WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmekle süresinde verilen cevap dilekçesinde davalının müşterek çocuk için istediği tedbir nafakası konusunda olumlu-olumsuz karar verilmemesi doğru görülmemiştir. Tarafların müşterek çocuğu Ela Betül 08.11.2019 tarihi itibariyle ergin hale gelmiştir. Ergin müşterek çocuk için boşanma davasında tedbir ve iştirak nafakası talep edilemez. Davalı annenin ergin çocuk için nafaka talebinde aktif husumeti yoktur. Bu haliyle ilk derece mahkemesince husumet yokluğundan talebin reddine karar verilmesi gerekirken olumlu olumsuz karar verilmemesi nedeniyle davalı tarafın istinaf talebinin kısmen kabulü ile "davalı tarafın husumet yokluğu nedeniyle müşterek ergin çocuk için tedbir nafakası talep edemeyeceği" dikkate alınarak talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

CEVAP Davalı-davacı kadın vekili cevap ile karşı dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin iddia ettiği olayların gerçeği yansıtmadığını, kabul etmediklerini, müvekkilinin evinin ve eşinin gereken tüm ihtiyaçlarını karşıladığını, erkeğin önceki evliliğinden olan oğlunun müvekkilini istemediğini ve tehdit ettiğini, erkeğin sürekli borçlandığını ve ödemekten kaçındığını, müvekkilinin annesinin hastalığı nedeniyle erkeğin rızası ile yanına gittiğini, ancak erkeğin kendi oğlundan müvekkili uzak tutmak istemesi nedeniyle dışarıda buluşmak zorunda kaldıklarını, buna rağmen müvekkilinin erkeğin yemek vb. ihtiyaçlarını karşıladığını, hastane sürecinde erkeğin, oğlunun hastanede olmadığı zamanlarda müvekkili çağırdığını ve görüştüklerini, ziyaretine gittiğini, erkeğin oğlunun baskısı ile boşanma davasının açıldığını, erkeğin ve oğlunun borçları nedeniyle müvekkilinin bütün kazancını ve ziynet eşyalarını verdiğini, kredi çektirdiklerini, müvekkilinin işyerinde işten çıkarılması üzerine tarafların...

    Davacı karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesi ile, kusur belirlemesinin yanlış yapıldığını, kadına maddi ve manevi tazminat verilmesinin yanlış olduğunu, asıl davanın reddinin yanlış olduğunu belirterek asıl davanın kabulüne, kadının boşanma yönündeki talebi hariç maddi ve manevi tazminat ve diğer talepler yönünden davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı karşı davacı taraf istinafa cevap vermemiştir. Asıl ve karşı dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle TMK 166/1.madde gereğince boşanma davasıdır. Her iki tarafında boşanmanın feri niteliğinde olmayan davaları mevcuttur....

    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine, davalı boşanma davası açmakla davacının ayrı yaşama hakkı doğmasına göre, davacının müşterek eve dönmesi için yapılan ihtar ve terk nedeniyle boşanma davası açılması sonuca etkili görülmediğinden davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, davalının tespit edilen geliri nazara alındığında takdir edilen miktar çok olup, TMK’nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamış ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1. fıkrasından “300” rakamlarının çıkartılarak yerine “200” rakamları yazılmak...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1.maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası olup, ilk derece mahkemesince, erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu bulunması nedeniyle davasının reddine karar verilmiş ise de; tanık beyanlarından davalı kadının sık sık çocuklarını bırakıp evi terk ettiği, kalp ameliyatı olan erkek ile ilgilenmediği, davacı erkeğin ise sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, fiziksel şiddet uyguladığı ve kadına hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre, erkek dava açmakta haklıdır. Öyleyse davacı erkeğin davasının kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, terk hukuki sebebine dayalı (TMK m. 164) boşanma davasıdır. Davalı kadına ihtar kararı 09.10.2013 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı ihtara cevap vermemiş, dava 15.01.2014 tarihinde açılmış, davalı davaya cevap dilekçesi vermemiştir. Mahkemece davacı erkeğin bağımsız konut temin etmediği ve terk ihtarında samimi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davalı davaya cevap vermemiş olmakla dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaları inkar etmiş sayılır (HMK m. 128). Davalının davacı erkek tarafından bağımsız konut temin edilmediği" vakıasını ileri sürmesi ve bu savunmasının hükme esas alınması mümkün değildir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı kadın 12.09.2012 tarihinde Türk Medeni Kanunu'nun 197. maddesine dayalı olarak bağımsız tedbir nafakası davası açmış, davacı erkek ise terk ihtarını 05.11.2012 tarihinde talep etmiştir. Davalı kadının Türk Medeni Kanunu'nun 197. maddesine dayalı davasının açılmasından itibaren dört aylık ayrılık süresi geçmeden terk ihtarına muhatap olan kadının ortak konuta dönmesi beklenemez....

            Türk Medeni Kanununun 164. maddesi hükmüne göre sadece terk edilen eş boşanma davası açabilir. O halde davacının dava hakkı yoktur....

              Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından, tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadının boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece davalı-davacı kadının telefonda başka erkeklerle görüşerek sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de, toplanan delillerden; kadına yüklenen sadakatsizlik vakıasının ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında ortak konutu terk ederek birlikte yaşamaktan kaçınan erkek boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda tam kusurludur....

                olarak ciddi bir geliri olan davacının evi terk ettiği tarihten sonra müvekkilini arayıp sormadığı gibi ulaşılamaz hale geldiğini, evlilik birliğinin tamamen davacının kusuru ile temelinden sarsıldığını, davacının yaklaşık 10 yıl önce evi terk etmesi nedeniyle evlilik birliğinin fiilen bittiğini, davacının kusurundan kaynaklanan nedenlerle tarafların boşanmasını talep ettiklerini belirterek, asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulüne ve tarafların boşanmalarına, müvekkili için aylık 1.000,00....

                UYAP Entegrasyonu