Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın İİK 277 vd maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay Hukuk 17. Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 15/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "iptal davası hakkı, batıl tasarrufun vukuu tarihinden itibaren beş sene geçmekle düşer." hükmü mevcut olup davanın görülebilmesi için satışın yapıldığı tarih olan 17/03/2014 tarihinden sonra davanın 30/01/2020 tarihinde açılmış olduğu dolayısıyla 5 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açıldığı belirtilerek dava reddedilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne varki Davacı taraf terditli talepte bulunarak öncelikle İİK 277. ve devamı maddelerine dayalı olarak davalılar arasında yapılan satış işleminin tasarrufun iptalini mümkün olmazsa TBK'nun 19. Maddesi uyarınca iptalini istemiş,mahkemece talep İİK 277 vd talep olarak değerlendirilip karar verilmiştir. Davacının TBk 19. Maddesine dayalı talepte de bulunduğu halde bu husus hiç incelenmemiştir. Bu tür davalar hak düşürücü süreye tabi olmaksızın, davacı tarafından her zaman açılması mümkün olan davalardır. Bu durumda davacının TBK 19....

    Hukuk Dairesinin 03/05/2016 tarih, 2016/2431 E. ve 2016/5353 K. sayılı kararında da "... davacının davasını özellikle BK'nın 18.maddesine dayalı olarak açtığını bildirmesi ve dava açma hakkını muvazaa yönünde tercih etmiş olması karşısında mahkemece davanın BK.nun 18.maddesindeki (Yeni TBK'nın 19.maddesi) genel muvazaaya dayalı tapu iptal ve tescil istemi doğrultusunda değerlendirilmesi, iptal kararı verilmesi halinde İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanması, tarafların iddia, savunma ve delillerinin bu yönde incelenip sonuçlandırılması gerekir." şeklinde karar verilerek TBK'nın 19. maddesi uyarınca açılan muvazaa hukuksal olgusuna dayalı tasarrufun iptali davalarında İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanacağı kabul edilmiştir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/111 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : İzmir 14....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 01/01/2017 gün ve 2015/639 esas, 2017/468 sayılı kararı ile davanın İİK'nun 277 vd. maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası niteliğinde olduğu, tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için alacağın kesinleşmiş olmasının zorunlu olduğu, davacı alacaklı tarafından yapılan icra takip dosyasında davalı borçlu T3 hakkında icra takibinin kesinleşmemiş olması nedeniyle kesinleşmiş bir alacağın varlığından söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Dairemizin 14/12/2017 gün ve 2017/1217 esas, 2017/1251 sayılı kararı ile; davanın muvazaa yahut İİK.'nun 277 ve mütakip maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası olması karşısında ve takibin kesinleştirilmesini tamamlanabilir dava şartı bulunmasına göre davacı tarafa TBK.'...

      (Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 2019/937E 2020/5567K) İİK 277. maddesine dayalı açılan davalarda İİK 284. madde gereği tasarruf tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde açılması gerekmekle TBK 19. maddeye dayalı açılan davalarda ise her hangi bir süre söz konusu değildir. Somut olayda ise mahkemece İİK 277 ve devamı maddeleri gereği tasarrufun iptaline karar verilmişse de davaya konu edilen tasarrufların tasarruf tarihi 28/01/2015 dava tarihi ise 26/11/2021 olup beş yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden davacının İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı hukuki sebebin dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Ancak davacı TBK 19. maddesine de dayanmıştır....

      Davacının, dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre davanın niteliği itibarıyla İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak tasarrufun iptali davası açtığı anlaşılmıştır. Dava konusu taşınmaz davalı borçlu ... tarafından ilk olarak 04.12.2008 tarihinde davalı ...'a satılmıştır. Dava ise görevsiz mahkemede 12.03.2014 tarihinde beş yıllık hakdüşürücü süreden sonra açılmıştır. Bu halde mahkemece, davanın İİK'nun 284.maddesi gereğince hakdüşürücü süreden reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile işin esasına girilerek yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi isabetli değildir. 2-Bozma neden ve şekline göre davalı ... ve ... vekili ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kabule göre; mahkemece Borçlar Kanunu 19 a göre değerlendirme yapılarak karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -K A R A R- Dava, BK.18. maddesine dayalı taşınmaz satışının iptaline ilişkindir. Davacı İİK 277 ve devamı maddelerinin bu davada kıyasen uygulanmasını istemiştir. 29.1.2007 tarih 1 sayılı Başkanlar Kurulu kararı ile İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarının temyiz incelenmesini yapma görevi dairemize verilmiştir. Yukarıda açıklandığı gibi muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davalarının temyiz inceleme görevi Yargıtay Yüksek 4. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 10.7.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Davalılar T6 vd. vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava değerinin ıslah ile artırıldığını, 137.790,58TL üzerinden vekalet ücreti taktir edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, BK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili ile bir kısım davalılar vekillerince istinaf edilmiştir. Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde davanın BK'nın 19. maddesine dayalı olduğunun belirtildiği görülmüştür. İİK'nin 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaları ile Türk Borçlar Kanunun 19.maddesinde düzenlenen muvaza nedenine dayalı iptal davaları birbirinden farklı davalar olup, farklı hükümlere tabidir....

          Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1.maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir....

            UYAP Entegrasyonu