Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda dava dilekçesinde öne sürülen maddi olguların hukuksal nitelendirmesini doğru olarak yaparak konunun aydınlatılması bakımından öncelikle 818 sayılı BK’nın 18.maddesinde (6098 s.TBK 19.m) düzenlenen genel muvazaa ile 2004 sayılı İİK’nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarının incelenmesi gerekmektedir. 13. 818 sayılı BK’nın 18.maddesinde; ( 6098 sayılı TBK 19.) “Bir akdin şekil ve şartlarını tayininde, iki tarafın gerek sehven gerek akitteki hakiki maksatlarını gizlemek için kullandıkları tabirlere ve isimlere bakılmıyarak, onların hakiki ve müşterek maksatlarını aramak lazımdır. Tahriri borç ikrarına istinat ile alacaklı sıfatını iktisabeden başkasına karşı, borçlu tarafından muvazaa iddiası dermeyan olunamaz.” hükmü ile genel muvazaa düzenlenmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, davacının önalım davası sonunda elde edeceği hakkını engellemek için paydaşların paylarını davalılara devretmelerinden kaynaklanan, BK. 19. maddesi uyarınca muvazaa nedeniyle ... iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı Kararı uyarınca, davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 17. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayandığından ve hak düşürücü süre eldeki davada uygulanmayacağından, davanın TBK'nin 19.maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilerek hak düşürücü süre nedeniyle davanın red edilmesi isabetli görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu durumda dava dilekçesinde öne sürülen maddi olguların hukuksal nitelendirmesini doğru olarak yaparak konunun aydınlatılması bakımından öncelikle BK’nın 18. maddesinde (TBK m. 19) düzenlenen genel muvazaa ile 2004 sayılı İİK’nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarının incelenmesi gerekmektedir. 14. BK’nın 18. maddesinde; (TBK m. 19) “Bir akdin şekil ve şartlarını tayininde, iki tarafın gerek sehven gerek akitteki hakiki maksatlarını gizlemek için kullandıkları tabirlere ve isimlere bakılmıyarak, onların hakiki ve müşterek maksatlarını aramak lazımdır. Tahriri borç ikrarına istinat ile alacaklı sıfatını iktisabeden başkasına karşı, borçlu tarafından muvazaa iddiası dermeyan olunamaz.” hükmü ile genel muvazaa düzenlenmiştir....

          Bu nedenle TBK'nın 19/1 maddesi ve anonim şirket hisse devir sözleşmesine ilişkin kuralların birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Burada esasında hakların telahuku söz konusu olup, birbirinden bağımsız iki ayrı hukuksal sebebe dayalı olarak her durumda sözleşmenin geçersizliğinin ileri sürülmektedir. Uyuşmazlığın esasından önce görevli mahkemenin hangisi olduğu sorunu karşımıza çıkmaktadır. Davanın dayanaklarından biri TBK’nın 19/1 maddesinde düzenlenen muvazaa iddiasına ilişkin olup, salt bu iddiadan kaynaklanan uyuşmazlıklara genel mahkemede (Asliye Hukuk Mahkemesinde) bakılması gerektiğine ilişkin kuşku bulunmamaktadır. Davanın diğer dayanağı olan anonim şirket hisse devir şekline ilişkin kurallar (hisse devir tarihi itibariyle yürürlükte olan) 6762 sayılı mülga TTK’dan kaynaklanmakta olup, sözü edilen kurallara aykırılık iddiasına dayalı uyuşmazlıklardan doğan davaların aynı kanunun 4/1-a maddesi uyarınca mutlak ticari dava olacağı belirgindir....

            DELİLLER: İddia,savunma,tapu kayıt örnekleri, icra ve dava dosya örnekleri ve tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Eldeki dava, TBK'nın 19. Maddesine dayalı olarak açılmış muvazaa nedeniyle iptal istemine ilişkindir. TBK'nun 19 maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davalarında ; kural olarak 3.kişiler, danışıklı işlem nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir. Çünkü danışıklı bir hukuki işlem ile 3. kişilere zarar verilmesi onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir. Ancak 3. kişinin danışıklı işlem ile haklarının zarar uğratıldığının benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan alacaklı olması ve danışıklı işlemin alacağının ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış bulunması gerekir....

            Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayandığından ve hak düşürücü süre eldeki davada uygulanmayacağından, davanın TBK'nin 19.maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilerek hak düşürücü süre nedeniyle davanın red edilmesi isabetli görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Özellikle vurgulandığı gibi tasarrufun iptali davasında ya da somut olayda olduğu gibi TBK’nın 19. maddesi gereğince ve İİK’nın kıyasen uygulanması istemli olarak açılan davalarda alacaklı ile borçlu taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ya da banka alacağını oluşturan ticari ya da genel kredi sözleşmeleri görevin belirlenmesinde dikkate alınamayacaktır. Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. Maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır....

                İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2.maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Somut olayda davacı vekilinin, eldeki davayı davalı borçlu ... aleyhine ... 1. ... Müdürlüğünün ... E sayılı dosyası ile başlatılan ve kesinleşen ... takip dosyasındaki alacağının tahsiline yönelik olarak açtığı anlaşıldığından, mevcut delillerin TBK'nun 19. maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun olmayan gerekçeyle davanın reddi isabetli görülmemiştir....

                  Muvazaa nedeniyle açılmış bulunan temyize konu davanın kanuni dayanağı 818 sayılı BK'nun 18.maddesi (TBK 19.m) olduğuna, davalılar arasında gerçekleştirildiği ileri sürülen muvazaalı işlem davacı yönünden haksız eylem niteliğinde bulunduğuna göre, uyuşmazlığın çözüm yeri dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'nun 1 ve devamı maddeleri uyarınca belirlenecek genel mahkemelerdir. Genel muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil davaları Genel Mahkemelerde bakılmaktadır. Aile Mahkemeleri'nin bu tür davalara bakma görev ve yetkileri bulunmamaktadır. Bu nedenle, mahkeme gerekçesinde de yazılı olduğu üzere davaya genel mahkemede bakılması kısmen yerindedir. Hukuk Genel Kurulu’nun 26.09.2012 tarih ve 2012/8-192 E, 2012/629 .... sayılı kararı ile mal rejimi davalarında muvazaa nedeniyle açılan davaların sonucunun beklenmesine de gerek bulunmamaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu