Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktadır... Huzurdaki dava TTK'nın 4/1-a maddesi uyarınca TTK'da öngörülen hususlardan kaynaklanan mutlak ticari davalardan olmadığından" denilerek karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Davacı vekilinin dava dilekçelerindeki açıklamalarına ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, TBK'nın 19. maddesinde öngörülen genel muvazaa hukuksal sebebine dayalı olarak iptal talebinde bulunulduğu görülmektedir. İhtiyati tedbire ilişkin dosyada karar veren İstanbul BAM 9 HD 2018/3528-2018/1340 E.K. sayılı kararında da dava, bu şekilde nitelendirilmiştir. Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde öngörülen muvazaa hukuksal sebebine dayalı tasarrufun iptali davasında, davacının bu davadaki amacı, alacağının tahsili amacıyla danışıklı olduğunu ileri sürdüğü hukuki işlemin kendisi yönünden geçersizliğini sağlamaktır....

    Şti. adına tesciline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davaya konu taşınmazın dava tarihi olan 06/06/2014 tarihinde davalı adına kayıtlı olmadığı, taşınmazın malikinin dava tarihinde dava dışı ... isimli sahıs olduğu, bu haliyle davacıların davalı ...'a karşı taşınmaz yönünden husumet yöneltemeyeceği anlaşıldığından husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava BK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaa sebebine dayalı tapu iptali ve tescil davasına ilişkindir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....

      ve ... aleyhine 24/08/2015 gününde verilen dilekçe ile muvazaa hukuksal sebebine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 10/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Geri çevirme kararı üzerine, boşanma dosyasının gönderildiği anlaşıldı. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. - KARAR - Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 19. maddesinde düzenlenen genel muvazaa sebebine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir....

        Mahkemece, muvazaa hukuki sebebine dayalı tapu iptal ve tescil davasının eldeki davadan tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesi ve sonrasında bu dava yönünden görev hususunun da değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi, eldeki yasal önalım hakkına dayalı tapu iptal ve tescil davası yönünden ise tefrik edilen muvazaa sebebine dayalı tapu iptal ve tescil davasının sonucunun beklenmesi, ondan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir. Hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tenkis-Tasarrufun İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava; muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkin olup, mahkeme muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescile karar vermiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık ve hüküm muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup, görev 1.Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki anılan daire tarafından da görevsizlik kararı verildiğinden görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay (Hukuk Daireleri) Başkanlar Kuruluna gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 22.09.2008 (pzt.)...

            Aile Mahkemesi'nin 2010/620 Esas- 2011/360 Karar Sayılı dosyası ) ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA DAVALILAR : 1-... 2-... vekili Av. ... 3-... vekili Av. ... 4-... 5-... Taraflar arasındaki muvazaa iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı ... Çelik vekili, davalılar ... ile ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili ile davalı ...’ın evli olduklarını, boşanma süreci öncesinde davalı eş ... tarafından müvekkilinden mal kaçırmak kastıyla muvazaalı olarak asıl ve birleşen dosyada dava konusu yapılan taşınmazların devrinin diğer davalılara tapuda satış gösterilmek suretiyle tescilinin yapıldığını belirterek tapu iptal ve tescil isteminde bulunmuştur....

              Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık davacının talebinin muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemi mi yoksa miras bırakanın iradesinin ikrah yolu ile fesada uğratılması nedeni ile tapu iptal ve tescil istemi mi olduğu noktasında toplanmaktadır. Bu noktada muris muvazaası ve ikrah kavramları üzerinde durmakta yarar vardır. İrade ve beyan arasında bilerek yaratılan uyumsuzluk şeklinde tanımlanan muvazaa, pozitif hukukumuzda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 19. maddesinde düzenlenmiştir....

                Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277.maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir....

                  Davanın kabulüne, dava konusu parsellerin davalı adına olan tapusunun iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline ilişkin karar Dairece, "davanın hile hukuksal nedenine dayanılarak açıldığı, taraflar arasında görülen 2005-74 Esas-53 Karar sayılı davada aynı taşınmazlar yönünden hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istenildiği, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddedilip kararın 23.10.2008 tarihinde kesinleştiği, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğine" değinilerek bozulmuş, mahkemece, taraflar arasındaki önceki hükmün hata ve hile hukuki nedenine dayanılarak açıldığı, eldeki davanın muvazaa hukuki nedenine dayanılarak açıldığı, ortada kesin hükmün varlığından söz edilemeyeceği gerekçesiyle önceki kararda direnilmesine karar verilmiştir....

                    Dava Türk Borçlar Kanununun 19.maddesi gereğince muvazaa hukuksal sebebine dayalı iptal istemine ilişkindir. Bir dava da öne sürülen maddi olguların hukuki nitelendirilmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir (HMK'nun madde 33). Somut olayda dava dilekçesindeki ileri sürüş biçimine göre dava hukuksal nitelikçe Türk Borçlar Kanununun 19 maddesinin özüne ve sözüne uygun muvazaaya nedeniyle iptal istemine ilişkindir. Kural olarak 3.kişiler, danışıklı işlem nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir. Çünkü danışıklı bir hukuki işlem ile 3.kişilere zarar verilmesi onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir....

                      UYAP Entegrasyonu