T55'ın tereke temsilcisi olarak atanmasına karar verilmiştir....
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; Önerilen Çetin Üstündağ'ın davacı T2 oğlu olduğunu, oysa ki tereke temsilcisinin tarafsız, hiçbir mirasçıyla husumeti bulunmayan üçüncü kişilerden seçilmesi gerektiğini, Korkuteli Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/682 E. sayılı dosyada davanın mirasçılar tarafından takibinin mümkün olduğunu, mirasçılar tarafından takibi mümkün olan bir davada tereke temsilcisi atanmasının usul ekonomisi açısından doğru olmadığını ileri sürerek; tereke temsilcisinin tarafsızlığı ve mirasçılarla husumeti bulunmayan, bütün mirasçıların üzerinde uyuştuğu kişilerden hususları dikkate alınarak karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de terekeden karşılanmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/26 Tereke dosyası ile yönetildiğini, bununla birlikte ... da yine 2018 yılında vefat etmiş ettiğini, ikame edilen İstanbul 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/80 Tereke sayılı dosyası tevhit edilerek İstanbul 13. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/26 Tereke sayılı dosyası ile yönetildiğini, böylelikle murislerin malvarlığının aynı tereke dosyası üzerinden yönetildiğini, hâlihazırda derdest olduğunu, anılan tereke dosyasına temsilci sıfatı ile Av. ......
Şayet miras ortaklığı mirasın paylaştırılması veya başka bir suretle sona erdirilmişse, bu durumda tereke temsilcisi atanması olanaklı değildir. Ancak mirasçılar tam paylaştırma değil de, kısmi paylaştırma yoluna gitmiş olsalar bile kuşkusuz böyle bir kısmi paylaştırma durumunun varlığı, miras ortaklığını sona erdirmeyeceğinden paylaşılmayan kısımda miras ortaklığı devam edeceği için, o kısmın idaresi bakımından tereke temsilcisi atanması olanaklıdır. Nitekim bir kararında Yargıtay da, mirasçıların terekenin değerlerinin bir kısmını paylaşmaları durumunda, paylaşılmayan kısım için tereke temsilcisi atanmasının olanaklı olduğunu içtihat etmiştir Tereke temsilcisi atanması bakımından şekli şartların sonuncusu, tereke temsilcisine ilişkin ihtiyacın başka şekillerde karşılanmamış olmasıdır. Gerçekten de tereke temsilcisinin atanmasıyla birlikte, mirasçılar vasıtasıyla terekenin idaresiyle ilgili olarak ortaya çıkan yetersizlik ortadan kaldırılmalıdır....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 14.11.2017 tarih 2017/1125- 1459 E.K. sayılı tereke temsilcisi atanması kararının istinafen incelendiği Dairemizin, 27.04.2018 tarih 2018/409- 489 E.K. sayılı kesin ilamı ile Tuncay Kıyak’ın, mirasbırakan İsmail Kıyak terekesine temsilci olarak atanıp, davaya onun katılımı ile devam edilmiş; Yargılama sonunda davanın kabulüne dair karar, tebliğ edilmeden davacı asılın 22.07.2020 tarihli davadan feragat dilekçesi sonucu, ek karar ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; Terekeye (miras şirketine) temsilci atanmakla, mirasçıların davadaki sıfatlarının sona ererek, davayı takip etme yetkisi tereke temsilcisine ait olduğu gibi terekeye ilişkin bir davadan feragat etme yetkisi de yalnız tereke temsilcisine aittir; mirasçılar, davadan feragat edemez. Tereke temsilcisinin davadan feragat edebilmesi için de, mirasçıların tümü tarafından kendisine davadan feragat etme yetkisinin verilmiş olması gerekir....
Oysa, tereke temsilcisi 21/10/2020 tarihli oturuma iştirak etmiş, sonraki tarihli oturumlara iştirak etmemiş, yargılama tereke temsilcisinin yokluğunda yürütülmüş ve karar verilmiştir. tereke temsilcisi atandığına göre davacıların davadaki sıfatı biteceğinden davayı temsilci takip eder. Davayı takip yetkisi tereke temsilcisine ait olsa da ve tereke temsilcisi duruşmaları takip etmese de davalı vekili tereke temsilcisinin gelmediği celselere gelmiş, davayı takip etmeyeceğini bildirmemiş, davayı takip ettiği yönündeki iradesini ortaya koymuş olması gözönüne alındığında HMK'nın 150. maddesinde düzenlenen açılmamış sayılma koşullarının oluşmadığı ve ilk derece mahkemesince yargılamaya devamla karar verilmiş olması da yerindedir. (Aynı yönde Yargıtay 1....
Ne var ki, tereke temsilcisinin de gerekçeli kararı 16.11.2015 havale tarihli temyiz dilekçesi ile temyiz ettiği, temyiz harç ve masraflarını 16.11.2015 tarihlerinde yatırdığı, ancak Dairece sadece mirasçı Badegül’ün temyiz itirazları yönünden inceleme yapıldığı, tereke temsilcisinin temyiz itirazlarının incelenmediği, temyiz isteğinin karşılıksız bırakıldığı saptanmıştır....
Karar, bu kez tereke temsilcisi tarafından tebligatın usulüne uygun yapılmadığı gerekçesiyle temyiz edilmiş, gerçekten de tereke temsilcisine yapılan tebligatın Tebligat Kanunu'nun 21. maddesindeki yasal şartları taşımadığı anlaşılmakla, süresinde yapıldığı anlaşılan temyiz nedeniyle, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Tereke temsilcisinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.90. TL bakiye onama harcının temyiz eden tereke temsilcisinden alınmasına, 18.01.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davada ise, yukarıda sözü edilen yasa ve İçtihadı Birleştirme Kararı hükmüne aykırı olarak hükmü temyiz eden tereke temsilcisi tarafından temyiz dilekçesinin verildiği sırada ve yasal temyiz süresi içerisinde gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenmemiş bulunmaktadır. Böyle olunca da, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun anılan maddesinde öngörülen prosedür işletildikten, mirasçı olan davalılara ve tereke temsilcisine muhtıra tebliğ edildikten sonra b-Zorunlu dava arkadaşı olan davalı mirasçılar adına tek bir temyiz harcının yatırılmaması halinde temyiz dilekçesinin reddi yönüne gidilirse ilgili ek karar mirasçı davalılar ve tereke temsilcisine tebliğ edilerek, temyiz süresi geçtikten, temyiz edildiği takdirde temyizin süresinde yapıldığı sonucuna varıldığı takdirde doğrudan iade edilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 20.01.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin verilen 19/04/2012 tarihli karar Dairece “.... terekeye temsilci atanması halinde mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkileri sona erer”. “...tereke temsilcisine davetiye tebliğ edilerek, tereke temsilcisi huzuru ile davanın görülmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, tereke temsilcisinin davada yeralması sağlanmadan sonuca gidilmiş olması doğru değildir.” gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Bozmadan sonra terekeye temsilci atanmış, tereke temsilcisine tebligat yapılmış ancak tereke temsilcisi 19/01/2016 günlü dilekçesi ile davayı takip etmeyeceğini bildirmiş, dava davayı açan mirasçılar tarafından sürdürülmüştür. Bilindiği üzere terekeye temsilci atanması halinde mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkileri sona erer....