Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, tapu tescil istemine ilişkindir. Kadastro Mahkemesince, kadastro mahkemesinin görevli olmadığından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, dava konusu edilen yerin 200ada 131 parsel sayılı kadastro parseli içinde kaldığı ve kadastro mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda; orman idaresi 101 ada 1 parsel numarası ile ... adına orman vasfı ile tespit gören taşınmazın kenarında bulunan ve tespit harici bırakılan bir miktar taşınmazın orman vasfında bulunduğu iddiasıyla tespit harici bırakılan bu taşınmaz bölümünün 101 ada 1 sayılı orman parseline dahil edilerek orman vasfı ile ... adına tescili istemiyle, askı ilan süresi içinde Kadastro mahkemesinde dava açmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... çalışma alanında bulunan ve davacıya ait 475 sayılı parselin sınırında bulunan taşınmaz, paftasında yol olarak gösterilerek tespit harici bırakılmıştır. Davacı ..., satın almaya ve kesinleşmiş mahkeme ilamına dayanarak taşınmazın adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 111,00 metrekarelik bölümün davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tespit harici yol olarak bırakılan taşınmazın satın alma ve mahkeme ilamı sebebiyle tescili istemine ilişkindir....

      Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne; dava konusu olan ... köyü, 101 ada, 7 parselin kuzey batısında tescil harici yer olarak tespit edilen fen bilirkişilerinin 10.06.2015 tarihli raporu ve ekindeki krokide (C) harfi ile adlandırılan kırmızı ile taralı olarak gösterilen taşınmazın davacılar adına kayıtlı bulunan 101 ada 7 parsel sayılı taşınmaza tevhit edilmek suretiyle (1/3)'er paylı olarak davacılar ..., ... ve ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14, 17 ve 4721 sayılı TMK'nın 713/1. maddelerine dayalı olarak açılan, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir. Kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında husumetin, 4721 sayılı TMK'nın 713/3. maddesi uyarınca yasal hasım konumunda olan Hazine ve ilgili Kamu Tüzel Kişiliğine birlikte yöneltilmesi zorunludur....

        Dava, tespit harici bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkindir. Konusu taşınır veya taşınmaz mal olan davalarda görevli mahkeme HUMK'nun .1/2 ve 2/2 hükümlerine göre dava edilen şeyin dava tarihindeki değerine göre belirlenir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduklarından hakim tarafından kendiliğinden gözetilir. Eldeki dava 27.05.2009 tarihinde açılmıştır. Mahkemece 12.06.2009 tarihinde keşif yapılmış ancak bilirkişilerce düzenlenen raporda taşınmazın değeri tespit edilmemiştir. Ancak davacı hazinenin delil olarak bildirdiği dava konusu taşınmazın tescili için açılan 1998/268 Esas sayılı dava asliye hukuk mahkemesinde görülmüştür. Bu nedenle dava konusu taşınmazın dava tarihinde sulh hukuk mahkemesinin görev sınırı içinde kaldığının kabulü hayatın ./.. 2009/11147-12610 -2- olağan akışına uygun düşmez....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı, ..., .... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında dere niteliğinde tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında adına tescil edilen 148 ada 3 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde bulunduğunu ileri sürerek ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır....

            Mahkemece tescil harici bırakılan yer hakkında taşınmazların bulunduğu bölgede kadastro çalışmalarının kesinleşmesinden 4 yıl sonra dava açıldığı, bu sürenin kadastrodan önceki nedene dayanarak dava açmak için makul süreyi aştığı, tespitten sonra dava tarihine kadar da 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına ve davanının niteliğine uygun düşmemektedir. Davacılar, adlarına tescil edilen taşınmazların bir bölümünün tescil harici yol olarak bırakıldığı iddiasıyla kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak dava açmıştır....

              Dava, tespit harici yol olarak bırakılan taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği sebebiyle tescili istemine ilişkindir. Kadastro sırasında tescil harici bırakılan dava konusu yer hakkında 4721 sayılı TMK'nın 713/4-5 maddeleri gereğince gerekli yerel ve gazete ilanlarının yapılması gerekmekte olup, somut olayda; mahkemece bu ilanların yapılmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesi gereğince tescil davalarında husumet, Hazine ve ilgili kamu tüzel kişisi ile birlikte taşınmaz köy sınırları içerisinde ise köy tüzel kişiliğine, belediye sınırları içerisinde ise ilgili belediye başkanlığına yöneltilmelidir. Somut olayda, husumet...Köyü Tüzel Kişiliğine yöneltilmiş, Hazine ve ......

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL Davacı, ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 1975 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmış, yargılama sonunda dava edilen taşınmazın bir bölümünün imar-ihya edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı Hazine, tescili istenen taşınmazın öncesinin orman olup, orman niteliğindeki taşınmazın tescilinin talep edildiği iddiasında bulunduğuna göre, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevi, Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın, anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tescil K A R A R Davada, 1956 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında Devlet ormanı olarak tescil harici bırakılan taşınmazın tescili isteğinde bulunulduğuna, dosyada her ne kadar Dairemize ait bozma ilamları mevcut ise de, taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı hususunda araştırma ve inceleme yapılarak hüküm kurulması gerektiğine göre, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi hükmü gereğince hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (20.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “'Dava, tapulama dışı bırakılan taşınmazın zilyetliğe dayalı olarak tescili istemine ilişkin olup, mahkemece, genel arazi kadastro çalışmalarında Devlet ormanı olarak tescil harici bırakılan yerlerden olan çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdidine göre orman sınırları dışında bırakıldığı ve 1963 ve 1989 tarihli memleket haritalarında tamamının orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenmesine karşın taşınmazın eski tarihli hava fotoğrafındaki konumu ve üzerinde bulunan bitki örtüsü hakkında yeterli inceleme ve araştırma yapılmamış, hava fotoğraflarından yararlanmak sureti ile imar ve ihya koşulları araştırılmamış, bilirkişi ve tanık beyanlarının doğruluğu da zilyetliğin başlangıcı ve sürüdürülüş şekli de denetlenememiş ve taşınmazın gerçek eğiminin ne olduğu da bilirkişi raporlarından net olarak anlaşılamamıştır....

                      UYAP Entegrasyonu