Diğer bir deyişle; birlikte yaşamaya ortak olmayan kararla ara verilmesi hâlinde, gerçekleşecek istem üzerine, hâkim tarafından yapılacak olan özel müdahalenin bir şekli de TMK.m.197 hükmüyle düzenleme konusu yapılmıştır. Eşin ayrı yaşamı için bağımsız tedbir nafakası ayrı yaşamada haklılık varsa verilebilir. Bağımsız tedbir nafakası davasında kural olarak tarafların kusur durumu ölçü olarak alınamaz. Tedbir nafakası istenen kusursuz olsa bile, diğer koşullar gerçekleşmişse tedbir nafakası verilebilir. Başka bir anlatımla bağımsız tedbir nafakası davasında dikkate alınacak ölçü; tarafların kusur durumları değil, nafakayı talep eden eşin ayrı yaşamada haklı olup olmadığıdır. (HGK 09.07.2020 tarih 2017/2- 2208 esas 2020/575 karar sayılı ilamı) Somut olayda tarafların kadının sadakatsizliği dolayısıyla ayrı yaşamaya başladıkları, kadının ayrı yaşamada haklı olmadığı anlaşılmaktadır....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle hükmedilen nafakaların dava tarihinden hükmün kesinleşmesine kadar ki bölümünün eş ve çocuk için tedbir (TMK. md. 169), bu tarihten sonraki bölümünün ise eş için yoksulluk (TMK. md. 175), çocuk için iştirak (TMK. md. 182/2) nafakası olduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.05.05.2010(Çrş)...
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169) Müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, ilk derece mahkemesi tarafından hükmedilen tedbir-iştirak nafakası miktarlarının hakkaniyete uygun olduğu görüldüğünden erkeğin tedbir ve iştirak nafakası miktarı ile kadına tedbir nafakası takdiri ve nafaka miktarlarına yönelik istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir. TMK'nun 175.maddesinde boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği hükme bağlanmıştır....
İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1) nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Davalı erkek vekili; kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ile çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasının miktarına yönelik olarak istinaf talebinde bulunmuştur. Davacı kadın vekili; erkeğin istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı kadın vekili; 16.06.2020 havale tarihli dilekçe ile; tarafların barıştıklarını belirterek davadan feragat etmiştir. Davalı erkek, kararı münhasıran tedbir ve iştirak nafakalarına yönelik olarak istinaf ettiğinden, ilk derece mahkemesinin kararı tedbir ve iştirak nafakaları dışında kalan bölümler yönünden kesinleşmiştir....
Kaldı ki, ayrı yargı çevrelerinde açılan davaların; evlilik birliğinin korunması hükümlerine dayalı olarak TMK. nun 197. maddesine göre açılan tedbir nafakası davası ile boşanma hükümlerine dayalı olarak TMK.nun 166.maddesine göre açılan boşanma davasından ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında boşanma davası olsun yahut olmasın eşler evlilik birliğinin ayrı dava ile korunmasını isteyebilir (TMK. md.201). Diğer bir anlatımla, tedbir isteğinin boşanma davasında istenilmesini zorunlu kılan bir hüküm yasada yer almamaktadır. Kaldı ki, tedbir nafakası davası ve boşanma davası aynı sebepten doğmadığı için biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte bulunmamaktadır. O halde mahkemece, usulüne uygun birleştirme talebi bulunmadığından; talebin reddi ile davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davaların birleştirilmesine karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir....
Sayılı i lamı ile kadın lehine TMK 197. Maddesi uyarınca aylık 400 TL tedbir nafakasına hükmedildiği görülmüştür. Davacı erkeğin dava dilekçesinde, Kdz. Ereğli Aile Mahkemesi'nin 2013/716 E. -2014/410 K....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafaka-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından bağımsız tedbir nafakası davasının reddi, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile velayet yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, reddedilen tazminat ve iştirak nafakası talepleri ile nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyizi itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı kadın dava dilekçesinde kendisi ve ortak çocuklar yararına ayrı ayrı bağımsız tedbir nafakası talep etmiştir. Mahkemece bağımsız tedbir nafakası davasının reddine karar verilmiştir....
Mahkemece tarafların gelirleri ile orantılı ve birlikte yaşadıkları geçim şartlarını sağlayacak uygun bir miktar tedbir nafakası takdir edilmesi gerekir iken; TMK 4.maddesinde düzenlenen hakkaniyet ilkesine uymayan ve davalının ödeme gücünü aşacak şekilde yüksek tedbir nafakası takdir edilmesi doğru bulunmamış; bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına ve özellikle dava 17.07.2009 tarihinde açıldığı halde karar başlığına 03.01.2012 yazılmasının maddi hataya dayalı olup yerinde düzeltilmesinin mümkün bulunmasına ve davacı kadın lehine hükmolunan 300 TL. nafakanın dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar tedbir nafakası (TMK. md. 169), boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren ise yoksulluk nafakası (TMK. md. 175) olarak geçerli olduğunun anlaşılmasına göre yersiz görülen temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı...
(TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....