-KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine. Ancak, bilindiği üzere muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri taşınmazın tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı veya mirasçıların payına isabet eden değerdir. Somut olayda, dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değeri 615.000,00 TL olup, davacının miras payına (1/2) isabet eden değer 307.500,00TL'dir. Dava değerinin 307.500,00 TL olduğu kabul edilerek harcın buna göre hesaplanması yerindedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava dilekçesindeki ileri sürüşe göre dava niteliği itibarıyla TBK 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olup yazılı yargılama usulüne tabidir. 6100 sayılı HMK'nun 146. maddesi uyarınca, "Mahkeme, taraflarca gösterilmiş olan delillerin incelenmesinden sonra, davanın muhakeme ve hüküm için yeterli derecede aydınlandığını anlarsa, tahkikatın bittiğini kendilerine bildirir."...
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, Aynı Kanun’un 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren on beş gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.02.2022 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi. KARŞI OY Dava, Türk Borçlar Kanununun 19. maddesi gereğince genel muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasının yapılan yargılaması sonunda, yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün davalı ... vekili tarafından verilen dilekçe ile istinaf edilmesi üzerine istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın temyizi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, dosyadaki kağıtlar okundu gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili; davalı ...’tan alacaklı olduğunu, davalı borçlunun borcunu ödememek gaysi ile adına kayıtlı gayrımenkulleri davalı babası ...’a devredildiğinin tespit edildiğini beyan ederek, muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptaline İİK 283 maddesinin kıyasen uygulanmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Davalılar davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından verilen dilekçe ile istinaf edilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8....
Dava, Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. HMK'nun 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak iptal istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 4. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 13.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava dilekçesinin konusu, maddi olguların anlatılış biçimi ve netice-i talep kısmından da açıkça anlaşılacağı gibi dava BK’nın 18. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Bu durumda ortada İİK’nın 277 vd. maddelerine göre açılmış bir dava bulunmadığı için, o maddelerdeki koşulların varlığını aramaya gerek yoktur. Muvazaa iddiasına dayalı iptal davaları her zaman açılabilir. Çünkü muvazaa iddialarında "hak düşürücü süre" ya da "zamanaşımı süresi" söz konusu olmaz. Üçüncü kişiler muvazaa nedeniyle haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek tarafı bulunmadıkları tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Çünkü muvazaa onlara karşı işlenmiş haksız eylem niteliğindedir. Muvazaalı işlemin hiçbir hüküm doğurmayacağı, muvazaa sebebinin ortadan kalkması veya bir zaman geçmesiyle görünüşteki işlemin geçerli hâle gelmeyeceği kuşkusuz bulunduğundan muvazaa iddialarında zamanaşımı da söz konusu olmayacaktır....
BK'nun 19.maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında zamanaşımı söz konusu olmaz ve İİK'nın 277 vd.maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayanmıştır....
İddianın içeriğinden ve ileri sürülüş biçiminden davanın, ehliyetsizlik, hile ve muvazaa hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil istemi olduğu açıktır. A- Bilindiği üzere, davranışlarının, eylem ve işlemlerinin sebep ve sonuçlarını anlayabilme, değerlendirebilme ve ayırt edebilme gücü bulunmayan bir kimsenin kendi iradesi ile hak kurabilme, borç altına girebilme ehliyetinden söz edilemez. Nitekim TMK'nın "fiil ehliyetine sahip olan kimse, kendi fiilleriyle hak edinebilir ve borç altına girebilir." biçimindeki 9. maddesi hükmüyle hak elde edilebilmesi, borç (yükümlülük) altına girilebilmesi, fiil ehliyetine bağlanmış.10. Maddesinde de, fiil ehliyetinin başlıca koşulu olarak ayırtım gücü ile ergin olmayı kabul ederek "ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan bir ergin kişinin fiil ehliyeti vardır."hükmünü getirmiştir. Ayırtım gücü, eylem ve işlev ehliyeti olarak da tarif edilerek aynı yasanın 13....
Davalı aşamalarda, satış işleminin geçerli olduğunu, akli melekeleri yerinde olan mirasbırakanın yatalak hasta olmadığını, davanın muvazaa nedeniyle iptal tescil davası olup muvazaa iddiasının yazılı delille kanıtlanması gerektiğini, dava konusu taşınmazları bedellerini ödemek suretiyle satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptal tescil davası olup, dava dışı kişiler adına kayıtlı olduğu ve mirasbırakandan bir temlik bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddine, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle dava konusu ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....