Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu noktada üzerinde durulması gereken hususlardan birisi de, 2918 sayılı ....’nun 92/b maddesinde yer alan “İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri taleplerin zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında olduğuna” ilişkin hükümdür. Bu hükümle kanun koyucu; tehlike sorumlusu zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu kapsamından sadece, tehlike sorumlusu olan işletenin eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararları çıkarmıştır. Şu haliyle, anılan kişilerin mallarına gelen zararlar dışında kalan ölüm ve yaralanmaya ilişkin cismani zararlar ise sigortacının sorumluluğu kapsamında bırakılmış, böylece tehlike sorumlusunun yakınlarının dahi belirtilen anlamda ... kapsamında olduğu benimsenmiştir....

    Yaptığı iş nedeniyle her türlü önlemi alması gerekir. Davalının sürekli gözetim ve denetim sorumluluğu bulunduğu kuşkusuzdur. Hukuk Genel Kurulu’nun 12.03.2003 gün ve 2003/4-144 Esas; 2003/161 Karar sayılı kararında “…Yapım bozukluğu, bir inşaatın kötü yapılmasını, imal ve inşaat zamanında uyulması gerekli olan teknik kurallara uyulmamış olmasını ifade eder. Bir yapı eserinin maliki, bunların hiç kimse ve hiçbir şey için tehlike taşımayacak şekilde yapılmasını ve işlemesini garanti etmekle yükümlüdür. Bu nedenle, bir yapı eserinde herhangi bir yapım bozukluğu olmasa bile, ek güvenlik ve koruma tertibatının bulunmaması, yine de bir yapım eksikliği sayılır. Bakımsızlık ve koruma eksikliği ise, bir inşaatın kullanmaya uygun ve tehlikeleri önleyecek biçimde korunmamasını ifade eder. Bakım eksikliği biçiminde açıklanabilecek olan bu durum, yapının tamamlanmasından sonra ortaya çıkar....

      Yukarıdaki Yargıtay kararı içeriği ve dosyaya yansıyan bilgi ve belgeler dikkate alındığında, davacı, taşınmaz üzerine yapı yaparken iyi niyetli değildir. Bu tür durumlarda aşırı zarar doğması sebebiyle yapı yıkılamadığı takdirde, taşınmaz malikinin mamelekinde sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden taşınmaz malikinin malzeme malikine muhik bir tazminat vermesi gerekir. Malzeme sahibi iyi niyetli değilse tazminat miktarı levazımın en az kıymetini geçemez. Bu husus TMK.nun 723. maddesinde belirtilmiştir. Somut olayda, davacı tarafından davalıya ait taşınmaza yapılan yapı, kaçak yapı olması nedeniyle Belediye tarafından yıkılarak ortadan kaldırıldığından davalı Hazinenin mamelikinde sebepsiz bir zenginleşme meydana geldiğinden bahsedilemez. Bu sebeple davacı lehine levazımın en az kıymeti oranında tazminat da verilmesi mümkün olmadığından davalı vekilinin istinaf dilekçesinde ileri sürmüş olduğu hususlar yerinde değildir....

      Dolayısıyla haksız fiil sorumluluğunda kasıt ve ihmale dayanan kusur sorumluluğu esası geçerlidir. Kusursuz sorumlulukta ise hukuk sistemleri failin eyleminde ihmal veya kasıt olmasa dahi verilen zarardan faili sorumlu tutma esası benimsenmektedir. Kusursuz sorumluluk kendi içinde Olağan Sebep Sorumluluğu ve Tehlike Sorumluluğu olarak ayrılmaktadır. İkisi arasındaki fark zarar verici davranışın failine tazminat yükümlülüğünden kurtulma açısından kurtuluş kanıtı getirebilip getirememe olanağı tanınmasına göre ayrılır. Öyle ki tehlike sorumluluğunda kurtuluş kanıtı getirme olanağı faile verilmemektedir. Zira salt o tehlikeli teknolojik ürüne sahip olma ve onun işletilmesinin başlı başına tehlike göstermesi ve zarar verme olasılığının çok yüksek olması nedeniyledir ki sadece illiyetin varlığı doğrudan tazminat sorumluluğunu doğurur. Dolayısıyla eylem failini kasıtlı veya ihmalli eylemin bulunup bulunmamasının hiç bir önemi yoktur....

