WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili tarafından, davalı ... aleyhine 22.2.2006 gününde verilen dilekçe ile men'i müdahale ve kal, birleşen davada davacı ... vekili tarafından davalı ... aleyhine 28.4.2006 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil, olmadığı takdirde irtifak hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacı-davalı ...'ın davasının reddine davalı-davacı ...'ın davasının kabulüne dair verilen 20.10.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve kal, birleşen dava ise Türk Medeni Kanununun 725.maddesine dayanan taşkın yapı nedeniyle tescil, olmadığı takdirde irtifak hakkı tesisine ilişkindir....

    Birleştirilen davalı savunma ile temliken tescil isteminde bulunmuştur. Birleştirilen davada davalının iyiniyetli olduğu ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 725/2. maddesindeki koşulların oluştuğu kabul edilerek uygun bir bedel karşılığı birleştirilen davalı lehine irtifak hakkı tesisi gerektiği düşünülmeden karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2.) bentte açıklanan nedenlerle; davalı - birleştirilen davacı vekili ile birleştirilen davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.12.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/11/2013 NUMARASI : 2011/7-2013/539 Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, irtifak hakkı tesisi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl dava imar parseline ve komşuluk hukukuna aykırılığa dayalı elatmanın önlenmesi, yıkım; karşı dava temliken tescil yada irtifak hakkı tesisi isteklerine ilişkin olup, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine ilişkin olarak karar verilen Dairece 7.10.2010 tarihinde noksan soruşturma ile sonuca gidildiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulduktan sonra asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir....

        Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, ikinci kademede temliken tescil veya irtifak hakkı tesisi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 05/03/2020 gün ve 2018/923 Esas, 2020/2763 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen hususlar daha önce temyiz nedeni yapılmıştır. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, Dairemizce de benimsenen ve Yargıtay bozma ilamı uyarınca bozmaya uygun olarak verilen mahkeme kararı gerekçesine göre, ilamımız usul ve yasaya uygun olup, düzeltilmesini gerektirir bir neden bulunmadığından, HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....

          Davalı karşı davacı vekili; müvekkilinin iyi niyetli olduğunu, sadece taşınmazın küçük bir köşesine rastgelen bir bölüm olduğunu, asıl davanın reddi gerektiğini, 7 metrekarelik taşkın kısmın tapusunun iptali ile müvekkilinin maliki olduğu taşınmaz ile birleştirilerek müvekkili adına tesciline karar verilmesini, müvekkili lehine irtifak hakkı tesisine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince asıl dava olan el atmanın önlenmesi ve kal yönünden davanın kabulüne, karşı dava yönünden temliken tescil ve irtifak hakkı tesisi yönünden taleplerin reddine karar verilmesi üzerine, davalı-karşı davacı T3 vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

          Bu iki koşulun varlığı halinde taşkın yapı maliki uygun bir bedel ödeyeceğini bildirerek açacağı yenilik doğurucu nitelikteki temliken tescil davası ile taşkın kısmın mülkiyetini veya üzerine bir irtifak hakkı kurulmasını isteyebilir. Ayrıca, iyiniyet savunmasının yukarıda açıklanan niteliği dikkate alınıp, bu savunma içerisinde temliken tescil isteğinin de bulunduğu kabul edilerek, tescil talebi,ayrı bir davaya gerek olmaksızın açılan davada savunma yoluyla da ileri sürülebilir. Esasen bu kuralın uyuşmazlıkların en kısa sürede sağlıklı biçimde çözümlenmesi ve dava ekonomisi yönünden büyük yarar sağlayacağı da kuşkusuzdur....

            Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddine karar vermek gerekmiştir. 2-TMK'nın 725. maddesinde, "Bir yapının başkasına ait araziye taşırılan kısmı, eğer yapıyı yapan malik taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkına sahip bulunuyorsa, ona ait taşınmazın bütünleyici parçası olur. Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyiniyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir." Belirtilen kanun hükmünde bir yapıdan bahsedilmektedir....

              Böyle bir irtifak hakkı yoksa, durum ve koşullar haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. Diğer taraftan, TMK'nın 725.maddesine dayalı temliken tescil talebi ayrı bir davaya gerek olmaksızın açılan davada savunma yoluyla da ileri sürülebilir. Esasen bu kuralın uyuşmazlıkların en kısa sürede sağlıklı biçimde çözümlenmesi ve dava ekonomisi yönünden büyük yarar sağlayacağı da kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, davalının temliken tescil savunması bakımından TMK'nın 725. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir. Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi I Davacı- karşı davalı vekili tarafından, davalı- karşı davacı aleyhine 11.04.2011 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil, aksi halde irtifak hakkı tesisi, müdahalenin önlenmesi ve kal birleştirilen davada, müdahalenin önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 22.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 725.maddesi gereğince ... iptali tescil, elatmanın önlenmesi ve duvarın kal’i, birleştirilen dava elatmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kabulüne, birleştirilen davada ise elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne, kal talebinin reddine karar verilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.04.2006 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal, birleşen dosyada geçit hakkı tesisi ve temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, geçit hakkı tesisi talebinin feragat nedeniyle temliken tescil talebinin husumet nedeniyle reddine dair verilen 21.11.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 18.03.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu