Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bir davada taraflarca öne sürülen maddi olguların hukuki değerlendirmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak HUMK'nın 76. maddesi gereğince hakimin doğrudan görevidir. Dava dilekçesindeki ileri sürülüşe ve yargılama aşamasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava, niteliği itibariyle BK'nın 18. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de, bu benzerlik her iki tür davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİY'nin 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası, alacaklı ve borçlunun yaptığı tasarruf! işlemin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL,TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptal-tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 26.11.2013 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ... ile diğer temyiz edenler vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal olmazsa tenkis isteğine ilişkindir. Tescil talebinde bulunulmamıştır....

      ın temyizi yönünden yapılan incelemede; Mahkemece, verilen 28.4.2014 günlü karar davacılar vekilince süresinde temyiz edilmiş olup daha sonra davacılardan ..., 8.9.2015 günlü dilekçesinde davadan feragat ettiğini bildirdiğinden 11.4.1940 günlü ve 70 sayılı İ.B.K gereğince hükümden sonra ortaya çıkan ve esas hükmün temyiz incelemesi yoluyla incelenmesine engel olan bu durum karşısında mahkemece feragat hakkında bir karar verilmesi için hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 2-Diğer davacıların temyizi yönünden yapılan incelemede ise, Dava, TBK'nin 19. maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Kural olarak 3.kişiler, olayımızda davacılar, muvazaa nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde, tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir. Zira, danışıklı olan bir hukuki işlem ile 3.kişinin zararlandırılması ona karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tasarrufun İptali (TBK. 19. madde) istemine ilişkindir. 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı İBK'da da belirlendiği gibi, HMK'nın 24/1, 25, 26, 30 ve 33. maddeleri gereğince hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar, bunlara bağlı netice-i taleplerle bağlı ve fakat hukuki tavsiflerle bağlı olmayıp, kanunları re'sen uygulamakla ve neticeye vardırmakla yükümlüdür. Bu nedenle davanın dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 19. maddesinde düzenlenmiş muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olduğu kabul edilerek inceleme ve değerlendirmeler bu çerçevede yapılmıştır. Muvazaa nedenine dayalı, davalı borçlunun maaşını aldığı dava dışı kamu kurumu tarafından yapılan maaş haczi sırasına itiraz davalarında iddia, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır....

        Mahkemece; ıslah yoluyla hile hukuksal nedenine dönüştürülen davada hile olgusunun sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalıların temyiz istemi üzerine Dairece "...ıslah dilekçesinin içeriği ve ileri sürülüş biçiminden ıslahla dönüştürülen davada sahtecilik hukuksal nedenine dayanıldığının kuşkusuz olduğu, ne var ki eldeki davada ; davacı taraf muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açtığı davasını ıslah etmiş ise de; usulüne uygun ıslah yapılmadığının açık olduğu, ancak sahtecilik iddiasına dayalı Yasada öngörüldüğü şekilde yöntemine uygun yapılmış bir ıslahın bulunmadığı, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı açılan tapu iptal ve tscil davası yönünden ise muris tarafından yapılmış bir temliki işlemin de sözkonusu olmadığı saptanmak suretiyle davanın reddine karar verilmesi " gereğine değinilerek bozulmuş, bu defa davacı vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur....

          Açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin istinaf taleplerinin esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin kabulü ile kararın kaldırılarak, yerel mahkemece davacının muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve davalı eski eş adına tapuya kayıt ve tescili talebi hakkında Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla deliller değerlendirilerek sonucuna göre olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi, davacı tarafın eldeki davada katkı payı talebi bulunmadığı, yasal zaman aşımı süresi içinde bu hususta ayrı bir dava açıldığı takdirde ilgili mahkemesince talebin değerlendirilmesi gerektiği hususunun göz önüne alınması, davacı tarafın dava dilekçesinde alacak talebi bulunmayıp ıslahla yeni talep ilave edilemeyeceği de nazara alınarak karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine" karar verilmiş, ilk derece mahkemesinin 2020131 esasını almış olup mahkemece 24/09/2020 tarihli ara karar ile; "davanın TBK'nun 19. maddesine göre muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali tescili davası olduğu anlaşılmakla davaya...

            İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı takibinin TBK 19 maddesi uyarınca muvazaalı bir takip olduğu, davacı alacağının tahsilini imkansızlaştırmak amacıyla muzavaalı bir alacağa dayalı muvazaalı bir takip başlatıldığı belirtilerek, bu muvazaanın tespiti, muvazaalı takibin iptali, muvazaa nedeniyle oluşan zararın tespiti ile davalılardan tahsili talep edilmiştir. Buna göre davacı talebi, davalı şirketin davalıdan alacaklı bulunmadığını, bu alacağı oluşturduğu iddia edilen tasarrufun ve bu alacağa dayalı başlatılan icra takibinin TBK'nun 19 maddesi kapsamında muvazaalı olduğunun tespiti ve iptali istemine ilişkindir. Yapılan bu açıklamalar çerçevesinde; davanın konusu itibariyle mutlak ticari dava olmadığı açıktır....

              Dava, mirasçılık sıfatına dayalı olarak ehliyetsizlik ve muvazaa hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Her iki hukuki sebep yönünden de davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Şöyle ki; ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptal ve tescil davası, dava konusu taşınmazın önceki kayıt maliki, önceki kayıt malikinin kısıtlı olması halinde vesayet makamından izin alınmak suretiyle vasi ya da kayıt malikinin ölümü halinde yasal mirasçıları tarafından açılabilir. Eldeki davada önceki kayıt maliki ... halen sağ olduğundan mirasçı sıfatına dayanarak davacının ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptal ve tescil davası açmakta henüz hukuki yararı bulunmamaktadır. Muvazaa iddiası yönünden ise; kural olarak muvazaa nedeniyle hakları zarara uğratılanlar, tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Çünkü, danışıklı olan bir hukuki işlem haksız eylem niteliğindedir....

                İlk derece mahkemesince, muvazaa iddiasının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükme karşı davacı vekili istinaf talebinde bulunmuştur. Bölge adliye mahkemesi ilgili hukuk dairesince, ivazlar arası fahiş fark bulunmasının tek başına tasarrufun iptali nedeni sayılmamış olmasına ve 3. kişi konumunda bulunan davalı ...’ın davalı borçlu ...’ın mal kaçırma amacını bildiği ya da bilmesi gerektiğine dair dosyada başkaca delil bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Dava, Türk Borçlar Kanunu’nun 19. maddesi (Borçlar Kanunu’nun 18. maddesi) kapsamında muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak açılmıştır....

                  Hal böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir." gerekçesiyle bozulmuş, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama neticesinde mahkemece, muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, taraf vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tazminat isteğine ilişkin olup,hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine....

                    UYAP Entegrasyonu