Hukuk Dairesinin 2019/5110 esas 2019/8865 karar sayılı ilamında işaret edildiği üzre davacının, aile konutu şerhi konulması davasının dinlenilebilmesi için, tapu iptal tescil davasının kesinleşmesi gerekmektedir. Aksi takdirde aile konutu şerhi konulması davasının incelenmesi hukuken mümkün değildir. O halde aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davanın, tapu iptali ve tescil davasından tefrik edilip, ayrı bir esasa kaydedilmesi, tapu iptali ve tescil dosyasının bekletici mesele yapılıp, sonucunun beklenmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle aile konutu şerhi davası için dosyada tefrik kararı verilip tapu iptal tescil kararının bekletici mesele yapılması, oluşacak sonucuna göre aile konutu şerhi hakkında karar verilmesi için kararın sair yönler incelenmeksizin kaldırılarak mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, tazminatların ve nafakaların miktarı, tasarruf yetkisinin sınırlandırılması ve aile konutu şerhi konulması davalarına ilişkin gönderme kararı verilmesi yönünden; davalı erkek tarafından ise tazminatların, tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Bölge adliye mahkemesince, tasarruf yetkisinin sınırlandırılması ve aile konutu şerhi konulması davaları hakkında verilen ilk derece mahkemesine gönderme kararı temyize tabi olmayıp, kesin niteliktedir....
Bu durumda, mahkemece bilirkişilerden ek rapor alınması veya gerekiyorsa yeniden keşif yapılması, uzman bilirkişilerden “aile konutu” olarak kullanılan bölümlerin kroki ve harita üzerinde işaretlenmesinin istenmesi ve bu bölümlerle sınırlı olacak şekilde “aile konutu şerhi” konulması ve bu bölümler yönünden ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tamamı üzerine aile konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 2- 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 38.maddesinin (b) bendi gereğince avukat, aynı işte menfaati çatışan kimseleri aynı anda temsil edemez. Dava da davacı ... ile davalılardan ...”nun aynı vekil ile temsil edilmelerinin Avukatlık Kanunu'nun 38/b maddesine aykırılık teşkil ettiği anlaşılmaktadır. Bu yön gözetilmeden, yargılamaya devamla hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırıdır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın ipotek tesis edildiği tarihte aile konutu olduğu, her ne kadar dava konusu taşınmaz riskli yapı olması sebebiyle tahliye edilmişse de ipotek tesis edildiği tarih itibariyle davacı ve ailesinin aile konutu olduğu, davalı bankanın basiretli biçimde davranmayarak taşınmaza ipotek konulması için davacının rızası alınmaksızın işlem yaptığı, davacı erkeğin dava konusu taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması talebi yönünden ise taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması talebinin öncelikle tapu müdürlüğünden talep edilmesi gerektiği, davacı erkek tarafından bu yönde bir iddianın olmadığı gerekçesiyle ipoteğin kaldırılması davasının kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, dava konusu taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması talebinin ise reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Davalı karşı davacı vekili, dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda, sadakat yükümlülüğünü ihlal ve ortak konutu terk eden, evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmeyen, fiziksel şiddet uygulayan ve müvekkilinin boğazına bıçak dayayan davalı kocanın tam kusurlu olduğunu ileri sürerek tarafların boşanmalarına, çocuğun velayetinin müvekkiline tevdine, çocuk için 1.500 TL tedbir/iştirak, müvekkili için 1.500 TL tedbir/yoksulluk nafakası ile 100.000 TL maddi ve 100.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini, ayrıca tarafların ikamet ettikleri konutun tapu kaydı üzerine "aile konutu" şerhi konulmasını talep etmiştir....
aile konutu şerhi ve taşınmazın üçüncü kişilere devrini önlemek amacıyla ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut dosyada, davacının dava konusu taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması hususunda ilgili tapu müdürlüğüne müracaat edip etmediği hususunda bir bilgi bulunmadığı anlaşılmış olup, mahkemece davacı taraftan bu husus sorularak ve gerektiğinde ilgili tapu müdürlüğünden bu konuda davacı tarafından yapılmış bir müracaat olup olmadığı varsa akıbetinin araştırılarak sonucuna göre, yukarıda belirtildiği üzere Tapu Müdürlüğü'ne müracaat edilmeden dava açılmışsa hukuki yarar (dava şartı) yönünden bir karar verilmesi, müracaat edilmiş ve olumsuz karar verilmiş ise, esasa girilerek bir karar verilmesi gerektiğinden, bu haliyle eksik inceleme ile karar verildiği (kabule göre de; talep taşınmaza aile konutu şerhi konulması iken mahkemece sadece taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti ile yetinilmesinin de yerinde olmadığı) anlaşıldığından, davalının istinaf talebinin kabulü ile sair istinaf nedenleri incelenmeksizin yerel mahkeme kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur...
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından tapu iptal-tescil davasının ve aile konutu şerhi davasının reddedilen bölümleri yönünden; davalılardan ... tarafından ise; aile konutu şerhi ve tapu iptal tescil davasının kabul edilen bölümü ile, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının tüm, davalı ...'nün aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı tarafından dava konusu 494 ada 6 parsel sayılı taşınmazın aile konutu olduğu, davalı eski malik eşi Mehmet tarafından rızası alınmadan diğer davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVALILAR : 1-... 2-. DAVA TÜRÜ : Tapu İptal ve Tescil-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından vekalet ücreti yönünden; davalı ... tarafından ise hükmün tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı ..., davalı ... ile evli olduklarını, aile konutu olarak kullanılan taşınmazın eşi olan davalı ... tarafından, rızası dışında diğer davalı ...’a satıldığını belirterek Türk Medeni Kanununun 194. maddesi gereğince tapu kaydının iptali ile yeniden eşi adına tescili ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması istemiyle dava açmış, mahkemece davanın kabulüne karar verilerek tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tescil ve aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2021 NUMARASI : 2019/1673 ESAS 2021/298 KARAR DAVA KONUSU : Aile Konutu Şerhi Konulması (Çekişmeli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....