Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yapılması gerektiğini ileri sürerek davalıya ait payın tamamının terkininden sonra eksik kalan kısmın kendisine ait paydan terkin edilmek suretiyle tapu kaydının düzeltilmesini ve haksız olarak terkin edilen bölüm kadar tapu kaydının iptali ile adına tescilini, olmadığı taktirde oransal olarak terkin işleminin gerçekleştirilerek kendisinden fazla terkin edilen tapu kaydının düzeltilerek haksız olarak terkin edilen bölümün tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil .... ile.... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 06.05.2011 gün ve 67/80 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı tarafından, davalılar aleyhine miras yoluyla intikal ve eklemeli kazandırıcı zilyetlik hukuksal nedenlerine dayalı olarak miras payı oranında kısmen tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olarak açılan davanın yapılan yargılaması sonunda; ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Ancak, tapulu 2/B alanlarına ilişkin olarak 6292 sayılı Kanunun 7. maddesinin; "İlgililer tarafından idareye başvurulması ve idarece bu başvuru üzerine veya re'sen yapılan inceleme ve araştırma sonucunda doğruluğu tespit edilmesi hâlinde;" şeklinde başlayan birinci fıkrasının (a) bendinde; "Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır....

        Davacı vekili, dava dilekçesi ile davalı adına tapuda kayıtlı 115 ada 5 parsel nolu ve 1,900,00 m2 yüzölçümlü taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince ... adına orman sınırları dışına çıkarıldığını, 2924 sayılı Kanunun 3. maddesine göre 2/B ile orman sınırı dışına çıkarılan yerlerin ... adına tescil edildiğini, kadastro tespitinde dava konusu taşınmazın davalı adına tapuya tescil edilmiş olması nedeniyle ... adına tescilinin yapılamadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile ... adına tapuya tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile ... ili, ... ilçesi, ... köyü, ... mevkii 115 ada 5 nolu parselin 18.11.2013 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen 718,11 m2'lik alanın tapu kaydının iptali ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir....

          Düzenlemeye göre, geçerli bir hukuki sebebe dayanmayan tescil yapılmış veya başlangıçta geçerli sebebe dayalı bir tescil olmasına rağmen sonradan geçersiz hale gelmiş ve bu şekli ile gerçek hak durumuna uymayan bir durum oluşmuşsa "yolsuz tescil" söz konusudur. Öte yandan, 4721 s. TMK' nun 1015. maddesine göre ise; “Tescil, terkin ve değişiklik gibi tasarruf işlemlerinin yapılabilmesi, istemde bulunanın, tasarruf yetkisini ve hukuki sebebi belgelemiş olmasına bağlıdır.” Tapu kütüğündeki tescil veya terkin işlemleri geçerli bir hukuki nedene dayanmıyorsa veya 4721 s. TMK' nun 1015. maddesindeki düzenlemeye gereği istemde bulunan gerçek hak sahibi değilse veyahut tescil dışı kazanma halleri söz konusu olup da, tapu kütüğüne açıklayıcı tescil yapılmamışsa gerçek hak sahipliği ile tapu sicili birbirine uymaz ve tapu sicili yolsuzlaşır. Yolsuz tescil en yalın anlatımı ile gerçek hak durumunu yansıtmayan tescildir....

          H.G.K.nun (08/06/2005 gün ve 2005/20-327 E.-377 K.) sayılı kararına göre gerçekten hak düşürücü süre kesin hükümden önce gelirse de, somut olayda, tapu kaydına ve kesin hükme dayalı olarak iptali istenen orman kadastrosunun 3373 Sayılı Yasanın yürürlükte olduğu döneme ilişkin olduğundan H.Y.U.Y.'nın 237. maddesine göre kesin hükmün gözönünde bulundurulması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davacı ... Gölün orman kadastrosuna itiraz davasının kabulüne, Orman Yönetiminin tapu iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi davalarının reddine ve dava konusu taşınmazın orman kadastrosu sınırları dışına çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi ve Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali tescil ve 10 yıllık sürede açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Terkin Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, tapu iptal ve terkin davasında karar verilmesine yer olmadığına, kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtayca incelenmesi davalılar ..., ..., ..., ..., davalı ..., davalı ... tarafından, duruşma talepsiz olarak davalı ... ile davalı ... vekili ve davacı ... vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 08.05.2018 .... .... günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalılar ..., ..., ... bizzat ve müşterekleri vekili Avukat .... .... Cabur ile karşı taraftan davacı ... vekili Av..... .... Sarp geldiler....

              -K. sayılı kararı ile 91,09 m²'lik kısmının tapu kaydının iptali ile tapu sicilinden terkinine karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği, taşınmaz üzerinde kamu hacizleri ve ipotekler bulunduğundan Tapu Müdürlüğünde terkin işleminin yapılamadığını, davalılar lehine tapu kaydında bulunan ipotek ve kamu haczi şerhlerinin 4721 Sayılı TMK'nın 1014 vd. maddeleri gereğince terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılardan SGK vekili; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ipotek ve haciz lehdarı davalıların TMK’nın 1023’üncü maddesi kapsamında iyiniyetli olduklarından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Davacı ..., dava konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalması nedeniyle hükmen yola terkin edilen 91,09 m2’lik kısmı yönünden tapu müdürlüğünde tescil işleminin sağlanabilmesi için ipotek ve şerhlerin terkini talebiyle eldeki davayı açmıştır....

                -TL olup, buna ilişkin sözleşmenin kendisinden gizlendiğini ve sözleşmeden 10 gün sonra temliki sağladıklarını öğrendiğini, iradesinin fesada uğratılarak ipotek tesisi ve devir işleminin gerçekleştirildiğini ileri sürerek, tapu kaydının üzerindeki takyidatların iptal ve terkini ile adına tescilini istemiştir. Davalı ..., dava konusu taşınmazın temlikinin gerçek bir satış olmadığını, güvence amacıyla yapılan bir tasarruf olduğunu beyan etmiş, diğer davalılar ise davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, "davalılardan ... bakımından açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu diğer davalılar yönünden açılan davanın ise kanıtlanamadığı gerekçeleriyle reddine" karar verilmiştir....

                  Davacı tarafça gösterilen deliller toplanmış, ... 2.Bölge Tapu Müdürlüğü'nün cevabı yazısı dosyaya celp edilmiştir. Mahkememizce ihyası istenen şirketin Ticaret Sicil Müdürlüğü'nden gelen cevabi yazıya göre şirketin tasfiye sonu bildiriminin 14/07/2006 tarihinde tescil edip sicil kaydının terkin edildiği anlaşılmıştır. Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, açılan dava terkin edilen şirketin sicil kaydının ihyasına karar verilmesine ilişkindir. Mahkememizce ihyası istenen şirketin sicil kaydı çıkarılmış, kaydının tasfiye sonunun tescil ve ilanı ile kapandığı anlaşılmıştır. Tasfiye Halinde ... le ......

                    UYAP Entegrasyonu