Sitesi No: .../... .../ İZMİR) üzerine konulan ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulmasının talep edildiği, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun m.4,b.1 hükmü gereğince 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun Üçüncü kısım hariç olmak üzere ikinci kitabı ile 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işler 20.04.2004 tarihinden sonra aile mahkemesinde görelecektir hükmünü içerdiği, bu sebeple aile konutu olduğu iddia edilen taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi verilmesi açılan iş bu davada görevli mahkemenin Yargıtay 11.HD'nin 2019/1543 Esas ve 2019/3471 Karar sayılı emsal kararında da belirtildiği üzere aile mahkemesi olduğu, Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Urla Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin olduğu anlaşılmakla, HMK'nın 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca davanın usulden reddine, Mahkememiz kararının istinaf yoluna...
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı ile davalılardan Metin'in karardan sonra 22.12.2015 tarihinde kesinleşen boşanma kararı ile boşandıkları bu sebeple aile konutu şerhi konulması davasının konusuz hale geldiği mahkemece aile konutu şerhi konulması hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesinin sonucu itibariyle doğru olduğunun anlaşılmasına göre, davacının aile konutu şerhi konulması davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının evliliği, karar tarihinden sonra 22.12.2015 tarihinde kesinleşen boşanma kararı ile sona ermiştir. Aile konutunun diğer eşin açık rızası alınmadan devrinin geçersizliğini, rızası gereken eş konutun bu vasfını devam ettiriyor olması koşuluyla evlilik birliğinin devamı süresince ileri sürebilir. Evlilik boşanma ile sona erdiğine göre, davanın esası artık konusuz kalmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yüklenmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.20.01.2016 (Çrş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar ve tedbir nafakası yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, kusur belirlemesi, ihtiyati tedbir, aile konutu şerhi konulması ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 21.11.2017 günü tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmedi. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması ve Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. Davacı malik olmayan eş, aile konutu niteliğinde bulunan taşınmazın, malik olan davalı eş tarafından “açık rızası bulunmadan'' davalı... A.Ş lehine ipotek konulduğunu ileri sürerek, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını ve aile konutu şerhi konulmasını talep ve dava etmiştir. Davalı... A.Ş, dava konusu taşınmazın tapu kaydında aile konutu olduğuna dair bir şerhin bulunmadığını, davacı eşin ipotek işleminden haberinin bulunduğunu ve iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması ve Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. Davacı malik olmayan eş, aile konutu niteliğinde bulunan taşınmazın, malik olan davalı eş tarafından “açık rızası bulunmadan" davalı banka lehine ipotek ettirildiğini ileri sürerek, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş, davalı banka ise dava konusu taşınmazın tapu kaydında aile konutu olduğuna dair bir şerhin bulunmadığını, bankanın iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, bankanın kötü niyetinin ispatlanamadığı gerekçesi ile talebinin reddine karar verilmiştir....
Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi "konulmuş olmasa da' eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konuludğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur. Eş söyleşiyle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh "kurucu" değil açıklayıcı" şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, "emredici" niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak "belirli olan" bir işlem için verilebilir....
Somut olayda yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırmasında; davalının halihazırda işsiz olduğu, aylık 1.200 TL kredi taksidi ödediği, anne babasıyla birlikte oturduğu, 1972 doğumlu ve lise mezunu olduğu, emekli olan birlikte yaşadığı anne ve babasının katkılarıyla geçimini temin ettiği, davalıya ait evde aile konutu şerhiyle davacının oturmakta olduğu; davacının ise 1971 doğumlu olup, .... kaydının bulunduğu, üniversite mezunu olup 42 yaşında bulunduğu, tek başına, eşine ait aile konutu şerhi konulmuş evde kaldığı anlaşılmıştır. .......
DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması-İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılması taleplerinde bulunmuş, ilk derece mahkemesi tarafından bu talepler kabul edilerek dava konusu taşınmaza aile konutu şerhi konulmasına ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş, davalı banka tarafından karar istinaf edilmiş, ilgili bölge adliye mahkemesi tarafından bankanın yanlış ada ve parsele yönelik hüküm kurulduğuna ilişkin istinaf itirazı kabul edilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuş, aile konutu şerhi konulmasına ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş ve banka tarafından temyize başvurulmuştur. Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarındandır (HMK m.114/l-d)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen görevsizliğe dair olan hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, eşinin öldüğünü, açılacak olan intifa, mülkiyet ve oturma hakkı sağlanması davasına esas olmak üzere dava konusu taşınmazın, aile konutu olduğunun tespitine ve tapu kütüğüne konutla ilgili şerh konulmasına karar verilmesini istemiş; mahkemece, “davanın miras payına mahsuben aile konutu şerhi konulması isteğine ilişkin olduğu ve sulh hukuk mahkemesinin görevli bulunduğu” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir....