Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu geçici önlemlerden birisi de tedbir nafakasıdır. Tedbir nafakası, talebe bağlı olmaksızın (resen) takdir edilir ve geçici bir önlem olarak davanın başından itibaren karar kesinleşene kadar hüküm altına alınır. Dolayısıyla tedbir nafakası takdirine ilişkin kararın, davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına ilişkin araştırma sonuçlarının dosyaya gelişini takiben hemen verilmesi gerekir. Boşanma ve ayrılık davalarında, tarafların kusur durumu hiçbir şekilde tedbir nafakasının takdirine etkili bir unsur değildir. Kusurlu eş yararına dahi, bu tedbirlerin alınması mümkündür. Yine, her iki tarafın da gelirinin bulunması tedbir nafakası verilmesini engelleyici bir hâl değildir. Ancak eşlerin ekonomik güçlerinin birbirine yakın olması durumu söz konusu ise bu durumda geçici tedbir nafakası verme zorunluluğunun ortadan kalkacağı söylenebilir....

    Tüm bu anlatım karşısında davacı kadının ortak çocuk Hira Gül yönünden tedbir-iştirak, kendisi yönünden tedbir-yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat miktarlarına, davalı erkeğin ise ortak çocuk Recep İsa yönünden tedbir-iştirak nafakası ile ziynetlerin reddi sebebiyle nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin istinaf başvurularının kabulüne, kararın 3, 4, 5, 6 ve 14 nolu bendlerinin kaldırılmasına, tarafların sair istinaf başvurularının ise esastan reddine yönelik aşağıdaki karar tesis edilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; A)Davacı kadının ortak çocuk Hira Gül yönünden tedbir-iştirak, kendisi yönünden tedbir-yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat miktarlarına, davalı erkeğin ise ortak çocuk Recep İsa yönünden tedbir-iştirak nafakası ile ziynetlerin reddi sebebiyle nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin istinaf başvurularının HMK'nin 353/1- b/2 maddesi uyarınca KABULÜ ile ÇANKIRI 1....

    ile tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla davacı-davalıdan alınarak velayeten davalı-davacı anneye VERİLMESİNE, nafakanın boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren iştirak nafakası olarak DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, b)-Davalı-davacı kadın lehine dava (21/08/2019) tarihinden itibaren aylık 600,00 TL tedbir nafakasının ilk derece mahkemesi tarafından hükmedilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla davacı-davalıdan alınarak davalı-davacıya VERİLMESİNE, nafakanın boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren yoksulluk nafakası olarak DEVAMINA, davalı-davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE, c)-Davalı-davacı kadının maddi tazminat talebinin TMK'nın 174/1. maddesi uyarınca KISMEN KABULÜ ile, 20.000,00 TL maddi tazminatın boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davacı-davalıdan alınarak, davalı-davacıya VERİLMESİNE, davalı-davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE, d)-Davalı-davacı kadının manevi tazminat...

    Her ne kadar boşanma davası açmakla ayrı yaşama hak kazanan kadın lehine tedbir nafakası taktir edilmesi gerektiği akla gelse de, tarafların yurt dışında boşandıkları, boşanma kararının tanınmasına ve tenfizine karar verilip kararın kesinleştiği, boşanmanın sonuçlarının yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihe kadar geriye etkili olarak yürürlüğünün bulunduğu, başka bir ifadeyle tanıma ve tenfiz kararının etkisinin yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihten itibaren hüküm ifade edeceği, somut olayda yabancı mahkeme kararının 2018 yılında kesinleştiği, eldeki davanın 2020 yılında açıldığı, bu durumda kadın açısından kesinleşmiş boşanma kararı hukuken mevcut olmakla tedbir nafakası koşullarının oluşmadığı, ilk derece mahkemesince kadına tedbir nafakası hükmedilmemesinde isabetsizlik olmadığı değerlendirilmiş, kadının tedbir nafakasına yönelik istinafı reddedilmiştir....

    B- Davalı-davacı erkeğin birleşen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasının ilk derece mahkemesince kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayeti anneye verilerek baba ile kişisel ilişki kurulmasına, erkek lehine 2000 TL manevi tazminata, ortak çocuk lehine 200 TL tedbir- iştirak nafakasına, kadın lehine 175 TL tedbir nafakasına, erkeğin maddi tazminat, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, ilk derece mahkemesince verilen 08.11.2016 tarihli bu karar davacı-davalı ... tarafından; tedbir nafakalarının miktarları, boşanma davası, kusur belirlemesi ve feriler yönünden istinaf edilmiş, bölge adliye mahkemesi tarafından kadının sadece kusur tespitine yönelik istinaf başvurusu kabul edilmiş ve fakat ilk derece mahkemesinin birleşen boşanma davası ve ferilere yönelik hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmuştur....

      Yukarıda belirtilen maddelerde açıklandığı üzere yoksulluk nafakası boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren hüküm ifade eder. Mahkemenin boşanma davası sırasında veya hüküm ile davalı eş lehine hüküm altına aldığı nafaka hukuki mahiyeti itibariyle TMK'nun 169.maddesinde ifadesini bulan tedbir nafakasıdır. Bu niteliği itibariyle tedbir nafakasının değiştirilmesi ya da kaldırılmasına ilişkin istemler boşanma davasına bakan mahkemece veya karar verilmişse temyiz incelemesini yapan Yargıtay'ın ilgili dairesince incelenip karara bağlanır.Bilindiği üzere; bir davada maddi olguları ileri sürüp kanıtlamak taraflara, buna uygun olarak da uygulanacak yasa maddelerini bulmak, olayın hukuki nitelendirmesini yapmak ve uygulamak görevi hâkime aittir (HUMK md. 76, HMK md. 33).Somut olayda, dava tarihi itibariyle kaldırılması istenen nafaka tedbir nafakasıdır. Zira, boşanma ilamı henüz kesinleşmemiş durumdadır....

        Hüküm, davalı kadın tarafından erkeğin kabul edilen boşanma davası, karşı boşanma davası hakkında hüküm kurulmaması, aleyhine hükmedilen tazminatlar ile miktarları, reddedilen yoksulluk nafakası talebi ve tedbir nafakasının başlangıç tarihi yönünden istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince kadının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davalı kadın tarafından yukarıda gösterilen şekilde temyiz edilmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma -Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki "boşanma" ve "tedbir nafakası" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, taraflarca her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanma davalarında anlaşmalı boşanma (TMK.md.166/3) koşulları oluşmadıkça, davalının davayı kabulünün (TMK.md.184/3) sonuç doğurmayacağının anlaşılmasına göre tarafların yerinde bulunmayan temyiz isteklerinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50'şer TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere...

            Aile Mahkemesi'nin 2014/546 E.sayılı dosyada, verilen ara karar gereği 350 TL tedbir nafakası için takip başlatıldığı, 17.150 TL birikmiş tedbir nafakası ve 3.327,03 TL faiz talebinde bulunulduğu, ilama konu boşanma dosyası incelendiğinde, 22/12/2015 tarihinde verilen boşanma kararına yönelik tarafların temyiz talebinin bulunmadığı, buna rağmen mahkemece hatalı şekilde 05/01/2018 tarihinde boşanma hükmünün kesinleştirildiği, kesinleştirme işleminin idari bir işlem olup, her zaman aksinin iddia edilebileceği , tarafların boşanma kararını temyiz etmedikleri ve boşanma kararının 25/02/2016 tarihinde kesinleştiği, bu sebeple dosyada bulunan 25/02/2022 tarihli ek raporda bilirkişinin nafakanın hükmedildiği tarih olan 22/04/2014 tarihi ile boşanma kararının kesinleştiği 22/02/2016 tarihleri arasında ödenmesi gereken tedbir nafakasını hesapladığı buna göre 6.300 TL birikmiş nafaka ve 1.900,96 TL işlemiş faiz olmak üzere 8.200,96 TL alacak üzerinden takibin devam etmesi gerektiği anlaşıldığından...

            Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili, tedbir ve iştirak nafakası, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları yönlerinden, davalı erkek vekili, davanın kabülü, boşanma hükmü, kusur belirlemesi, ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası, davacı lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat ve miktarları yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur. 2....

              UYAP Entegrasyonu