Hal böyle iken davacı-davalı kadın ağır kusurlu kabul edilerek bu hatalı kusur belirlemesine göre kadının yoksulluk nafakası (TMK. md. 175) isteminin reddi ile davalı-davacı erkek yararına maddi ve manevi tazminat (TMK. md. 174/1-2) takdiri usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeplerle kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Ahmet'e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran ...'ya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.07.2015(Çrş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Maddi Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm tedbir nafakasına (TMK m. 197) ilişkin olup, inceleme görevinin Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 tarihli 2015/8 sayılı işbölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olduğu düşünülmektedir. Ne var ki, Yargıtay Kanunu'nda 6644 sayılı kanunla yapılan ve 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik gereğince dosyanın bu Daireye değil, işbölümü uyuşmazlıklarını çözmekle görevli Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.29.02.2016(Pzt.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm tedbir nafakası ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle davalı kadın tarafından açılmış tedbir nafakasına yönelik (TMK.197) davanın bulunmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yüklenmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.12.12.2011 (Pzt.)...
Gerçekleşen bu durum karşısında davacı kadının kendisi yararına nafaka talep ettiği tedbir nafakası davasının (TMK m. 197) reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 154.30 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davalıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 11.09.2017(Pzt.)...
Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK md. 166/1) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır. 2-Toplanan delillerden, davacı-karşı davalı erkek eşin, davalı-karşı davacı kadın eşin ailesi tarafından fiziksel şiddete uğradığı ve kadın eşin bu olaya tepkisiz kaldığı anlaşılmaktadır. Kusurlu kadın eş ayrı yaşamakta haklı olduğunu kanıtlayamamıştır. Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayalı birleşen tedbir nafakası davasının reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde yetersiz gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda (1.) ve (2.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.03.2015 (Prş.)...
md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....
Kusur durumu böyleyken mahkemece davalı erkeğin ağır kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak yasal şartları oluşmadığı halde (TMK md 174/2) davacı ... yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmamıştır. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....
Bu yasal düzenlemeye rağmen, davalı (kadın)'ın tahkikat aşamasında talep ettiği yoksulluk nafakası isteği yönünden karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi gerekirken, taraflar arasında kesin hüküm oluşturacak şekilde ret hükmü kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı (kadın) yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....
(TMK md.197) Yapılan incelemede; davalı erkeğin davacı kadın aleyhine Diyarbakır 1. Aile Mahkemesi'nin 2017/1084 Esas ve 2018/1439 Karar sayılı dosyasında açmış olduğu boşanma davasının reddedildiği ve Yargıtay 2. Hukuk Dairesi tarafından onanarak kesinleştiği, eldeki davanın ise 01/02/2021 tarihinde açıldığı, tarafların bir süredir ayrı yaşadıkları anlaşılmıştır. Dinlenen davacı tanık beyanları ile; davalının, davacı kadının ve çocuğun ihtiyaçlarını karşılamadığı, davacıya şiddet uyguladığı, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, evi terk ettiği, bu suretle birlik görevlerini yerine getirmediği ve TMK'nın 197. maddesi gereğince davacı ve müşterek çocuk lehine tedbir nafakası koşullarının oluştuğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü, günün ekonomik koşulları ve hakkaniyet ilkesi (TMK md. 4) birlikte değerlendirildiğinde ise davacı ve müşterek çocuk lehine ayrı ayrı aylık 300,00'er TL olarak belirlenen nafaka miktarlarının az olduğu görülmüştür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabul kısmen reddine, TMK'nun 197. maddesi uyarınca tarafların müşterek çocukları T.C. Kimlik numaralı Nazlı Özer lehine dava tarihi olan 25/12/2019 tarihinden çocuğun reşit olduğu 28/07/2020 tarihine kadar geçerli olmak üzere her ay 3.000,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak velayeten davacı T1'e verilmesine, TMK'nun 197. maddesi uyarınca TC kimlik numaralı davacı T1 lehine dava tarihi olan 25/12/2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere her ay 4.000,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacı T1'e verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir....