Hüküm ve ek karar, talep eden Sosyal Güvenlik Kurumu vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. 4721 sayılı TMK'nin 612. maddesi "en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğini, tasfiye sonunda arta kalan bir değer varsa bunun mirasını reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceğini" öngörmektedir. Buradaki "en yakın mirasçılar" kavramıyla anlatılmak istenen, murisin ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır. Her ikisi de terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte; "terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ve "terekenin resmen tasfiyesi" farklı kurumlardır. Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi İcra ve İflas Kanuna göre (İİK. m. 180; 208 vd); terekenin resmi tasfiyesi ise, Medeni Kanun hükümlerine göre (TMK m. 632-635) gerçekleştirilmek durumundadır. 2004 sayılı İİK'nin 180....
Hükmü, talep eden vekili temyiz etmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 612. maddesi "En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğini, tasfiye sonunda arta kalan bir değer varsa bunun mirasını reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceğini" öngörmektedir. Buradaki "en yakın mirasçılar" kavramıyla anlatılmak istenen, murisin ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır. Her ikisi de terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte; "Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ve "Terekenin resmen tasfiyesi" farklı kurumlardır. Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi İcra ve İflas Kanuna göre (İİK. m. 180; 208 vd); terekenin resmi tasfiyesi ise, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre (TMK m. 632-635) gerçekleştirilmek durumundadır....
Sulh Hukuk Mahkemesi'ne başvuruda bulundukları ve mahkemece 19.09.2012 tarihinde bu mirasçıların kayıtsız ve şartsız olarak murisin ölümünü öğrendikleri tarihten itibaren geçerli ve 3 aylık süre içerisinde mirası reddetikleri gerekçesiyle MK'nun 605 ve devamı maddeleri uyarınca mirasın reddinin tespit ve tesciline karar verdiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, yargılama sırasında vefat eden davalının mirasının en yakın mirasçıları tarafından reddedildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, Türk Medeni Kanunu'nun 612. maddesi gereğince terekenin resen tasfiye edilmesi gerekmektedir. Mahkemece, terekenin resen tasfiyesi gerektiğinden davacıya yetki verilerek sulh hukuk mahkemesine başvurması sağlanarak davanın sulh hukuk mahkemesince terekeye atanacak tasfiye memuru huzurunda görülmesi gerekirken, davacının husumet yönelttiği vefat eden davalının babasının sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir....
Buradaki "en yakın mirasçılar" kavramıyla anlatılmak istenen, mirasbırakanın ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır. Her ikisi de terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte; "terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ve "terekenin resmen tasfiyesi" farklı kurumlardır. Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi İcra ve İflas Kanuna göre (İİK. md. 180; 208 vd); terekenin resmi tasfiyesi ise, Medeni Kanun hükümlerine göre (TMK. md. 632-635) gerçekleştirilmek durumundadır. Somut uyuşmazlıkta da; mirasbırakan ...'nun ölümüyle, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından TMK'nun 605/1, 609. maddelerdeki prosüdüre uygun olarak mirası reddolunduğundan; burada uygulanacak tasfiye usulü, "terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" usulüdür. İİK'nun 180. maddesi; reddolunan mirasın tasfiyesinin sekizinci bap (md.208-256) hükümlerine göre; ait olduğu mahkemece yapılacağını hükme bağlamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Terekenin tespiti ve tasfiyesi Hazine tarafından açılan terekenin tespiti ve tasfiyesi davasının reddine dair İzmir 11. Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 11.03.2013 gün ve 92/26 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, vergi alacağının tahsilini sağlamak amacıyla borçlu murisin terekesi tespit edilerek iflas yoluyla tasfiyesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, murisin mirası tüm mirasçıları tarafından reddedildiğinden ret kararını veren mahkeme de HSYK tarafından kapatıldığından ve HSYK kararı ile İzmir 9. Sulh Hukuk Mahkemesi'ne devredilen dosya üzerinden TMK'nun 612. maddesi gereği resmen tasfiye yapılması gerektiğinden davanın reddine, İzmir 9....
Mahkemece, davanın kabulü ile “muris ...’a ait terekenin tespiti yapılmış olduğundan mahkememizin dosyadan el çekmesine, kaydın kapatılmasına, muris ...’ın terekesinin iflas usulü ve basit tasfiye yolu ile tasfiyesine, tasfiyeye terekenin defterinin düzenlenmesi ile başlanılmasına” karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 612. maddesi "En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğini, tasfiye sonunda arta kalan bir değer varsa bunun mirasını reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceğini" öngörmektedir. Buradaki "en yakın mirasçılar" kavramıyla anlatılmak istenen, murisin ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır. Her ikisi de terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte; "Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ve "Terekenin resmen tasfiyesi" farklı kurumlardır....
Mahkemece, terekede tasfiye edilecek malvarlığı bulunmadığından terekenin tasfiyesi konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. ... 10.06.2008'de ölmüş, en yakın yasal mirasçılarının tamamı tarafından miras reddolunmuştur. TMK'nun 612. maddesi "en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğini, tasfiye sonunda arta kalan bir değer varsa bunun mirasını reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceğini" öngörmektedir. Buradaki "en yakın mirasçılar" kavramıyla anlatılmak istenen, murisin ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır. Her ikisi de terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte; "terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ve "terekenin resmen tasfiyesi" farklı kurumlardır....
Mahkemece, davanın kabulü ile terekenin tasfiyesine, 23.2.2016 tarihinde ise terekenin kapatılmasına dair ek karar verilmiştir. Ek kararı, talep eden vekili temyiz etmiştir. ... 11.06.2008 tarihinde vefat etmiş, en yakın yasal mirasçılarının tamamı tarafından miras reddolunmuştur. TMK'nın 612. maddesi "En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğini, tasfiye sonunda arta kalan bir değer varsa bunun mirasını reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceğini" öngörmektedir. Buradaki "En yakın mirasçılar" kavramıyla anlatılmak istenen, murisin ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır. Her ikisi de terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte; "Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ve "Terekenin resmen tasfiyesi" farklı kurumlardır....
Maddesine göre, terekenin resmen tasfiyesine karar verildiği, talimat ile İzmir Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi'ne yazılan talimat ile mütevveffa Nail Trak'ın hissedar olduğu ve annesi Mihriver'den de mirasçı olduğu Balçova'da taşınmaz kaydının bulunduğu hissenin satış işleminin gerçekleştirilmesi ve satış bedelinin gönderilmesi için talimat yazıldığı halde davacının hissesini kapsayacak şekilde taşınmazın ihalesinin yapılmasının talimat ve talimatın dayanağı Terekenin Tasfiyesi kararı kapsamına uygun olmadığından ilk derece mahkemesinin kararı yerinde görülmüş, davalı T3 avukatının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir....
TMK'nın 612. maddesi "en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğini, tasfiye sonunda arta kalan bir değer varsa bunun mirasını reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceğini" öngörmektedir. Buradaki "en yakın mirasçılar" kavramıyla anlatılmak istenen, murisin ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır. Her ikisi de terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte; "terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ve "terekenin resmen tasfiyesi" farklı kurumlardır. Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi İcra ve İflas Kanuna göre (İİK. m. 180; 208 vd); terekenin resmi tasfiyesi ise, Medeni Kanun hükümlerine göre (TMK m. 632-635) gerçekleştirilmek durumundadır. Muris ... ...'...