        Bu noktada üzerinde durulması gereken hususlardan birisi, 2918 sayılı KTK.’nun 92/b maddesinde yer alan “İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri taleplerin zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında olduğuna” ilişkin hükümdür. Bu hükümle kanun koyucu; tehlike sorumlusu zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu kapsamından sadece, tehlike sorumlusu olan işletenin eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararları çıkarmıştır. Şu haliyle, anılan kişilerin mallarına gelen zararlar dışında kalan ölüm ve yaralanmaya ilişkin cismani zararlar ise sigortacının sorumluluğu kapsamında bırakılmış, böylece tehlike sorumlusunun yakınlarının dahi belirtilen anlamda sigorta kapsamında olduğu benimsenmiştir....

          Bu noktada üzerinde durulması gereken hususlardan birisi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 92/b. maddesinde yer alan "İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri taleplerin zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında olduğuna'' ilişkin hükümdür. Bu hükümle kanun koyucu; tehlike sorumlusu zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu kapsamından, sadece tehlike sorumlusu olan işletenin eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararları çıkarmıştır. Şu haliyle, anılan kişilerin mallarına gelen zararlar dışında kalan ölüm ve yaralanmaya ilişkin cismani zararlar ise sigortacının sorumluluğu kapsamında bırakılmış; böylece tehlike sorumlusunun yakınlarının dahi belirtilen anlamda sigorta kapsamında olduğu benimsenmiştir....

            Bu noktada üzerinde durulması gereken hususlardan birisi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 92/b. maddesinde yer alan "İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri taleplerin zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında olduğuna'' ilişkin hükümdür. Bu hükümle kanun koyucu; tehlike sorumlusu zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu kapsamından, sadece tehlike sorumlusu olan işletenin eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararları çıkarmıştır. Şu haliyle, anılan kişilerin mallarına gelen zararlar dışında kalan ölüm ve yaralanmaya ilişkin cismani zararlar ise sigortacının sorumluluğu kapsamında bırakılmış; böylece tehlike sorumlusunun yakınlarının dahi belirtilen anlamda sigorta kapsamında olduğu benimsenmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Taraflar arasında kira ilişkisi olsa da uyuşmazlık, yapı malikinin sorumluluğuna dayalı olarak açılmış rücuen tazminat istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 11.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Bu noktada üzerinde durulması gereken hususlardan birisi, 2918 sayılı ...’nun 92/b maddesinde yer alan “İşletenin; eşinin, usul ve fürunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri taleplerin zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında olduğuna” ilişkin hükümdür. Bu hükümle kanun koyucu; tehlike sorumlusu zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu kapsamından sadece, tehlike sorumlusu olan işletenin eşinin, usul ve fürunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararları çıkarmıştır. Şu haliyle, anılan kişilerin mallarına gelen zararlar dışında kalan ölüm ve yaralanmaya ilişkin cismani zararlar ise sigortacının sorumluluğu kapsamında bırakılmış; böylece tehlike sorumlusunun yakınlarının dahi belirtilen anlamda ... kapsamında olduğu benimsenmiştir....

                  A3 tarafının daha yoğun ve dumana maruz kalması, yangından daha çok etkilenmesi, salonun ortasında yaklaşık 1 m uzunluğunda ucu kopuk ve yanık vaziyette seyyar priz kablosunun bulunması, A3 villasının salon şöminesinden çıkan çelik dış bacanın A4 salon bacasında göre daha isli olmasın nazara alındığında yangının ortak şaftın A3 villasının tarafındaki elektrik tesisatından başladığı yönündeki tespitin dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara yönelik davalı vekilince sunulan istinaf dilekçesinde yeterli izolasyonun yapılmaması nedeniyle her koşulda davalı şirketin sorumlu tutulamayacağı ve sorumluluğu imalatı gerçekleştiren dava dışı Aktürk Yapı A.Ş. Ye ait olduğu iddia edilmiş ise de; yukarıda belirtildiği üzere A3 binanın malikinin davalı olduğu ve yapı malikinin kusursuz sorumluluğu uyarınca illiyet bağını kesen durum ve koşulların somut olayda gerçekleşmediği anlaşılmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu