Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, davalı ile ortak mirasbırakanları ...'in mirasçılardan mal kaçırmak amacı ile ve muvazaalı olarak dava konusu 290, 1044, 1183, 2162, 2759, 3558 ve 4031 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını kadastro tespiti sırasında haricen satmış gibi göstererek davalı oğlu ... adına tescilini sağladığını, davalının satış tarihinde yaşının küçük olup, tasarruf ehliyeti bulunmadığını ileri sürerek muvazaa nedeniyle iptal ve tescil isteminde bulunmuştur. Davalı, iddiaların doğru olmadığını, mirasbırakanı ile arasında satış sözleşmesi yapılmadığını, taşınmazları kadastro tespiti ile edindiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

    Dava TBK 19. maddesine göre açılmış muvazaa nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Yapılan tensip ile birlikte davanın yazılı usule göre yürütüleceği de belirtilmiştir. HMK’nin 150/6 fıkrasına göre işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır. Bu durumda somut olayda yargılamaya devam edilerek taraf delillerinin toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi yerine yazılı şekilde davanın reddi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ...'ya geri verilmesine 15.06.2015 tarihinde karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere oybirliği ile karar verildi....

      Mahkemece, muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve mirasçılar adına tescil olmadığı taktirde tenkis isteklerine ilişkindir. Mahkemece, kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, mirasbırakan tarafından davalı ...'...

        Mahkemece, muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olan davanın kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Her nekadar davacının gerek dava dilekçesinde gerekse 11.09.2008 günlü oturumdaki beyanında ortak miras bırakandan kalan taşınmazın annesi Zahide adına kadastroca tespit edildiğini ve ondan sonra bedelsiz olarak davalı ...'...

          -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil yada tenkis isteğine ilişkin olup, miras bırakanın yapmış olduğu temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaa ile illetli olduğu mahkemece belirlenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalıların buna yönelik temyiz itirazları yerinde değildir, reddine, Ancak, çekişme konusu taşınmazların keşif tarihindeki toplam değeri 150.000,00 TL olup, kabul edilen pay oranındaki değer karşılığı 75.000,00 TL üzerinden nispi karar harcı alınması gerekirken toplam 150.000,00 TL üzerinden davalıların harçtan sorumlu tutulması doğru değil ise de; anılan yanlışlık yargılamanın yenilenmesini gerektirmediğinden, kararın 6....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava, ileri sürülüş ve kabule göre BK.nun 18.maddesine göre muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak açılmış tapu iptali ve tescil işlemine ilişkin olup davacı tarafından yapılmış bir takibin de bulunmadığı anlaşılmış olmakla; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 14. maddesi uyarınca Yüksek Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait bulunmadığından dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 16.4.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, Borçlar Kanununun 18.maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı ipoteğin ve ipoteğin takibe konulduğu icra dosyasının ve haciz yolu ile takip dosyasının temliki işlemlerinin iptali istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 4.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 24.4.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, TBK 19 maddesinde düzenlenen muvaaza hukuksal nedenine dayalı iptal istemi olduğu ve temyize konu kararın Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak verildiği istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, dosyanın Yargıtay 4. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 20/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  Dairemizin 03.06.2021 tarih ve 2021/514 Esas, 2021/491 Karar sayılı kaldırma kararında; " ....TBK'nun 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında hak düşürücü zamanaşımı süresi uygulanmaz ve İİK'nın 277 vd.maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayandığından ve hak düşürücü süre eldeki davada uygulanmayacağından, davanın TBK'nin 19.maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın İİK 277 maddesi anlamında tasarrufun iptali davası gibi değerlendirilerek hak düşürücü süre nedeniyle davanın red edilmesi isabetli görülmemiştir....

                  Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır.Yüzelsel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277.maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır.Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar.Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu