"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TEREKE TEMSİLCİSİ : ... DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasındaki davadan dolayı ... 1. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 06.04.2011 gün ve 44-260 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar ve tereke temsilcisi vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Tereke temsilcisi ...'nun Av. Gülseren Tekeş'e tereke temsilcisi sıfatıyla vekil tayin ettiğine dair vekaletnamenin ilgilisinden temini ile evraka eklenmesi, ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 15.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 09.07.2013 tarih ve 151-632 sayılı kararı ile mirasçılardan ...’un terekeye temsilcisi olarak atandığı, eldeki davada Selma’nın 23.10.2013 tarihli 7 nolu celseye tereke temsilcisi sıfatıyla katıldığı, takip eden celselerin tereke temsilcinin yokluğunda sürdürüldüğü ve davacılar vekillerin ibraz ettikleri 16.11.2018 tarihli dilekçe ile Selma tarafından tereke temsilcisi sıfatıyla kendilerine verilmiş vekaletname bulunmadığını bildikleri anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, terekeye temsilci atanmasından sonra tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisi ortadan kalkar. Bir başka ifade ile davayı açan mirasçı ya da mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsil eden mümessile geçer. Somut olayda, eksiğin giderilmesi suretiyle yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın tereke temsilcisi ...'...
Tereke temsilcisi ile davacılar... vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, tereke temsilcisi ile davacılar... vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, tereke temsilcisi ile davacılar... vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken 52,40 TL karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK'nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 228,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen tereke temsilcisi ile davacılar...'dan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 07.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tereke hukukuna ilişkin davada ... 1. Sulh Hukuk ile 3. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tereke tesbiti istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, ... İlinde müstakil kurulmuş tereke hakimliği bulunmadığı, Adalet Komisyonunun 21.04.2006 gün 20 numaralı kararı ile tereke işlerinin ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından görülmesinin uygun olacağına dair kararın H.S.Y.K.nun 22.06.2006 gün 309 sayılı kararı ile uyumlu bulunduğu ve ... Tereke işlerine bu sebeple 1 numaralı sulh hukuk mahkemesince bakılacağı anlaşılmakla, uyuşmazlığın ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 1....
Tereke Mahkemesi Taraflar arasındaki tereke hukukuna ilişkin davada ... Tereke ile İstanbul 1. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tereke teslimine ilişkindir. T.M.Y.'nın 589. maddesine göre tereke işlerinde yetki, ölenin yerleşim yeri mahkemesine aittir. Dosya kapsamından, ...'ın Almanya'da öldüğü; ... Köyü, ... nüfusuna kayıtlı iken, 1953 yılında naklen ... Mahallesi, Beşiktaş nüfusuna geçtiği, Türkiye'deki ikametgahın tam olarak belli olmadığı anlaşılmakla, Nüfus Yasasının 4. maddesine göre ikametgahın belli olmaması halinde karine olarak nüfusa kayıtlı olunan yerin yerleşim yeri sayılacağı anlaşılmakla, yetkili mahkeme İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince İstanbul 1....
Tereke Mahkemesi Taraflar arasındaki tereke hukukuna ilişkin davada ... Tereke ile İstanbul 1. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tereke teslimine ilişkindir. T.M.Y.'nın 589. maddesine göre tereke işlerinde yetki, ölenin yerleşim yeri mahkemesine aittir. Dosya kapsamından, ...'ın Almanya'da öldüğü; ... Köyü, ... nüfusuna kayıtlı iken, 1953 yılında naklen ... Mahallesi, Beşiktaş nüfusuna geçtiği, Türkiye'deki ikametgahın tam olarak belli olmadığı anlaşılmakla, Nüfus Yasasının 4. maddesine göre ikametgahın belli olmaması halinde karine olarak nüfusa kayıtlı olunan yerin yerleşim yeri sayılacağı anlaşılmakla, yetkili mahkeme İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince İstanbul 1....
Davalı ... (...) tereke temsilsici ...'e gerekçeli kararın dosya kapsamında bulunan PTT çıktısına göre, Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre 27.07.2016 tarihinde tebliğ edildiği belirtilmiş ise de, tebligatın Tebligat Kanunu'na göre usulüne uygun yapılıp yapılmadığının denetimi mevcut evraka göre yapılamamaktadır....
Yazımı yapılan tereke mallarından gerekenler mühürlenir. Mühürlenmeyen mallar için uygun koruma önlemleri alınır (TMK m. 591/1). Tereke mallarından tespit edilenlerin yazımı yapılıp, gerekli koruma önlemleri alındıktan sonra, teslimi gereken eşyalar hak sahiplerine teslim edilerek, tespit edilen mallar hüküm kısmında gösterilerek terekeden el çekilir. Mahkemece yukarıda açıklanan usulde araştırma yapılarak terekenin tespiti ile koruma önlemleri almak suretiyle hüküm kurulması gerekirken istek dışına çıkılarak murisin mirasçılarının belirlenmesi ve terekeden el çekilmesi şeklinde hüküm kurulması bozmayı gerektirmekte ise de maddi hata sonucu Yargıtay 8. Hukuk Dairesince onandığı bu defa yapılan inceleme sonucu Dairemizce anlaşıldığından mirasçı Hazine vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 18.12.2014 tarihli ve 2014/877 Esas, 22515 Karar sayılı ilamının kaldırılarak kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir....
-KARAR- Temyiz incelemesine esas olmak üzere; Dairenin bir önceki geri çevirme ilamı ile; Muris ...’ın terekesine Yalvaç Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/670 E- 2015/949 K sayılı hükmü ile temsilci olarak atandığı anlaşılan davacılardan ...’un hükmü temyiz eden davacılar vekilini tereke temsilcisi vekili olarak vekil tayin edip etmediği hususunun araştırılması,varsa vekaletnamenin temin edilmesi, yoksa gerekçeli kararın tereke temsilcisine usülüne uygun olarak tebliğinin sağlanması istenmiş ise de, geri çevirme kararından sonra davacılar vekilinin tereke temsilcisi tarafından vekil olarak tayin edildiğine ilişkin bir vekaletnamenin sunulmadığı, öte yandan tereke temsilcisi ...’un 23.09.2017 tarihinde öldüğünün tespit edildiği anlaşılmaktadır....
ın temsilci olarak atandığı, yargılamaya tereke temsilcisinin katıldığı ancak, gerekçeli karar kendisine tebliğ edilen tereke temsilcisinin kararı temyiz etmediği, kararın davacı ... vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer Somut olayda; mirasbırakan ...'ın terekesine ... tereke temsilcisi olarak atanmış olmakla davacının davayı takip yetkisi kalmamıştır....