Dava, terekeye temsilci atanması istemine ilişkindir. TMK'nun 640. maddesine göre; birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Bilindiği üzere, miras ortaklığı temsilcisi özel kayyım niteliğindedir (TMK m. 640). Türk Medeni Kanununun 431. maddesi uyarınca vasi tayininde uyulacak usul kayyım (temsilci) için de uygulanır. Somut olayda davacı tarafındanhalen derdest olan ve açılacak olan davaları takip ve sonuçlandırması için TMK'nun 640. Maddesi uyarınca "paylaşmaya kadar" terekeye temsilci atanması talep edildiğine ve mahkemece tereke temsilcisinin görevi belirlenerek müteveffa T3'nın terekesini, "Bakırköy 43....
Aile Mahkemesi'nin 2013/84 Esasına kayıtlı mal rejimi tasfiyesi için dava açıldığını da belirterek terekeye temsilci atanmasını talep etmiştir. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, vasiyetnamede murisin davalıya hiç pay vermediğini, davalının vasiyetnamenin iptali için dava açmayı düşünmediğini belirterek, adı geçen davalı yönünden davanın esastan reddini talep etmiştir. Diğer davalılar vekili cevap dilekçesinde, vasiyetnamede terekeye tenfiz memuru atandığını, tenkis ve mal rejimi tasfiyesinin mirasçılar arasındaki dava olduğundan terekeye temsilci atanmasına gerek olmadığını, terekenin tasfiye işlemleri için bu davaların sonuçlanmasının beklenileceğini belireterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mirasçılar arasında paylaşmanın yapılmamış olması ve terekeyi birlikte idare etmeleri hususunda mirasçılar arasında anlaşmazlık bulunduğu gözetilerek, miras ortaklığına temsilci tayini gerekir. Miras ortaklığı temsilcisi özel kayyım niteliğindedir.(TMK.nun 640. md.). Türk Medeni Kanununun 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım (mümessil) için de uygulanır. Türk Medeni Kanununun 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi ile ilgili yasal hükümlerin mümessile yapılan itirazın ya da kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur. Vesayet makamının itirazı reddetmesi halinde itirazı denetim makamının incelemesi gerekir. Türk Medeni Kanununun 397. maddesinde belirtilen denetim makamı görevi; asliye hukuk mahkemesine aittir (TMK m. 397/2)....
Davalılar vekili, terekeye temsilci atanması talebinin reddini savunmuşlar, ikinci kademede terekeye temsilci atanmasına karar verilmesi halinde mirasçılardan ...'in terekeye temsilci atanmasını istemişlerdir. Mahkemece davanın kabulüne, muris ...'in terekesine ...'ın temsilci olarak atanmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili terekeye temsilci atanması ve temsilcinin şahsına yönelik olarak temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davalılar vekilinin tereke temsilcisinin şahsına yönelik diğer temyiz itirazlarına gelince; Miras ortaklığı temsilcisi (TMK m. 640) özel kayyım niteliğindedir. TMK'nın 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım (mümessil) için de uygulanır....
Ancak, mirasçılar arasında çıkar çatışması varsa mirasçılardan biri terekeye temsilci atanamaz. (Prof. Dr. Ali Naim İnan, Prof. Dr. Şeref Ertaş,Yrd. Doç. Dr. Hakan Albaş shf 535) Miras ortaklığı temsilcisi (TMK 640.madde) özel kayyım niteliğindedir. TMK'nun 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım (mümessil) için de uygulanır. TMK'nun 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi ile ilgili yasal hükümlerin mümessile yapılan itirazın yada kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur. Vesayet makamının itirazı reddetmesi halinde itirazı denetim makamının incelemesi gerekir....
HD 2017/34 XX 616/8370 K) Somut olayımızda, terekeye temsilci atanmasının özel kayyım niteliğinde olduğu, dolayısı ile terekeye kayyım veya temsilci atanmasında bir fark bulunmadığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 11/a maddesi gereğince, mirasçılar arasında terekenin yönetiminden kaynaklanan davalarda, ölen kimsenin son yerleşim yeri mahkemesi kesin yetkili olduğundan, mahkemece murisin yerleşim yerinin Trabzon ili olduğu gözetilerek kesin yetki kuralı nedeniyle yetkisizlik kararı verilerek, dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esası incelenerek karar verilmesinin isabetsiz olduğu anlaşılmakla davacının istinaf başvurusun kabulü ile hükmün HMK'nın 353(1)a-3 maddesi gereği sair yönleri incelenmeksizin kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni" Davacı tarafından, davalılar aleyhine 10.04.2015 gününde verilen dilekçe ile terekeye temsilci atanması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, muris 15.09.2013 tarihinde vefat ettiğini, sayılı dosyada terekeye temsilci atanması için süre verildiğini belirterek terekeye temsilci atanmasını talep etmiştir. Mahkemece, temsilci atanmasına karar verilmiştir....
nın terekesini temsil etmek üzere terekeye temsilci olarak atanmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalılar ... ve ... vekili tereke temsilcisi atanması ve temsilcinin şahsına yönelik olarak temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre bir kısım davalılar vekilinin tereke temsilcisi atanmasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Bir kısım davalılar vekilinin tereke temsilcisinin şahsına yönelik yaptığı temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Miras ortaklığı temsilcisi özel kayyım niteliğindedir (TMK m. 640). Türk Medeni Kanununun 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım (mümessil) için de uygulanır....
Mirasçılar arasında paylaşmanın yapılmamış olması ve terekeyi birlikte idare etmeleri hususunda mirasçılar arasında anlaşmazlık bulunduğu gözetildiğinde, miras ortaklığına temsilci tayini gerekmektedir. Miras ortaklığı temsilcisi özel kayyım niteliğindedir. TMK'nun 431. maddesi uyarınca vasi tayinindeki usul kayyım (mümessil) için de uygulanır. Miras ortaklığı temsilcisi, özel kayyım niteliğindedir. Mirasçılardan biri veya bir kaçının isteği üzerine hakim mirasın paylaşımına kadar görev yapmak üzere miras ortaklığına bir temsilci atayabilir. Miras ortaklığının temsilci atanması isteğinde husumet miras bırakanın tüm mirasçılarına yöneltilmelidir. Somut olayda; davanın hasımsız açıldığı, dosya içerisindeki nüfus kayıtlarına göre murisin tüm mirasçılarının davada yer almadıkları görülmektedir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle miras ortaklığı temsilcisinin (TMK. m. 640) özel kayyım niteliğinde olmasına; terekeye ait malların yönetiminde mirasçılar arasında uyuşmazlık bulunması halinde Türk Medeni Kanununun 427. madde gereğince yönetim kayyımı gibi hareket etmek üzere tereke temsilcisi atanabileceğinin; somut uyuşmazlıkta Eynesil Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/101 esasında görülen mirasbırakan muvazaasına dayalı tapu iptal/tescil davasına, konu taşınmazın ise terekeye dahil olmadığı, mirasbırakan tarafından sağlığında mirasçılardan birine temlik edilen taşınmaza ilişkin olduğu ve bu davanın mirasçılar arasında görülmesi sonucu taşınmazın terekeye dönmesi söz konusu olmayacağından mirascıların birlikte hareket etmesini gerektiren bir durumun bulunmadığının; böylece Türk Medeni Kanununun 640/3. maddesi gereğince terekeye temsilci atanması gerekmediğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve...