan gelirin tümü, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığının yarısı bağlanır.” hükmü ile anılan Yasa'nın 55'inci maddesinin 2. fıkrasında belirtilen güncelleme işlemi yapılmaksızın ve 55. maddesinin 3. fıkrasında belirtilen alt sınır gözetilerek, 34. maddesi uyarınca gelirin bağlanması gerektiğinin infazda gözetilmesinin mümkün bulunmasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 07.06.2016 gününde oybirliğiyle...

              Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle, murisi üzerinden ölüm aylığı alan davacılar hakkında 5510 sayılı Yasa'nın 54’üncü maddesinin “c” bedinde yer alan “Malûllük, yaşlılık, ölüm sigortaları ve vazife malûllüğü ile kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık veya gelirlerden yüksek olanın tamamı, az olanın yarısı, eşitliği halinde ise kazası ve meslek hastalığından bağlanan gelirin tümü, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığının yarısı bağlanır.” hükmünün infazda gözetilmesinin mümkün bulunmasına ve birleşen dosyada davacı olan .....karar başlığında yazılmamasının mahallinde her zaman düzeltilebilmesinin mümkün bulunmasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacılardan alınmasına, 13.11.2018 gününde...

                "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, meslek hastalığı iddiasına dayanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, ilamda belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosya kapsamından davacının davalı işyerindeki çalışması nedeniyle belinde meslek hastalığı oluştuğu, yerinde geçirdiği düşme şeklindeki kazası nedeniyle meslek hastalığından kaynaklanan bel ağrılarında artış olduğu iddiası ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince ......

                  ten dolayı 01/06/2010 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin ve bağlanan aylıkta 5510 sayılı Yasa'nın 54’üncü maddesinin “c” bedinde yer alan “Malûllük, yaşlılık, ölüm sigortaları ve vazife malûllüğü ile kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık veya gelirlerden yüksek olanın tamamı, az olanın yarısı, eşitliği halinde ise kazası ve meslek hastalığından bağlanan gelirin tümü, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığının yarısı bağlanır.” Hükmünün gözetilmesi gerektiğinin tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine,” ibaresinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu