Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. Kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekir. Yapılacak incelemelerde murise ait... Şehri ... Konut Yapı Koop. Üyeliği ve ... Isı Makina Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ndeki ortaklığının ölüm tarihi itibariyle parasal değeri tespit edilerek, terekenin aktifine eklenmek suretiyle terekenin borca batık olup olmadığının tespit edilmesi gerekirken, bu hususun araştırılmadan hüküm kurulduğu görülmüştür....
Mahkemece yapılan yargılama sonucu; tasfiye memuru atanarak murisin mevcut malvarlığı ile alacak ve borçlarının tespiti için müzekkere yazılıp oluşturulacak deftere esas kayıtlar celbedilmiş, defter belirlendikten, terekenin aktif- pasif karşılaştırması yapıldıktan sonra veya tasfiyenin süresine göre tasfiye yönteminin yeniden değerlendirilebileceği nazara alınarak toplanan delillerin değerlendirilmesinden; muris mirasının en yakın yasal mirasçılarının tümü tarafından reddedildiği, iflas idaresi/dairesi sıfatıyla görev yapmak üzere tasfiye memuru tayini ile terekenin defteri ve tasfiye usulünün kararın kesinleşmesi sonrası değerlendirileceği gözetilip en yakın yasal mirasçılarını tümü tarafından reddolunan muris Nurdane Akıl'ın terekesinin iflas hükümlerine tasfiyesine ve tasfiye sonunda arta kalan değer bulunması halinde bu değerin mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilmesine, terekeye dair malvarlığı bulunmadığı takdirde tatile karar verilip otuz gün süreyle ilan edilmesine,...
Mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi, istem üzerine veya re'sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır. Bu önlemler, özellikle kanunda belirtilen hallerde terekede bulunan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir. Önlemlerle ilgili giderler, ileride terekeden alınmak üzere, başvuran kişi tarafından; önleme hakimin re'sen karar verdiği hallerde Devlet tarafından karşılanır. Mirasbırakan, yerleşim yerinden başka bir yerde ölmüş ise, o yerin sulh hakimi bu ölümü yerleşim yeri sulh hakimine gecikmeksizin bildirir ve mirasbırakanın ölüm yerinde bulunan mallarının korunması için gerekli önlemleri alarak bununla ilgili dosyayı ve varsa vasiyetnameyi yerleşim yeri sulh hakimine gönderir (TMK m. 589). Yazımı yapılan tereke mallarından gerekenler mühürlenir. Mühürlenmeyen mallar için uygun koruma önlemleri alınır (TMK m. 591/1)....
Davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının davacılar ..., ... ve ... yönünden incelenmesinde; Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre; davalılar vekillerinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ..., ... ve ...'a ilişkin olarak ONANMASINA, Davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının davacı ... yönünden incelenmesine gelince; toplanan deliller tüm dosya kapsamindan; Dava Türk Medeni Kanunu'nun 605/2 maddesinde yer alan "ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır." hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkindir....
Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....
Dava, Türk Medeni Kanununun 605/2 maddesinde yer alan "ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır." hükmü gereğince mirasın hükmen reddine terekenin borca batık olduğunun tespitine ilişkindir. Bu maddeye dayalı talepler süreye tabi olmayıp, mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Bilindiği üzere ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekesinin aktifini, tüm borçları ise terekesinin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin harca batık olduğunun açık delilidir. (TMK m. 605/2) Mirasçılar Türk Medeni Kanununun 610/2 maddesinde yazılı eylemlerde bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça, her zaman terekenin borca batık olduğunun tespiti istenebilir....
Davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. Kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekir....
DELİLLER : 6100 sayılı HMK, TMK ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Dava, terekenin tespiti isteğine ilişkindir. Mahkemece; terekenin tespitine hükmedilmiş, hükmü davacılar istinaf istinaf etmiştir. Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; taraflar arasındaki uyuşmazlığın TMK'nın 612/1 uyarınca tasfiye talebi olmayıp, terekenin korunması kapsamında; tespiti (TMK m. 589) ve koruma önlemlerine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
Mahkeme 27/10/2022 tarihli tensip kararı ile "muris T4'in terekesinin TMK.nun 595/3. maddesi uyarınca resmen yönetilmesine, terekenin resmen yönetilmesi için takdiren ve re'sen Av. T3'in tereke idare memuru olarak atanmasına, iş bu ara kararın tebliğiyle birlikte görev bildiriminin yapılmasına" karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : Açılan dava, TMK'nın 605/2.maddesi uyarınca açılan mirasın hükmen reddine ilişkindir. Murisin ölüm tarihinde, miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır (TMK m.605/2). Mirasçılar Tük Medeni Kanunun 610. Maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunun 606. Maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava, alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Mirasın hükmen reddinde terekenin borca batık olduğunun tespiti gerekir. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla terekenin borca batık olduğunu gösterir. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle murisin tüm malvarlığı aktifini tüm borçları ise pasifini oluşturur....