Dava dilekçesindeki ileri sürülüşe, yargılama aşamasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava, niteliği itibariyle Borçlar Kanunu'nun 19. (eski 18) maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. İİK'na dayalı iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki tür davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. Muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler (olayımızda davacı) tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Ancak, 3.kişinin (davacının) danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklık bir işlemin yapılması gerekir. Somut olayda, davalı borçlu ... hakkındaki mahkeme ilamına dayalı 2012/444 sayılı icra takibi kesinleştiğine göre davacının davalıdan alacaklı olduğu tartışmasızdır....
Dava, TBK’nun 19.maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı ... vekili ile davalı ...‘ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davanın alacağın tahsiline yönelik olması nedeniyle İİK’nun 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak dava konusu satış işleminin davacıların ... 2....
Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı iptal istemine ilişkindir. HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme her ne kadar dava tarihi itibariyle hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar vermiş ise de davanın İİK 277 ve devamı maddelerinin kıyasen uygulanması talepli TBK m.19 muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali davası olduğunu, muvazaa hukuksal nedenine dayalı açılan tasarrufun iptali davalarında zamanaşımı/hak düşürücü sürenin söz konusu olmayacağını, Yerel Mahkemenin davayı muvazaa iddiası ile TBK m.19'a dayanarak açmalarını göz ardı ederek karar verdiğini, bu nedenle Yerel Mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini, tüm bu nedenlerle muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali davalarında hak düşürücü süre bulunmadığından istinaf taleplerinin kabulü ile yerleşik içtihatlara aykırı Yerel Mahkeme kararının kaldırılarak davanın TBK 19'a ilişkin tasarrufun iptali davası olarak değerlendirilip karara bağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir...
O hâlde, dava konusu ... plaka sayılı traktörün davalılara devri iddiası bakımından muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptal ve tescil isteğinde bulunulması mümkün olmadığı gerekçesiyle bu isteğinin reddine karar verilmesi kural olarak doğrudur. Bilindiği üzere; trafikte kayıtlı araçların mülkiyetinin geçişi, özel ve kendine özgü bir düzenleme koşuluna bağlanmıştır. Bunun sonucu olarak satış senedinde gösterilen hukuki nedene bağlı olarak alıcı mülkiyeti kazanabilecektir. BK'nın 18. maddesi (TBK'nın 19. maddesi) ile genel muvazaa düzenlenmiş olup, anılan maddede“…..tarafların akitteki gerçek maksatlarını gizlemek için kullandıkları sözlere ve isimlere bakılmayacağı, gerçek ve ortak maksatların aranması gerektiği” düzenlemesine yer verilmiştir.. Sözleşmenin bu biçimde yapıldığı iddiası her türlü delille kanıtlanma olanağına sahiptir....
Bir davada taraflarca öne sürülen maddi olguların hukuki değerlendirmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak HUMK'nın 76. maddesi (HMK md. 33) gereğince hakimin doğrudan görevidir. Dava dilekçesindeki ileri sürülüşe ve yargılama aşamasındaki açıklamalara göre, dava niteliği itibariyle BK'nın 18. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığından iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. Davacının iddiasına göre bu davadaki amacı alacaklarını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. İİK'nın 277. ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir....
istenmesi, tüm dosyanın adli tıp kurumuna gönderilmesi, akit tarihlerinde miras bırakan ehliyetli olup olmadığı yönünde rapor alınması ehliyetsiz olduğunun anlaşılması halinde, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı olarak açılacak iptal ve tescil davalarının tereke adına açılması TMK'nın 701 ve devamı maddeleri gereği olduğu, ve paya ilişkin isteğe dayalı davanın dinlenme olanağının bulunmadığının gözetilmesi, ehliyetli olduğunun anlaşılması halinde, davada dayanılan diğer hukuki neden olan hile ve muvazaa iddiaları yönünden araştırma yapılması gerekeceği tartışmasızdır. B-Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır....
olduklarını, ancak ayrı yaşadıklarını ve vekil edeni tarafından davalı koca aleyhine açılan aile mallarının korunmasına ilişkin davalar bulunduğunu ileri sürerek, davalı T3 adına olan tapu kaydının muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak iptali ile taşınmazın yine davalı T5 adına tapuya kaydedilmesine karar verilmiş ve dava dilekçesinde ayrıca dava konusu taşınmaz üzerine 3.kişilere devrinin önlenilmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulmasını istemiştir....
Mahkemece, 3402 sayılı Yasanın 12. maddesi uyarınca 10 yıllık hakdüşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır. Mahkemece, 3402 sayılı Yasanın 12. maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, davalı ...’ın başlattığı icra takibine esas bonoların tanzim ve vade tarihlerinin, davacının davalı ... aleyhine yaptığı icra takip tarihinden önce olması nedeniyle Oktay’ın takip konusunun muvazaalı nitelikte olmadığı, davalı ...’nın Mehmet’in avukatı olmasının muvazaanın varlığını göstermeyeceği, avukatın müvekkili hakkında sözleşmeye dayalı takip yapabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava, Türk Borçlar Kanunu’nun 19. maddesi (Borçlar Kanunu’nun 18. maddesi) kapsamında muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Muvazaa; tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacı ile ve fakat kendi gerçek iradelerine uymayan ve aralarında hüküm ve sonuç doğurmayan bir görünüş yaratmak hususunda anlaşmalarıdır, şeklinde tanımlanabilir. Muvazaa daha çok sözleşmenin yorumuyla ilgili olduğundan, öğreti ve uygulamada kapsamlı olarak incelenmiş ve belirli kurallara bağlanmıştır....