Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca davayı açan vekilin TMK'nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına ilişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur.(Emsal: Yargıtay 14....

Miras açıldığı sırada terekenin pasifi aktifinden fazla ise tereke borca batık sayılmaktadır ve ayrıca, borca batıklık olgusunun tespiti dava yoluyla istenebileceği gibi açılmış bir davada itiraz olarak da ileri sürülebilir. Bu yasal düzenleme ve açıklamalar ışığı altında, muristen hiçbir şey kalmadığını belirten davalılar beyanının, terekenin borca batık olduğunu ifade etmesi karşısında, mahkemece söz konusu borca batıklık iddiasının bankaları da içerecek şekilde geniş kapsamlı araştırılıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Kabule göre de; kurum mirasın reddini iş bu dava ile öğrenmekle ret nedeniyle kurum aleyhine yargılama giderlerine hükmedilemeyeceği gözetilmeden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

    Miras açıldığı sırada terekenin pasifi aktifinden fazla ise tereke borca batık sayılmaktadır ve ayrıca, borca batıklık olgusunun tespiti dava yoluyla istenebileceği gibi açılmış bir davada itiraz olarak da ileri sürülebilir. Bu yasal düzenleme ve açıklamalar ışığı altında, inceleme konusu dava değerlendirildiğinde; davalıların murisinin % 95 kusurlu olduğunun belrilenmesi karşısında; davalılar ..... yöntemince davadan haberdar edilerek, taraf teşkili sağlandıktan sonra; bir kısım davalıların; murislerinden hiç bir mal kalmadığı ve dolayısıyla terekenin borca batık olduğuna ilişkin iddiaları araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

      Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davacının talebinin TMK'nın 640/3. maddesinde yer alan “Miras ortaklığına temsilci atanması” ve 589 vd. maddelerinde düzenlenen "Terekenin resmen idaresi için yönetici atanması" düzenlemeleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, her iki madde ile ilgili olarak inceleme ve değerlendirme yapma görevinin Sulh Hukuk Hâkimliğinde bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Yargıtayın yerleşik içtihatlarına göre, HMK'nın 4/1-ç maddesi atfıyla davacının talebinin TMK'nın 640/3. maddesinde yer alan “Miras ortaklığına temsilci atanması” ve 589 vd. maddelerinde düzenlenen "Terekenin resmen idaresi için yönetici atanması" başlıkları altında yapılan düzenlemeler kapsamında değerlendirilmesi gerekir....

        Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; muris T4’in 24/08/2017 tarihinde vefat ettiği, davacının yasal mirasçı konumunda bulundukları anlaşılmıştır. Murisin ölüm tarihinde, miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır. (4721 s. TMK m. 605/2) Mirasçılar 4721 s. TMK' nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça, yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Borca batıklık her çeşit delille ispatlanır. 721 s. TMK' nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava, alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. (28.12.1942 tarihli 24/29 sayılı YİBK) Mirasın hükmen reddinde terekenin borca batık olduğunun tespiti gerekir. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla terekenin borca batık olduğunu gösterir. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir....

        Davacıların murislerinin ölümünden sonra yasal yükümlülüklerini yerine getirerek veraset ve intikal vergisi beyannamesini vermiş olmaları mirası kabul anlamında yorumlanamaz. Bu durumun davanın reddi gerekçesi olarak değerlendirmesi ve yazılı şekilde hüküm kurması doğru değildir. O halde mahkemece, davalı alacaklının borcunun sebebi araştırılarak miras bırakanın şahsi borcundan kaynaklanmakta ise terekenin tüm aktif ve pasifi belirlenerek; (Sosyal Güvenlik Kurumunun, ... Madencilik San. Ve Tic. Ltd....

          a sattıkları, davacıların veraset ve intikal vergisi beyannamesi sundukları, bu nedenlerle de mirası eylemli olarak kabul etmiş sayıldıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, bir kısım davacılar temyiz etmiştir. Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak TMK'nın 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde murisin ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Bu maddeye dayanan talepler süreye tabi olmayıp, mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir....

            Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. maddesi gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur. Davanın özelliği gereği terekeden alacaklı olanların tümüne karşı açılması gerekmektedir (28/12/1942 tarihli 24/29 sayılı YİBK). Murisin ölümü ile tereke bütün aktif ve pasifi ile mirasçılarına geçer. Murisin vergi, prim vb. borçları da terekenin pasifi içerisinde olup terekeye dahildir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır (TMK. 605/2 md). TMK.nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilirler. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir....

            Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczinin ve dolayısıyla terekenin borca batık olduğunun açık delilidir. Davanın özelliği gereği terekeden alacaklı olanların tümüne karşı açılması gerekmektedir. (28.12.1942 tarihli 24/29 sayılı YİBK).Murisin ölümü ile tereke bütün aktif ve pasifi ile mirasçılarına geçer. Murisin vergi, prim vb. borçları da terekenin pasifi içerisinde olup terekeye dahildir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır (TMK. 605/2). TMK.nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilirler. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir....

            Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin murisin ölüm tarihinde borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, ... müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi, mirasçının mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir....

              UYAP Entegrasyonu